Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE HİKAYE (ÖYKÜ)

İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra ortaya çıkan Millî Edebiyat akımıyla birlikte hızlı bir gelişme gösteren dilde Türkçülük ve sadeleşme hareketi, öykücülüğümüze de yeni bir hız kazandırmıştır. Ömer Seyfettin, "Maupassant" öykü tekniği ile millî duyarlıkları, toplumsal sorunları hikâyelerinin konusu yapmıştır. Sanatçı, gerek öykü tekniği ile gerekse kullandığı yalın dille öykücüğümüzün öncüsü olmuştur. Bu dönemde Refik Halit Karay, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi sanatçılar yazdıkları öykülerle Türk öykücülüğümüzün gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.

Olay ve Konu

Tanzimat döneminde yazılan hikâyelerde genellikle İstanbul'da, Servet-i Fünûn dönemindekilerde İstanbul dışında da geçen olaylar ele alınıp işlenmiştir. Millî Edebiyat döneminde ise Anadolu'da geçen olaylar anlatılmıştır. Bu dönemin öykü ve romanlarındaki olaylar, Anadolu'nun çeşitli köşelerinden seçilmiş, halkın her kesiminin yaşamı konu olarak ele alınmıştır. Hatta Refik Halit'in "Memleket Hikâyeleri", Ömer Seyfettin'in "Yalnız Efe" hikâyeleri ile Reşat Nuri'nin "Çalıkuşu", "Kan Davası" gibi romanlarının isimleri bile daha sonraları "memleket edebiyatı" olarak anılan bu dönemin özelliklerini açıkça ifade eder.                                                                                            

Refik Halit'in Anadolu sürgünü sırasında yaşadığı olaylardan yola çıkarak kaleme almış olduğu "Memleket Hikâyeleri" büyük bir ilgi uyandırınca Anadolu insanının zorlu yaşamını konu edinen eserlerin yazılması daha da yaygınlaşmıştır. Halide Edip'in "Dağa Çıkan Kurt" ve Yakup Kadrilin "Millî Savaş Hikâyeleri" Anadolu yaşamını anlatan eserlerden birkaçıdır.

Mekân (çevre)

Millî Edebiyat dönemi hikâyelerinde mekân olarak İstanbul'un dışına çıkılmıştır. Bu dönem sanatçıları, hikâyelerinde bilinçli olarak ilk kez İstanbul dışına çıkmaya başlamış ve bu tutum, Millî Edebiyat ana başlığı altında bir "memleket edebiyatının gelişmesine de ortam hazırlamıştır. Refik Halit Karay'ın Memleket hikâyeleri bu çabaların ilgi çekici örnekleri arasında yer alır. Ele alınan konular, tatmin edici bir derinliğe kavuşturulamasa da çok çeşitli konular edebiyatta yer bulmuştur.

Zaman

Dönemin sanatçıları, yazdıkları hikâyelerde kendi yaşadıkları zaman yanında, geçmiş zamanı ve uzak tarihimizi de yaşatmak istemişlerdir. Halide Edip'in "Himmet Çocuk" hikâyesi, Kurtuluş Savaşı dönemindeki olayları, Ömer Seyfettin'in "Pempe İncili Kaftan, Forsa, Başını Vermeyen Şehit" gibi hikâyeleri geçmiş zamanı ve uzak tarihimizi konu alan hikâyelere örnek olarak gösterilebilir. Konusunu şanlı geçmişimizden alan bu tür hikâyelerin yazılma nedenleri ise şanlı geçmişimize sığınarak ondan güç alma, millî duyguları pekiştirme ve bu sayede milletçe yeniden güçlü bir millet olarak ayağa kalkabilmek olarak sıralanabilir.

Tema ve Zihniyet

Yakup Kadri ve Refik Halit, Millî Edebiyat Akımına Fecr-i Âti topluluğundan katılmıştır. Bunların dünya görüşü ve sanat anlayışları Halide Edip, Ömer Seyfettin, Ebubekir Hazım gibi sanatçılardan farklıdır. Aralarındaki bu farklılıklara rağmen bu sanatçıların hepsi, yerli yaşamı ve Anadolu'yu eserlere yansıtma konusunda ortak düşüncelere sahip olmuştur. Tema, hikâyenin ana düşüncesinin bir veya birkaç cümle ifade edilmesi bir başka ifadeyle hikâyenin yazılış amacıdır. Her sanatçı veya edebî topluluk yaşadığı dönemdeki toplumdan, içinde yaşadığı sosyal koşullardan etkilenir ve bu etkileşim sonucunda eser verir. Millî Edebiyat sanatçıları da içinde bulundukları dönemin zihniyetini, sosyal, kültürel, ekonomik vb. özelliklerini eserlerine yansıtmışlardır. Bu dönem hikâyelerindeki temel temalar, Anadolu insanının içinde bulunduğu ağır savaş koşullarının getirdiği acılar ve yoksulluktan dolayı "Türkçülük, ilerleme-çağdaşlaşma, gerilik, batıl inançlar, cehalet ve yoksulluktur. Millî Edebiyat döneminde yazılan hikâyelerin birçoğunda bu temaların ele alındığı görülür.

 

Kişi

Millî Edebiyat dönemi hikâyelerinde Ömer Seyfettin tarihimizde kahramanlılıklar gösteren tiplere yer vermiştir. Refik Halit Karay ise Anadolu'nun ilgi çekici tiplerini âdeta keşfetmiş ve bu tipleri anlatmada öncü olmuştur. Bunun yanında Halide Edip ve Yakup Kadri gibi sanatçılar da Dağa Çıkan Kurt ve Millî Savaş Hikâyeleri'nde Anadolu'dan seçtikleri tiplere yer vermişlerdir. Bu dönemin sanatçıları, hikâyelerindeki tipleri dış görünüşleriyle, biçim, çehre ve davranışlarıyla anlatmıştır. Bu tipler, yerine göre yarının Türkiye'sini inşa edecek bir kahraman, yerine göre gününü gün eden emekliler, memurlar, çaresizlikten, yoksulluktan kıvranan insanlar olarak karşımıza çıkar.

İLGİLİ İÇERİK

ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM (HİKÂYE ETME)

TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA ÖYKÜ

ÖYKÜLEME ÖRNEKLERİ

ÖYKÜLEYİCİ ANLATIMA ÖRNEK METİNLER

HİKÂYE (ÖYKÜ)

Himmet Çocuk-Halide Edip ADIVAR

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi