Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

İKİNCİ YENİ

1. Anlama değil ses güzelliğine önem vermişledir.

2. Batı’da gerçeküstücülerin kullandıkları bilinçaltını harekete geçirme yönteminden faydalanırlar.

3. Sözcükler arasındaki anlamsal bağlantıları kopararak yeni yeni görüntüler yaratma yolunu seçmişlerdir.

4. İmgeye kapıları yeniden ve sonuna kadar açmışlardır.

5. Basitlik, sadelik ve aleladelikten ayrılmışlardır.

6. Halkın hayatından ve kültüründen uzaklaşmışlardır.

7. Folkloru şiire düşman etmişlerdir.

8. Şehirli adam tipi çizmeye boş vermişlerdir.

9. Şiiri akıldan ve anlamdan kaydırmışlardır.

10. Duyuya ve çağrışıma yaslanmışlardır.

11. Fakir çoğunluğa değil, aydın azınlığa seslenmişlerdir.

12. Edebi sanatlara özgürlük tanımışlardır.

13. Aydınlara seslenmişlerdir.

14. Nükte, şaşırtma ve tekerlemeden kaçmışlardır.

15. Daha çok bireyin toplumdaki yalnızlığı, sıkıntıları, çevreye uyumsuzlukları gibi temalara ağırlık verdiler.

16. Dönemin siyasi baskısından kaçmakla ve biçimcilikle eleştirildiler.

17. Konuşma diline sırt çevirmişlerdir. Serbest çağrışıma dayanan şiirleri, kopuk kopuktur.

18. Tesadüfen seçilmiş sözcük veya cümlelerin alt alta sıralanmasıyla şiirin oluşturulduğu intibaını verirler.

19. Genelde cümle yapıları bozuktur. Bir boş vermişlik havası hakimdir.

20. Bu akımın temsilcileri arasında ilk akla gelen Cemal Süreya’dır.

 

GARİP AKIMI’YLA ORTAK YÖNLERİ

1. İkinci Yeni de Türk şiir geleneğiyle bağını koparır.

2. Garipçiler ölçüsüyle, uyağıyla, kitaplardan öğrenilmiş çeşitli sanatlarıyla bütün bir geleneğe savaş açmışlardır. İkinci Yeni böyle bir savaşa kalkışmazlar ama gelenekle bir ilişiki de kurmazlar.

3. Garip Akımı gibi İkinci Yeni de mısracı şiire karşı çıkar.

4. Garip Akımı gibi İkinci Yeni de gözünü Batı’ya çevirir.

5. Modern şairlere –özellikle de gerçeküstücülere- ilgi gösterirler.

6. Garip Akımı gibi İkinci Yeni de ideolojik bağlanmaya yanaşmaz.

7. Toplum sorunları ve yurt gerçekleriyle ilgilenmez.

8. Salt şiire, arı şiire varmaya çalışır.

ŞAİRLERİ: Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, Ece, Ayhan (İkinci Yeni’nin keşişi de denir.), Oktay Rıfat, Metin Eloğlu, Turgay Gönenç, Sezai Karakoç, Özdemir İnce, Ülkü Taner, Ahmet Oktay, Kemal Özer

 

TURGUT UYAR (1927-1985)

1. Ölçülü, uyaklı ilk dönem şiirlerinde daha çok kişisel yaşantısı üzerinde durdu.

2. Aşk, ayrılık, ölüm temalarını işlediği bu dönem şiirlerinde Garip akımının izleri görülür.

3. Daha sonra yoğun imgelerin ve simgeci bir söyleyişin etkili olduğu şiirleriyle İkinci Yeni’nin başlıca şairlerinden biri oldu.

4. Sanatını halk şiirinin deyişleri ve divan şiirinin biçimlerinden yararlanarak geliştirdi.

5. Büyük kent yaşamını bütün karmaşıklığı, parçalılığı ve sarsıntıyla içeren bir şiir oluşturdu.

6. Lirik şiirin geleneksel sınırlarını zorladı.

7. Şiirle düzyazı arasındaki ayrımı ortadan kaldırdı.

