Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

KİNÂYE

Gerçek ve mecazî anlamları olan sözü, onu mecazî anlamı kastederek kullanma sanatıdır. Dilimiz kinayeli kullanışa gayet elverişlidir. İstihdam ve mecaz-i Mürsel sanatı ile karıştırmamak gerekir. Mecaz-i Mürsel sanatından farkı şudur:

Kinayeli söz gerçek anlamıyla da değerlendirilebilir. Ama asıl kastedilen o sözün mecazî manasıdır. Mecaz-ı mürsel’de ise söz gerçek manasıyla asla değerlendirilemez.

Kinaye sanatının istihdam sanatından farkına gelince: Her iki sanatta da kelimenin gerçek ve mecaz anlamı söz konusudur. İstihdamda kelimenin gerçek ve mecaz anlamı aynı ölçüde değerlidir. Cümle ve mısra manalandırılırken her iki manaya da yer verilmek zorunludur. Kinayede ise ağırlık mecaz mana üzerindedir. Kinaye sanatını yapan mecazî manayı kastetmiştir.. Gerçek mana ise aralık bırakılmış bir kapı gibidir. Şayet muhatap kinayeye cevap vermeye kalkarsa o kapıdan kaçılır. Yani gerçek mana o zaman işe yarar.

Kinaye açıkça söylenmesi mahzurlu duygu ve sözleri söylemeğe yarayan bir sanattır. Fakat anlatıma genişlik vermek maksadıyla da bu sanata başvurulmuştur.

 

Eyyâm-ı devletinde el üstünde gezdi câm,

Bir kerre dizden inmedi sirâb olan sebû”

“el üstünde gezmek” değer vermek şeklinde mecazî manada kullanılmıştır. Kadehin elde tutuluşu da gerçek manadır. 

 

“Bülbül güle gül dedi 

Gül gülmedi gitti 

Bülbül güle, gül bülbüle 

Yâr olmadı gitti.”

Burada kinayeli olan söz gitti eylemidir. Gitti sözcüğü;

1) Bir yerden başka bir yere gitme, uzaklaşma anlamında,

2) Yâr olmadı, elden kaçtı, elde edilemedi anlamında mecaz anlamda kullanılmıştır.

 

"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak "

Bu dizelerde “ocak” sözcüğü kinayeli kullanılmıştır.

Gerçek Anlam: Ateş yakılan yer 

Mecaz Anlam: Aile

 

"Bulamadım dünyada gönle mekân

Nerde bir gül bitse etrafı diken"

Bu dizelerde kinaye vardır. “Gül” ve “diken” sözcükleriyle kinaye yapılmıştır. Gerçekte her gülün etrafında diken de vardır. Bu gerçek anlamdır; ama kastedilen bu değildir. Bundan hareketle mecaz anlam anlatılmak istenmiştir: Nerede bir iyilik, güzellik varsa onun etrafında kötülükler de vardır.

 

"Dadaloğlu’m der ki belim büküldü

Gözümün cevheri yere döküldü"

Birinci dizede “beli bükülmek” sözlerinde kinaye vardır. Gerçekte Dadaloğlu’nun ihtiyarlık veya hastalık nedeniyle beli bükülmüş olabilir. Ama şairin anlatmak istediği bu değildir. O, çektiği sıkıntıların büyüklüğünü, çokluğunu anlatmak için “beli bükülmek” sözlerini kullanmıştır.

 

"Ey benim sarı tamburam

Sen ne için inilersin

-İçim oyuk derdim büyük 

Ben onun'çün inilerim."

              Yunus Emre

Tambur, yay ve mızrapla çalınan, uzun saplı, telli bir çalgı çeşidi. Ceviz, maun, pelesenk, kelebek gibi ağaçlardan, oyularak yapılır. Dolayısıyla gerçekte tamburun içi oyuktur. Burada “içim oyuk” sözüyle bu gerçeklik de anlatılır, ama esas anlatılmak istenen kişinin “çok üzgün” olmasıdır.

 

"Ben toprak oldum yoluna

Sen aşırı gözetirsin

Şu karşıma göğüs geren

Taş bağırlı dağlar mısın?"

              Yunus Emre

“Taş bağırlı dağlar” sözü kinayelidir. “Hissiz, katı kalpli, merhametsiz” gibi mecazî manalarda kullanılmıştır. Gerçek manada da gerçekten dağların yamaçları kayalarla kaplıdır.

 

KAN

Kalbime girdin

Koynuma girdin

Kanıma girdin

İşte öldüm

Mezarıma da girsene

Ü.Yaşar Oguzcan

Ümit Yaşar Oğuzcan “kalbe girmek”, “koyna girmek”, “ka¬na girmek” ve “mezara girmek” deyimlerini gerçek anlamları¬nın dışında mecazî anlamlarıyla kullanarak kinaye sanatı yapar. Burada genel olarak sevgiliye bir hitap vardır. Şair, sevgiliye mecazî olarak aşık olduğunu söylerken onun devamlı kendisiy¬le olmasını arzular. Ayrıca kalbe girmek, aşkla; koyna girmek, cinsellikle; kana girmek, manipüleyle; mezara girmek, ölümle ilgilidir.

 

"Bakî yine mey içmeye and içti demişler 

Divâne midir bade dururken içe andı"

                                  BÂKİ

Bu beyitte  “bâde” kelimesinde kinaye sanatı vardır. "Bâde" kelimesi hem gerçek anlamında, hem de mecaz anlamında kullanılmıştır. Mecaz anlamı "sevgili"dir. Burada her iki anlam da bulunmasına karşılık baskın olan anlam mecaz anlamdır.

 

"Sevip ol goncayı ağyara hezar olmayalım 

Alemin bir gül için çeşmine hâr olmayalım"

ENDERUNLU VASIF 

 

“Yumdu dünyaya ela gözlerini”

Gözlerini yummak: ölmek mecazî manadır. Ölen gözlerini yumar gerçek manadır.

 

“Suçu söylenince yüzü kıpkırmızı oldu. “

“yüzü kıpkırmızı olmak” utanmak mecazî manasıyla kullanılmıştır.

 

“Yüzünün akıyla bu işi başardı.”

“Yüzünün akı” mecazî mana kastedilmiştir.

 

“Gökten ecdad inerek öpse o pak alnını değer.”

“Pak alın” mecaz anlamıyla kullanılmıştır. (Şerefli, namuslu olma)

EDEBİ SANATLAR 1 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )

EDEBİ SANATLAR 2 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi