MÜSELLES NEDİR ve ÖRNEKLERİ
Asıl anlamı "üçleme" olan müselles, her bendi üç mısradan oluşan nazım şeklidir. Bendlerin kafiye dizilişi aaa bba cca şeklindedir. Müselles edebiyatımızda az kullanılmış bir nazım biçimidir.
Müselles-i mütekerrir: Bir müselleste ilk bendin son mısraı diğer bütün bendlerin sonunda tekrarlanıyorsa buna mütekerrir müselles denir. a a A b b A c c A d d A
Müselles-i müzdevic: İlk bendin son mısraı diğer bendlerin sonunda tekrarlanmıyorsa buna müzdevic müselles denir. a a a b b a c c a d d a
Mütekerrir müselles
Ey fâtih-i Hayber Alî ve’y melce’-i ahkar Alî
Kerrâr-ı hem Hayder Alî mevlâ-yı her Kanber Alî
Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî
Sen derd-i dil dermânısın dil-mürdegânın cânısın*
Âşıkların îmânısın hem mülk-i din hâkânısın
Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî
Ol dem ki cem’ ola ‘usât senden olur fevz ü necât
Eyle ‘atâ “mâü’l hayât” hayy et beni ba’del memât
Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî
Ey şehriyâr-ı evliyâ ve'y mahrem-i Fahrü’n-nisâ
Sırr-ı Habîb-i Kibriyâ şîr-i Hudâ şîr-i Hudâ
Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî
Oldum yine nefse esîr ahvâlime sensin habîr
Âsîlere lutfun kesîr Leylâ’ya sen ol destgîr
Ey sâkî-i Kevser Alî dâmâd-ı Peygamber Alî
müstef'ilün müstef'ilün müstef'ilün müstef'ilün
Leylâ Hanım (öl. 1848)
Açıklaması:
Ey Hayber Kalesi'nin fatihi ve ey zavallıların sığınağı Ali, hem Kerrâr hem de Haydar Ali, her Kanber'in efendisi Ali, ey Kevser sakisi ve ey Peygamber damadı Ali!
Ey Kevser sakisi ve ey Peygamber damadı Ali, ben yine nefsime tutsak oldum, her halimi sen biliyorsun, günahkârlara lütfun çok, Leyla'nın da elinden tut.
MÜSELLES İLÂHÎ
7+7=14
Cûlar leb-i deryâyı ben ararım Hudâyı
Mecnûn sever Leylâyı ben Hazret-i Mevlâyı
Mevlâm benim Rahmândır gönlüm ana hayrândır
Şem„a yanar pervâne ben vech-i Samedâna
Bülbül gül-i handâna ben âşıkım Subhâna
Subhân ulu Sultândır gönlüm ana hayrândır
Aylar günün „uşşâkı ben Rabbimin müştâkı
Rindân esîr-i sâkî ben mest-i vech-i Bâkî
Bâkî olan cinândır gönlüm ana hayrândır
Mey-i mübtelâ-yı sâgar ben câm-ı „aşka mazhar
Kumru fedâ-yı „ar„ar ben kadd-i şûh-ı dil-ber
Dil-ber ki bî-nişândır gönlüm ana hayrândır
Zâhid sever namâzı ben âh-ı cân-güzârı
Kâzım diler niyâzı ben yâre „arz-ı nâzı
Nâz-ı şân mehveşândır gönlüm ana hayrândır
(Mûsa Kâzım Paşa, Divan, s. 276-277)