8. Son dönem şiirlerinde başlangıçtaki zengin doku giderek yalınlaştı, daha karamsar olmaya başladığı görüldü.

ŞİİR : Arz-ı Hal, Türkiye’m, Dünyanın En Güzel Arabistan’ı, Tütünler Islak

 

CEMAL SÜREYA

1. Oluşum, Türkiye Yazıları, Maliye Yazıları dergileri ile Saçak dergisinin kültür-sanat bölümünü bir süre yönetti.

2. Politika, Aydınlık ve Yeni Ulus gazeteleri ile Yazko Somut ve 2000’e Doğru dergilerinde köşe yazıları yazdı.

3. İkinci Yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılır. Şiire lise yıllarında aruz denemeleriyle başladı.

4. İlk şiiri “Şarkısı-Beyaz” Ocak 1953’te Mülkiye dergisinde yayınlandı.

5. 1950’lerin başlarında gelişen İkinci Yeni hareketine katılmakla birlikte, şiirde anlamsızlığı savunan görüşleri benimsemedi.

6. Karşı çıktığı geleneğin diri değerlerinden yararlandı.

7. Şiirde erotizmi canlandırırken toplumsal değerlere uzak düşmedi.

8. Şiirin “anayasaya aykırı” olduğunu, doğanın ahlakı kovduğu yerde ve yasadışı olduğunu savundu.

ŞİİR: Üvercinka, Sevda Sözleri, Öp Beni Sonra Doğur Beni

DÜZYAZI: Şapkam Dolu Çiçekle, Günübirlik

 

İLHAN BERK

1. İlk şiirlerinde Nazım Hikmet etkisi vardır.

2. Geleceğe dönük toplumsal özlemleri dile getirir.

3. Genç şairleri etkiledi, onların bazı özelliklerinden de etkilendi.

4. İkinci Yeni akımına katıldı.

5. Bu dönemde şiirde anlam yaratmak için anlamsızlıklara yöneldi.

6. Yalnızca anlamsızlığı savunduğu gerekçesiyle eleştirildi.

7. Şiirde konuyu tümüyle yok etme deneyine geçişti.

8. “Âşıkane”de nesneleri aşırı biçimde vurguladı, bu vurgu giderek kendi benliğine yöneldi.

9. “Şenlikname”de şiiri iyice yöneldi.

10. Doğu şirinin klasik kalıplarını denedi, beyit ve türkü biçimlerinden yararlandı.

11. Araştırmacı kişiliği, özgün duyarlılıkları ve buluşuyla 20. yüzyıl Türk şiirinin en önemli isimleri arasındadır.

ŞİİR: Kül, Güneşi Yakanların Selamı, İstanbul, Günaydın Yeryüzü, Köroğlu, Otağ, Türkiye Şarkısı, Âşıkane, Delta ve Çocuk

 

SEZAİ KARAKOÇ

 1. 1933’te Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu.

 2. Parasız yatılı okuduğu Gaziantep Lisesi’ni 1950’de bitirdi.

 3. Üniversite yıllarında 1955’ta “Şiir Sanatı” dergisini çıkardı.

 4. Mülkiye, Yenilik, XX. Asır, İstanbul, Şiir Sanatı dergilerindeki şiirleriyle tanındı.

 5. Başlangıçta Pazar Postası’nda İkinci Yeni akımı doğrultusunda şiirler yazdı.

 6. Daha sonraki yıllarda tümüyle kendi şiirine yöneldi.

 7. Yeni biçim araştırmalarına, değişik imgelerle kendine özgü, mistik ve İslamî içeriğe yer veren eserleriyle kuşağının en iyi şairleri arasına girdi.

 8. Gazete yazılarında ise İslam toplumlarının çağdaş dünyadaki konumlarını ele aldı.

 9. Eski Türk uygarlıklarına ilişkin değerlerle, çağdaş bir kişilik oluşturma düşüncelerini işledi.

 10. Mona Rosa şiirleriyle edebiyatımızda haklı bir yer edindi.

 ŞİİR: Şahdamar, Kıyamet Aşısı, Zamana Adanmış Sözler, Alınyazısı Saati, Hızırla Kırk Saat, Sesler, Taha’nın Kitabı, Gül Muştusu, Şiirler, Ayinleri Leyla İle Mecnun, Ateş Dansı

 

 ECE AYHAN

 1. 1391 yılında Muğla-Datça’da doğdu. Asıl adı Ece Ayhan Çağlar

 2. İlk şiiri 1954’te “Türk Dili Dergisi”nde yayınlandı. Daha sonra Türk Dili, Varlık, Yenilik, Seçilmiş Hikâyeler, Pazar Postası, Yeditepe dergileri şiirlerine yer verdi.

 3. Özellikle Pazar Postası’ndaki şiirleriyle ünlendi.

 4. 1959’da basılan ilk kitabı Kınar Hanımın Denizleri”yle büyük ilgi uyandırdı.

 5. Kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle örtülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeni’nin içinde farklı bir kanal açtı.

 6. Çağdaşı Edip Cansever’e göre, bu dili aşmak, şiirini anlamak için başvurulacak yol yine Ece Ayhan şiirleridir.

 7. Eve Ayhan her şiirinde hem şiir hem Türkiye üzerine görüşlerini anlatır.

 8. 1965’te basılan Bakışsız Bir Kedi Kara ve 1968’de yayınlanan Ortodoksluklar Ece Ayhan’ın özel dilinin yapıtaşları oldu.

 ŞİİRLERİ: Kınar Hanımın Denizleri, Ortodoksluklar, Zambaklı Padişah, Sivil Şiirler, Bakışsız Bir Kedi Kara, Yort Savul, Çok Eski Adıyladır.

  

EDİP CANSEVER

 1. 8 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu.

 2. 1976’dan sonra yalnızca şiirle uğraştı. İlk şiiri 1944’te İstanbul dergisinde yayınlandı. Yücel, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirleri “İkindi Üstü” kitabında topladı.

 3. İkinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi.

 4. Şiirinde zamanla sevinç yerini bunalıma, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa bıraktı.

 5. “Dize işlevini yitirdi.” gerekçesiyle yeni arayışlara yöneldi. Şiirde tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullanıldı. “Nerde Antigone”. “Tragedyalar”, “Çağrılmayan Yakup” bu dönemin ürünleridir.

 6. Yine de İkinci Yeni içindeki bazı şairler gibi anlamsızlığı savunmadı.

 7. Çok farklı imgeler kullanılırken bile düşünce öğesini göz ardı etmedi. Yapıtlarına tutarlı bir bütünlük kazandırdı.

 8. Şiirinde düzyazı olanaklarını kullanmaktan da çekinmedi.

 9. Yalnız şiirleriyle değil tepkileri ve yaşam biçimiyle de kendisinden söz ettirdi.

 ŞİİR: İkindi Üstü, Yerçekimli Karanfil, Çağrılmayan Yakup, Bezik Oynayan Kadınlar, Nerde Antigone, Sevda ile Sevgi Dirlik Düzenlik, Umutsuzlar Parkı, Tragedyalar, Kirli Ağustos, Sonrası Kalır, Ben Ruhi Bey NASılım, Şairin Seyir Defteri,, Yeniden, İlkyaz Şikayetçileri, Oteller Kenti

 DÜZYAZI: Gül Dönüyor Avucumda

  

ÜLKÜ TAMER

1. 20 Şubat 1937’de Gaziantep’te doğdu.

 2. İlk şiiri 1954’te “Kaynak” dergisinde yayınlandı. Pazar Postası, Yelken, Yeditepe, “a” gibi dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı.

 3. 1959’da basılan ilk şiir kitabı “Soğuk Otlar Altında” ile başlayan İkinci Yeni duyarlılığını yansıtan soyutlamalara yönelik, yoğun ve özgün bir imge anlayışı geliştirdi.

 4. Yalın bir dil kullandığı şiirlerinde giderek toplumsal kaygılar ve düşünce öğeleri ağırlık kazandı.

 5. Türkü, koşma, tadında, masalları, doğa görüntülerini işledi.

 ŞİİR: Soğuk Otlar Altında, Ezra ile Gary, İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür, Gök onları Yanıltmaz, Virgülün Başından Geçenler, Sıragöller, Yanardağın Üstündeki Kuş.

 

MAVİCİLER

 

Mavi dergisi etrafında toplanan toplumcu gerçekçi şairlerin oluşturduğu edebi akımdır. Şiirde ölçü ve uyağı gerekli görmemişler, Nazım Hikmet ve Attila İlhan’ın izinden yürümüşlerdir.

  

ATTİLA İLHAN (1925-2005)

 1. Yüksek öğrenimini yarım bırakmış, bir süre gazetecilik yapmış, yazarlıkta karar kılmıştır.

 2. “Cebbar Oğlu Mehemmed” şiiriyle adını duyurmuştur.

 3. Şiir, roman, eleştiri alanında eserler vermiştir.

 4. Romantik bir duyarlılıkla gerçekçilik açısından çağımıza bakar.

 5. Gerçeklerden çok anılara sığınan bir karakter yapısına sahiptir.

 6. En çok aşk, intihar, içki, ölüm, kavga, kahramanlık temalarını işler.

 7. Şiirlerde Divan şiirinin biçim özelliklerinden, imgelerinden yararlanır.

 8. Canlı konuşma diline, argoya, halk deyimlerine geniş ölçüde yer vermiştir.

 ŞİİR: Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Yasak Sevişmek, Elde Var Hüzün.

 ROMAN: Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez, Kurtlar Sofrası, Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı

  

HİSARCILAR

 1. Garipçilere tepki olarak doğan bir edebi eğilimdir.

 2. Milli manevi değerlere dayalı bir şiir anlayışı ortaya koymuşlardır.

 3. Ölçü ve uyağı önemsemişlerdir.

 4. Aşk, doğa ve yurt sevgisini işlemişlerdir.

 Mehmet Çınarlı, İlhan Gencer, Yavuz Bülent Bakiler

 

 

MEHMET ÇINARLI

 1. Arkadaşlarıyla Hisar dergisini kurdu.

 2. Çeşitli dergilerde şiir de yazıları yayınlandı.

 3. Çınarlı, geleceğe bağlı bir şairdir.

 4. Aruz ve heceyle yazdı.

 ŞİİR: Güneş Rengi Kadehlerle, Gerçek Hayali Aştı, Bir Yeni Dünya Kurmuşum, Zaman Perdesi

 

 

YAVUZ BÜLENT BAKİLER

 1. 23 Nisan 1936 yılında Sivas’ta doğdu, Hisar dergisi şairleri arasında yer aldı.

 2. Geleneksel şiirlerimizin öz ve şekil özelliklerini kendi şiir potasında eriterek kişiliğine kavuştu.

 3. Şiirlerinde Anadolu’ya, Anadolu insanına eğimli, onların sorunlarını yapıcı bir tavırla dile getirmiştir.

 4. Sadece ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardır.

 5. Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştır. Bu tarafı ile Arif Nihat Asya’nın milli havası, mistik şiirine yakın görünmektedir.

 ŞİİR: Yalnızlık, Duvak, Seninle

 GEZİ NOTLARI: Üsküp’ten Kosova’ya

  

İLHAN GEÇER

 1. 1917’de İstanbul’da doğdu.

 2. 1950’de Hisar dergisini kurdu. Şiir ve eleştirilerinin bu dergide yayınladı.

 3. Romantik bir ozandır.

 4. Aşk ve ulusal duyguları yansıtan şiirleriyle tanınır.

 5. Şiirlerinin çoğu bestelendi ve sevilen şarkılar olarak diline yerleşti.

 ŞİİR: Büyüyen Eller, Belki, Yeşil Çağ

  

SON EKLENENLER

Üye Girişi