SEHL-İ MÜMTENİ
İlk bakışta kolay gibi görünen ama taklid edilmeye kalkıldığında benzeri meydana getirilemeyen eserler için kullanılır. Üslup özelliğidir. Sanatkârın dile son derece hâkimiyeti ile başarılabilir. Gösterişten uzak bir üsluptur. En derin fikirleri bile sade kelimelerle ifade edebilme sanatıdır. Süleyman Çelebi’nin “Mevlid”i buna örnektir. M.Akif, Yunus Emre, Necip Fazıl gibi şairler sehl-i mümteni sayılabilecek örnekler vermiştir.
“Sûretde egerçi sâde, düzdür
‘Aşk u sühan anda müctemi’dir
Başdan başa sehl-i mümteni’dir
Dört yüz seneden beri efâzıl
Bir söz demedi ana mümâsil
Tanzîrine çok çalışdı yârân
Kaldı yine bikr, misl-i Kur’an “
Tahirül Mevlevi
“Beni bende demen bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri”
“Ete kemiğe büründüm
Yunus diye göründüm”
Yunus Emre
“Gâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi
Gâh inerim yeryüzüne seyreder âlem beni”
Yunus Emre
"Bende mecnun'dan füzun aşıklık istidadı var,
Âşık-ı sadık benim, mecnun'un ancak adı var..."
Fuzuli
“Gâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi
Gâh inerim yeryüzüne seyreder âlem beni”
“Kınamayın bizi hakkı sevenler
Yağmur yağmayınca sel uyanır mı
Gönül boş değildir aşka düşeli
Rüzgar esmeyince dal uyanır mı “
Sümmani
“Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!”
Necip Fazıl Kısakürek
EDEBİ SANATLAR 1 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )
EDEBİ SANATLAR 2 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )
- Önceki
- Sonraki >>