Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

ŞİİRİMİZDE ANADOLU

  1. ANADOLU –MEHMET EMİN YURDAKUL   
  2. HAYAL ŞEHİR - YAHYA KEMAL BEYATLI   
  3. ANADOLU TOPRAĞI - ORHAN SEYFİ ORHON   
  4. BİZİM MEMLEKET-FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL   
  5. URFA GECELERİ - HALİDE NUSRET ZORLUTUNA   
  6. VASİYET - NÂZIM HİKMET   
  7. YÖRÜK HASRETİ-AHMET KUTSİ TECER   
  8. BİR YOLCUYA-NECMETTİN HALİL ONAN   
  9. BURSA'DA AKŞAM - ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI   
  10. MEMLEKET İSTERİM-CAHİT SITKI TARANCI   
  11. ELİF - AHMET MUHİP DIRANAS   
  12. KEŞAN-ORHAN VELİ   
  13. KARADAYI’YA MEKTUP-BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU  
  14. KIZILIRMAK KIYILARI-FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA   
  15. KASABA-OKTAY RIFAT   
  16. GÖK -OKTAY RIFAT   
  17. EKECİK DAĞLARI-A. KADİR   
  18. EDİRNE-NİYAZİ AKINCIOĞLU (1916 - 1979)   
  19. TOKAT'A DOĞRU -CAHİT KÜLEBİ   
  20. ANADOLU’NUN DEVEDİKENLERİ- NAHİT ULVİ AKGÜN      
  21. KAŞ BETİMLEMESİ- HASAN HÜSEYİN   
  22. ANADOLU-AHMED ARİF   
  23. PÜLÜMÜR’ÜN YAŞSIZ KADINI-BÜLENT ECEVİT   
  24. KARŞILAMA-MEHMET BAŞARAN   
  25. BİR ANADOLU VARDIR-TURGUT UYAR   
  26. BİR AY ALDIM DİYARBAKIRDAN TOKATTA BİRİ ÖLDÜ O ZAMAN-EDİP CANSEVER   
  27. AFYON GARINDAKİ-CEMAL SÜREYA   
  28. YOKTUR GÖLGESİ TÜRKİYE’DE-SEZAİ KARAKOÇ   
  29. DATÇA’DAN -NAHİT ULVİ AKGÜN   
  30. ÇORUM’DAN GELİRİK-GÜLTEN AKIN   
  31. DELLOCAN-GÜLTEN AKIN   
  32. İNEGÖL HEY İNEGÖL-AHMET NECDET   
  33. DOĞUDAN BİR KENT-HİLMİ YAVUZ   
  34. BEN MERSİN’E GİTTİĞİM ZAMAN-ÖZDEMİR İNCE   
  35. AVLU -ÜLKÜ TAMER   
  36. YILMAZ ERDOĞAN (1967)   
  37. KÖYLÜLERİ NİÇİN ÖLDÜRMELİYİZ?- ŞÜKRÜ ERBAŞ   
  38. GÂVURDAĞLARI’NDAN RİVAYET -ATTİLÂ İLHAN   
  39. MEMLEKETİMİ SEVİYORUM-NAZIM HİKMET   
  40. BEN ANADOLUYUM - YAVUZ BÜLENT BAKİLER   
  41. ERZURUM-ARİF AY   
  42. HAN DUVARLARI-FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL   
  43. ADIM ADIM ANADOLU - BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR   
  44. EĞLEN ÇORUH! DUR ÇORUH! - BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR   
  45. ANADOLU-RIZA TEVFİK BÖLÜKBAŞI   
  46. ANADOLU SEVGİSİ –ABDURRAHİM KARAKOÇ   
  47. ANADOLUDA BAHAR- ABDURRAHİM KARAKOÇ   
  48. ANADOLU GEZİSİ - ABDURRAHİM KARAKOÇ   
  49. BİRİ ANADOLU BİRİ ATATÜRK-ŞEREF TAŞLIOVA   
  50. ANADOLU- MEHMET FARUK GÜRTUNCA   
  51. BU VATAN KİMİN-ORHAN ŞAİK GÖKYAY   
  52. ANADOLU KADINI --BEKİR SITKI ERDOĞAN   
  53. AKŞAM OLUR -BAHATTİN KARAKOÇ   
  54. YURDUM -CAHİT KÜLEBİ   
  55. ANADOLULU GELİN - GÖKTÜRK MEHMET UYTUN   
  56. VAR - GÖKTÜRK MEHMET UYTUN   
  57. KARA GÖZLÜ MEMLEKETİM-HALİL SOYUER   
  58. YAYLA TÜRKÜSÜ - HALİDE NUSRET ZORLUTUNA   
  59. ANADOLU AKŞAMI- HALİT FAHRİ OZANSOY   
  60. ANADOLUM - İBRAHİM SAĞIR   
  61. TÜRKİYE’MİZ - MEHME NECATİ ÖNGAY   
  62. KIZILIRMAK KIYILARI - NİYAZİ AKINCIOĞLU   
  63. ANADOLU HASRETİ - ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI   
  64. ÇORUH - ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI   
  65. SAKARYA -ORHAN ŞAİK GÖKYAY   
  66. HEYBELİ -RIFAT ILGAZ   
  67. MERİÇ TÜRKÜSÜ-NİHAT SAMİ BANARLI   
  68. TÜRKİYE - ADİL TURAN   
  69. YOLCU GÖNLÜM - YAHYA AKENGİN   
  70. AĞRI - YAHYA KEMAL BEYATLI   
  71. ANADOLU GERÇEĞİ- YAVUZ BÜLENT BAKİLER   
  72. ANADOLU ACISI - YAVUZ BÜLENT BAKİLER   
  73. BİZİM TÜRKÜMÜZ-YAVUZ BÜLENT BAKİLER   
  74. TÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM! - YAVUZ BÜLENT BAKİLER   
  75. ILGAZ - ZEKİ ÖMER DEFNE   
  76. ORTA ANADOLU - ZEKİ ÖMER DEFNE   
  77. AĞRI - AHMET MUHİP DRANAS   
  78. ANADOLUM-İLHAN GEÇER   
  79. ANADOLU TÜRKÜSÜ - GÜLTEKİN SAMANOĞLU   
  80. NE KADAR BENZİYORUZ- EDİP CANSEVER   
  81. ANADOLU -CEYHUN ATUF KANSU   
  82. İZMİT -BEHÇET AYSAN   
  83. SARIÇİZMELİ-RIFAT ILGAZ   
  84. MEMLEKETİM-ÖMER FARUK TOPRAK   
  85. COĞRAFYA-İLHAN BERK   
  86. YURDUMUN DAĞLARINA - HÜSEYİN  NAİL KUBALI
  87. TARSUS'UN ÇAĞLAYANI- BEHÇET NECATİ ÇAĞLAR
  88. KARADENİZ - KEMALETTİN KAMU
  89. ÖZ VATANIM TÜRKİYE - HAKKI ÇEBİ
  90. MEMLEKET TÜRKÜSÜ - FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL
  91. EGE- İBRAHİM ZEKİ BURDURLU
  92. TÜRKİYEM -TURGUT UYAR
  93. ANADOLU-SIDDIK ERTAŞ
  94. ANADOLU HİKAYESİ - YAVUZ BÜLENT BAKİLER
  95. ANADOLU MEZARLIKLARI - YAVUZ BÜLENT BAKİLER
  96. YENİDEN FETHETMEK ANADOLUYU- YAVUZ BÜLENT BAKİLER

 

 

SAYFA:1/ 01-10

1-ANADOLU –MEHMET EMİN YURDAKUL

Gençliğe
Yürüyordum: Ağlıyordu ırmaklar;
Yürüyordum: Düşüyordu yapraklar;
Yürüyordum: Sararmıştı yaylalar;
Yürüyordum: Ekilmişti tarlalar.

Bir ses duydum, dönüp baktım, bir kadın:
Gözler dönük, kaşlar çatık, yüz dargın;
Derileri çatlak, bağrı kapkara,
Sağ elinin nasırında bir yara

Başında bir eski püskü peştemal
Koltuğunda bir yamalı boş çuval...
........................

-Ne o bacı?
- Ot yiyoruz, n'olacak! ..
-Tarlan yok mu?
- Ne öküz var, ne toprak...
Bugüne dek ırgat gibi didindim;
Çifte gittim, ekin biçtim, geçindim,
Bundan sonra...
- Kocan nerde?
- Ben dulum;
Kocam şehit, bir ninem var, bir oğlum.
- Soyun, sopun?
- Onlar dahi hep yoksul!
Ah Efendi, bize karşı İstanbul
Neden böyle bir sert, yalçın taş gibi?
Taşraların hayvanlık mı nasibi? ..
........................

Hayır hayır, bu nasibi almak için doğmadın.
Onun için doğdun ki sen kadınlığın hakkiyle
Ocağının karşısında saadete eresin,
Göğsünü kabarttıran anneliğin aşkıyla
Evladına südün gibi pak duygular veresin.

Sen bir aziz yoldaşsın:

Senin sesin hayat için dövüşmeğe koşturur;
Senin sevgin vatan için fedakârlık öğretir;
Senin yüzün insan için bir merhamet duyurur;
Senin ile insanoğlu yeryüzünü şenletir.

Lakin bizler bu hakları unuttuk;
Kadınlığı hayvanlıkla bir tuttuk;
Ninen gibi sana dahi hor baktık;
Seni dahi garip, yoksul bıraktık! ..
........................

Kinler için karaları bağlıyan,
Zevkler için zelil sefil ağlıyan.
Acı gören, cefa çeken, ezilen,
Irzdan başka her şeyini veren sen!
Sen şu güzel vatanında cehennemde gibisin;
Gözyaşınla ıslattığın kanlı toprak üstünde
Sana her yer bir çöl gibi cıvıltısız, çiçeksiz;
'Ekmek' diye ağladığın sağır bir halk önünde
Sana herkes bir kurt gibi merhametsiz yüreksiz.
Senin her bir ümidin

Ayrılıksız, yoksulluksuz bir dünyaya kalmıştır,
Oraya ki masum çiftler hıçkırıksız yaşarlar;
O melekçe sevgilerle birbirini okşarlar;
Ve burada Allah bütün dilekleri yaratır?
Ne vakte dek gençliğine hakaret,
Bu ayrılık, bu gözyaşı bu ölüm? ..
Bu sert demir, bu ağır yük. bu zulüm?
Yazık, sana ağlamıyan şiire;
Yazık, sana titremiyen vicdana;
Yazık, sana uzanmayan ellere;
Yazık, seni kurtarmıyan insana! ..
........................

Ey vatanın bağrı yanık bucağı.
Hani senin bereketli hasadın,
Yeşil yurdun, mesut çatın, şen çiftin?
Hani senin medeniyyet hayatın,
Yolun, köprün, kazman, iğnen, çekicin?
Ey Türklüğün otağı!
Ne vakte dek bu acıklı sefalet,
Bu viranlık, bu inilti, bu kaygu?
Ne vakte dek bu uğursuz cehalet.
Bu taassup, bu görenek, bu uyku?
........................

Yazık, sana ağlamıyan şiire;
Yazık, sana titremiyen vicdana,
Yazık, sana uzanmayan ellere;
Yazık, seni kurtarmayan insana! ..



HAYAL ŞEHİR - YAHYA KEMAL BEYATLI

Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangir’den bak!
Bir zaman kendini karşındaki rü’yâya bırak!

Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;
Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan;

O ilâh isteyip eğlence hayalhânesine,
Çevirir camları birden peri kâşânesine.

Som ateşten bu saraylarla bütün karşı yaka
Benzer üç bin sene evvelki mutantan şarka.

Mestolup içtiği altın şarabın zevkinden,
Elde bir kırmızı kâseyle ufuktan çekilen,

Nice yüz bin senedir şarkın ışık mîmârı
Böyle mâmûr eder ettikçe hayâl Üsküdar'ı.

O ilâhın bütün ilhâmı fakat ânîdir;
Bu ateşten yaratılmış yapılar fânidir;

Kaybolur hepsi de bir anda kararmakla batı.
Az sürer gerçi fakir Üsküdar’ın saltanatı;

Esef etmez güneşin şimdi neler yıktığına;
Serviler şehri dalar kendi iç aydınlığına,

Ezelî mağfiretin böyle bir ikliminde
Altının göz boyamaz kalpı kadar hâlisi de.

Halkının hilkati her semtini bir cennet eden
Karşı sâhilde, karanlıkta kalan her tepeden,

Gece, birçok fıkarâ evlerinin lâmbaları
En sahih aynadan aksettiriyor Üsküdar’ı.


