Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

MECAZ-I MÜRSEL

Bu sanatın meydana gelebilme şartları

a)Herhangi bir kelimenin mecaz-ı Mürsel olabilmesi için mecazi manada kullanılmış olması ve gerçek manasında değerlendirilmemesi gerekir.

b)Kelime ile yerine kullanıldığı varlık arasında benzetme maksadının olmaması lazımdır. Benzetme maksadı olursa istiare sanatı olur.

Sanatkâr, bir kelimenin mecazi manasını arada benzetme maksadı olmadan herhangi bir şekilde başka bir varlık için kullanılır.

Varlıklar arasında bütün-parça, durum-yer, sebep-sonuç, özellik-genellik, çokluk-azlık v.s. gbi pek çok ilgi varlıkları birbirine bağlar. İşte benzerlik ilgisi dışındaki bütün ilgiler için yapılan mecazlar mecaz-ı Mürsel sanatı meydana getirir.

“Sobayı yak”, “lambayı yak” gibi alelâde günlük kullanışlar bu sanata dahil edilmemeli.

 

“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl”

                                                         M.A.ERSOY

Burada hilâl, bayrak manasında kullanılmıştır. İstiklâl alâmeti hür dalgalanan bir bayraktır. Türk bayrağının en etkileyici özelliği de üzerindeki “hilâl”dır. İşte bayrağın üzerindeki bu hilâl şâirde en fazla heyecan uyandıran unsur haline geliyor ve bayrağın bütünün yerini alıyor. Artık hilâl demek bayrak demektir. Bu kullanışta varlığın bir parçası bütünün yerini alıyor.

Bu okul sizi hayata en iyi şekilde hazırlayacaktır.”

Yer-durum ilişkisi vardır. “okul” kelimesi gerçek manasında değil ders veren öğretmenler manasında kullanılmıştır.

 

“Bu ruh o derin bahçede bir def’a yaşarsa

Boynunda onun kolları, koynunda o varsa”

                                                             YKB

“Ruh” insanın bir parçasıdır ve insan yerine kullanılmıştır. Şairi heyecana getiren unsur ruhla ilgili “aşk” olduğundan ruh ön plana çıkıyor ve insanı temsil eder hale geliyor.

 

“Ah efendi bize karşı İstanbul

Neden böyle bir yalçın taş gibi”

“İstanbul” ile kastedilen bu şehirde yaşayan insan topluluğu kastedllmiştir.

 

“Aldın hezâr büt-gedeyi mescid eyledin

Nâkûs yerlerinde okuttun ezânları

                                               Bâkî

Binlerce puthaneyi alıp mescide dönüştürdün. Çan yerlerinde ezanları okuttun.

Burada parça-bütün ilişkisi bağlamında, "nâkûs" parçasıyla Hristiyanlık dini ; "ezan" parçasıyla da İslâm dini vurgulanmak istenmiştir.

 

Beyninde öten çanın sesinden

Binlerce minâre ebkem oldu”

“Minare” ile kastedilen ezandır.

 

Kandilli yüzerken uykularda 

Mehtabı sürükledik sularda

                                   YKB

“Yanında oturan adama parayı verdi: ‘İki kişi uzatır mısın?’ dedi.” Uzatılması istenen iki kişinin ücretidir.

 

“Şoföre bir tane Bakırköy alır mısın dedi.”  

“Gemi, Yalova’ya yanaştı.”

Anadolu, hepimize hınç, şüphe ve emniyetsizlikle bakıyordu.”

“O zamanlar bu gazetede usta kalemler vardı.”

 “Bu depoyla Düzce'ye kadar gideriz."

"Bahar aylarında rahmet düşmezse ürün iyi olmaz."

"Şimdi de biraz Yûnus Emre okuyalım mı?"

 

İç - dış ilgisi

  • "Anne, çamaşır kazanı kaynadı, gel!"
  • "Üstünü çıkarıp yatağa uzandı."
  • "Ne zamandır evde tencere kaynamıyor."
  • "Bu depoyla Düzce’ye kadar gideriz."
  • "Şofben yanıyordu."

Parça - bütün ilgisi

  • "O zamanlar bu gazetede usta kalemler vardı."
  • "Üniversitedeki kürsüsünde yıllarca çalıştı." 
  • "Motor gece karanlığında yükünü Bartın 'a boşalttı."
  • "Bu sahalarda nice altın ayaklar top koşturdu."

Neden - sonuç ilgisi

  • "Hay mübarek! Bereket yağıyor bereket!" 
  • "Bahar aylarında rahmet düşmezse ürün iyi olmaz."

Sanatçı - eser ilgisi

  • "Davetlilere piyanosuyla önce Çaykovski, sonra Mozart çaldı." 
  • "Şimdi de biraz Yunus Emre okuyalım mil" 
  • "Pikapta Münir Nurettin dönüyordu."

Yer, yön, bölge, çağ - insan ilgisi

  • "Eve haber verip geleyim."
  • "Batı ve Doğu, inanç ve felsefe yönünden hem birbirini etkilemiş hem birbirine uzak durmuştur."
  • "Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır." 
  • "Ankara bu notaya cevap vermekte gecikmedi."
  • "Adresi bir de şu büfeye sorsak mı?" 
  • "Sizin işinizi şu masa halleder beyefendi."

Soyut - somut ilgisi

  • "Türklük yüreğini dağlasın gayrı/Cihan da bizimle ağlasın gayrı." 
  • "Gençlik; kafası ve yüreğiyle toplumun güvencesidir."

EDEBİ SANATLAR 1 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )

EDEBİ SANATLAR 2 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )

SON EKLENENLER

Üye Girişi