ANADOLU TOPRAĞI - ORHAN SEYFİ ORHON

Senelerce sana hasret taşıyan
Bir gönülle kollarına atılsam
Bende bir gün kucağında yaşayan
Bahtiyarlar arasına katılsam


Kadir Mevlam, eğer senden uzakta
Bana takdir eylemişse ölümü
Rahat etmem bu yabancı toprakta
Cennette de avutamam gönlümü


En bakımsız, en kuytu bir bucağın
Bence 'İrem Bağı' gibi güzeldir
Bir yıkılmış evin, harap ocağın
Şu heybetli saraylara bedeldir


Yalnız senin tatlı esen havanda
Kendi milli gururumu sezerim
Yalnız senin dağında ya ovanda
Başım gökte alnı açık gezerim


Bir gün olup kucağına ulaşsam
Gözlerimden döksem sevinç yaşını
Sancağının gölgesinde dolaşsam
Öpsem öpsem toprağını, taşını


BİZİM MEMLEKET-FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL

İçinden tanırım ben o elleri,
Onlar ki zâhirde vîrân olurlar;
Ardıçlı dağları, çamlı belleri
Aşanlar şi’rine hayrân olurlar.


Dökülür köpüklü sular yarından,
Baharlar yaratır kışın karından;
İçenler sihirli pınarlarından
Şöyle bir silkinir, ceylân olurlar!..


Orada yaşayan erlerin içi
Bir tasta yoğurur derdi, sevinci;
Onlar ki sapansız, tarlasız çiftçi,
Davarsız, kavalsız çoban olurlar.


Başıboş, kırlara salar tayını,
Elinden düşürmez okla yayını;
Ellerde bırakır zafer payını,
Memleket yolunda kurban olurlar!..


5-URFA GECELERİ - HALİDE NUSRET ZORLUTUNA

Gök toprağa eğilir, yaklaşır,
Sarardı onu şefkatli bir anne gibi.
Karanlık, Ilık, yıldızlar iri iri.
Ve uzakta çöl, ezeli bir sır!

Ilık karanlık şarkı söylerdi,
Ay ışığı öperdi susamış toprağı.
Kemanlar inler...
Neyler duâ eder,

Ve güzel sesler avuturdu her derdi.
Güzeldi bir güzel masal kadar
Urfa’da yaz geceleri,
Urfa’da saz Geceleri.
O gecelere hasretim var,
Hasretim var!



VASİYET - NÂZIM HİKMET

Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
Ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörle türküler geçsin alt başından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar orta malı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

Ama bu türküleri söylemişim ben
daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe’yle ırgat Osman
Çektiler büyük hasreti sağlıklarında
Belki de farkında bile olmadan.

Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-öyle gibi de görünüyor-
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...


YÖRÜK HASRETİ-AHMET KUTSİ TECER

Güneyde bir avuç toprağım,
Bir evim, kışlağım olaydı,
Baharda göçseydi otağım,
Toros’ta yaylağım olaydı.

Onulmaz içimde bu yara,
Şehirler dumandan kara,
Çıkaydım dağlara dağlara.
Bulutlar çardağım olaydı

Pınar obamızın nennisi,
Çimen yatakların en iy'si
Elimde her gün yenisi,
Güneşler bayrağım olaydı.


Nolurdu göçseydi otağım,
Çukurda olsaydı kışlağım,
N’olurdu Toros'ta yaylağım,
Güneyde toprağım olaydı.


BİR YOLCUYA-NECMETTİN HALİL ONAN

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.


 
BURSA'DA AKŞAM - ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI

Bugün de sonbahardan sürülüp doğdu akşam,
Sarın yere indi koyu, serin gölgesi,
Uludağ etekleri al ipekten bu akşam
Düştü yeşil ovaya kubbelerin gölgesi...


Ufuklarda bu akşam ne sis var ne bu
Selvilerin içinde bir alev Emir Sultan.
İçten dualar gibi geçiyor sanki rüzgâr.
Bir İlâhî adaya benzeyen Yıldırım’dan.


Ovada ince yollar gölgeleniyor işte,
Karşıdan renk içinde solgun ay görünüyor.
Güneşin son nûrundan bir damlacık içmiş de,
Şu karşıki kulübe bir saray görünüyor...


Gözlerime vurunca kubbelerin gölgesi,
Öz cenneti gönlümle seyr ettim ben bu akşam;
Göklerde ne bir nefes, ne de bir kanat sesi;
Uludağ etekleri al ipekten bu akşam!..


10-MEMLEKET İSTERİM-CAHİT SITKI TARANCI

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ne ben farkı olsun
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi