Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

 

Aralarında anlam ilgisi bulunan cümleleri, görevdeş öğeleri ve sözcükleri bağlamaya yarayan kelimelere “bağlaç” denir.

"Çabucak git ve çeşmeden su doldurup gel. ”

cümlesinde “ve” sözcüğü, “Çabucak git” ve “çeşmeden su doldurup gel” cümlelerini birbirine bağlamıştır. Dolayısıyla “ve” sözcüğü bir bağlaçtır.

“İzciler, yorucu ama keyifli bir yolculuktan sonra kamp yerine ulaşmışlar. ”

cümlesinde “yorucu” ve “keyifli” sözcükleri sıfat görevinde kullanılmıştır. Bu iki sözcüğü ise “ama” birbirine bağlamıştır. Demek ki “ama” sözcüğü bir bağlaçtır.

“Ferhat ile Şirin’in hikâyesini bilmiyor musun?”    

cümlesinde “ile” bağlacı “Ferhat” ve “Şirin” sözcüklerini birbirine bağlamıştır. Bu sözcükler tamlayan durumundadır.

Türkçede çeşitli bağlaçlar kullanılmaktadır. En çok kullanılan bağlaçlar şunlardır:

Şimdi bu bağlaçları örnek cümlelerle inceleyelim:

Ve, De, Bile, Ki, İle, Ama, Fakat, Lâkin, Ancak, Nitekim, Çünkü, Zira, Oysa, Madem, Veya, Ne ... ne,  Ya... ya, Hem ... hem, Meğer, İse…

 

VE

Türkçede en yaygın kullanılan bağlaçlardandır. Anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlamakla birlikte isim, sıfat, zamir gibi aynı türden sözcükleri de bağlar.

"Galiba bir hastalık beynimi kemiriyor ve ben yolun sonuna geldiğimi hissediyorum. ”

örneğinde “ve” bağlacı cümleleri birbirine bağlamıştır. “Galiba bir hastalık beynimi kemiriyor” birinci cümle, “ben yolun sonuna geldiğimi hissediyorum” ise ikinci cümledir. “Ve” bağlacı da bu iki cümleyi birbirine bağlamıştır. Görüldüğü üzere her iki cümle arasında anlam ilgisi vardır.

“Akşamki programa okulumuzu temsil etmek için sen ve ben katılacakmışız. ”

cümlesinde “ve” bağlacı görevce özdeş olan “sen, ben” zamirlerini bağlamıştır.

“Mardin ve Diyarbakır, tarihi çok eskilere giden kentlerimizdendir. ”

cümlesinde “ve” bağlacı “Mardin, Diyarbakır” isimlerini birbirine bağlamıştır.

 

DE

Dilimizde yaygın olarak kullanılan bağlaçlardandır. Anlamca ilgili cümleleri, görevdeş sözcükleri, söz öbeklerini bağlarken cümlede kullanıldığı duruma göre “eşitlik, benzerlik, katılma” gibi farklı anlam ilgileri kurar. Bunun yanında “de” bağlacı, “dahi, bile” anlamına da gelir.

“İlkokulu da liseyi de İzmir'de okumuştu. ”

cümlesinde “de” bağlacı “ilkokul” ve “lise” sözcüklerini birbirine bağlamıştır. Bunun yanında cümleye “her ikisini de” anlamını katmıştır.

“Bu makaleyi ben de okudum. ”

cümlesinde “de” bağlacı “eşitlik” anlamı katmıştır. Cümlede “Bu makaleyi başkaları okudu, ben de okudum.” anlamı vardır. Dolayısıyla sözü söyleyen kişi (ben), “makale okuma” yönünden başkalarıyla eşit konuma gelmiştir.

“De” bağlacı,

“İnanın onu görsem de tanımam. ”

cümlesinde “bile, dahi” anlamını,

“Elindeki parayla dükkân açacak da çok para kazanacak da çocuklarını rahat ettirecek...”

cümlesine “alay, küçümseme”

“İnsan buraya kadar gelir de teyzesine uğramaz mı?" 

cümlesine “yakınma”,

"Ölsem de artık dönemem geri. ”

cümlesine “kararlılık”,

“Sana bir de ayakkabı alalım. ” 

cümlesine  “başka şeyler aldığımız gibi”,

“Sana da bir ayakkabı alalım." 

cümlesine “başkalarına aldığımız gibi”,

“Müdür bey konuştu da konuştu. ”

cümlesine “pekiştirme” anlam ilgisini kazandırmıştır.

“De” bağlacı,

“Gitti de gelmedi yârim acep ne çare!"

cümlesinde ise “ama, fakat” bağlacı yerine kullanılmıştır.

Not “De” bağlacı kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır.

Kalın ünlü barındıran hecelerden sonra geldiğinde “da” olur.

Sert ünsüzle biten sözcüklerden sonra geldiğinde “ta, te” olmaz, yine “da, de” şeklinde kullanılır.

 

BİLE

“De, dahi” bağlaçlarıyla benzer özellikler taşıyan bir bağlaçtır. Genellikle beklenmedik olayları ya da duyguları anlatan cümlelerde kullanılır. Bunun yanında kimi zaman “üstelik” anlamı taşır.

“Bile” bağlacı,

“Cebinde bilet alacak parası bile yoktu. ”

cümlesinde “dahi” anlamında kullanılmıştır.

Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyordu bile. ”

cümlesinde ise “üstelik” anlamında kullanılmıştır.

 

Çoğunlukla cümleleri birbirine bağlar. Cümleleri birbirine bağlarken neden-sonuç ilgisi kurduğu da olur. Kimi zaman açıklama bildirir.

“Bir kabahati yok ki ona ceza verilsin!”

örneğinde “ki” bağlacı cümleleri birbirine bağlamıştır. Bunun yanında neden-sonuç ilişkisi kurmuştur. Cümlede “Bir kabahati olmadığı için ona ceza verilmemeli.” anlamı vardır.

“Siz ki beni öteden beri tanırsınız, niye bana güvenmiyorsunuz?"

cümlesinde “ki” bağlacı açıklama bildirmektedir.

“Ki” bağlacı,

“Sana da sır verilmez ki...”

cümlesine “sitem, yakınma”,

“Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş..."

cümlesine “şaşırma” anlamını katmıştır.

 

İLE

Eş görevli sözcükleri ve öğeleri birbirine bağlar. Genellikle kendinden önceki sözcüğe bir ek gibi “-la, -le” biçiminde eklenir. Ünlüyle biten sözcüklere eklendiğinde ise “-yla, -yle” biçiminde eklenir. “İle”, hem bağlaç hem edat olarak kullanılabilen bir sözcüktür. Bu durumda şunu unutmamalıyız: “İle” sözcüğünün yerine “ve” yi getirebiliyorsak, cümlede anlam değişmiyor, anlatım da bozulmuyorsa bu, bağlaçtır. Cümlenin anlamı değişiyor, anlatım da bozuluyorsa “ile” sözcüğü bu durumda edat olur.

“Çocuklarla anneleri kırlarda piknik yapıyordu. ”

"Kırlarda ellerinde uçurtmalarıyla çocuklar gördüm."

cümlelerini inceleyelim. Birinci cümlede “Çocuklarla” sözcüğündeki “-la(ile)”nin yerine “ve”yi getirdiğimizde herhangi bir anlam değişmesi ya da bozulma olmuyor: “Çocuklar ve anneleri kırlarda piknik yapıyordu.” Demek ki “ile” birinci cümlede bağlaç görevinde kullanılmıştır. İkinci cümledeki “-yla(ile)”nin yerine “ve”yi getirdiğimizde anlam değişiyor, anlatım da bozuluyor: “Kırlarda ellerinde uçurtmaları ve çocuklar gördüm.” O hâlde ikinci cümledeki “ile” edattır.

“Kaplumbağa ile tavşan yarışa tutuştu."

“Masanın üstündeki dergilerle, gazeteleri okudu. ”

cümlelerindeki “ile” sözcükleri de bağlaçtır.    

Eş görevli sözcükleri bağlama göreviyle kullanılmıştır.

 

AMA

Cümleleri karşıtlık anlamı ilgisiyle birbirine bağlar. Bazen cümleye koşul, pekiştirme anlamı da katar.

“Kaç kere konuştum ama onu bir türlü ikna edemedim. ”

cümlesinde “ama” bağlacı, cümleleri karşıtlık ilgisiyle birbirine bağlamıştır.

“Maçı izleyebilirsin ama önce verdiğim ödevleri yapacaksın. ”

cümlesinde “ama” bağlacı koşul ilgisi kurmuştur. Cümlede “Önce verdiğim ödevleri yapman koşuluyla maçı izleyebilirsin.” anlamı vardır.

“Arkadaşımın sevimli ama çok sevimli bir kedisi vardı. ’’

cümlesinde ama” bağlacı “sevimli” sözcüğünü anlam yönünden pekiştirmiştir.

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR


 

FAKAT, LÂKİN

Cümleleri genellikle karşıtlık ilgisiyle birbirine bağlar. Bazen cümlede koşul-sonuç ilgisi de kurar.

“Meydanda saatlerce beklemiş fakat gelen olmamış. ”

cümlesinde “fakat” bağlacı biri olumlu, diğeri olumsuz iki cümleyi birbirine bağlamıştır.

“Tarlanızda çalışırım fakat dolgun ücret verirseniz..."

cümlesinde “fakat” bağlacı koşul-sonuç ilgisi kurmuştur. Cümlede “Dolgun ücret vermeniz koşuluyla tarlanızda çalışırım.” anlamı vardır.

“Halis bir şiir fena okunabilir lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz.

örneğinde “lâkin” bağlacı cümleleri karşıtlık ilgisiyle bağlamıştır.

“Size yardım edebilirim lâkin biraz beklemeniz gerekir. ”

cümlesinde “lâkin” bağlacı koşul-sonuç ilgisi kurmuştur.

 

ANCAK

Hem bağlaç hem edat görevinde kullanılabilen bir sözcüktür. “Ancak” sözcüğü “ama” anlamında kullanılırsa bağlaç görevini üstlenir.

“Koştum ancak yetişemedim."

cümlesinde “ancak” sözcüğü yerine “ama”yı getirelim: “Koştum ama yetişemedim.” Görüldüğü üzere cümlenin anlamında bozulma olmamıştır. Dolayısıyla bu cümlede “ancak” sözcüğü bağlaç olarak kullanılmıştır.

“Bugün ancak elli ağaç budayabiliriz. ”

cümlesinde “ancak” sözcüğünün yerine “olsa olsa, sadece” sözcüklerini getirebiliyoruz. Demek ki bu cümledeki “ancak sözcüğü edat görevindedir.

“Geleceğine dair söz vermişti ancak sözünde durmadı. ”

cümlesinde “ancak” bağlacı, cümleleri karşıtlık ilgisiyle bağlamıştır.

“Pamuk şekeri almaya gideriz ancak önce işlerimi bitirmeliyim."

cümlesinde “ancak” bağlacı koşul-sonuç ilgisi kurmuştur.

 

NİTEKİM

Önceki cümlelerle sonraki cümleleri karşılaştırma ve benzerlik ilgisiyle birbirine bağlar. Bunun yanında daha önce söylenmiş bir yargıyı, doğrulama amacıyla kullanılan bir bağlaçtır.

“Bu işçiler, işini güzel yapar demiştim nitekim haklı olduğumu sen de gördün."

“Nitekim kendisi de bunu anlamış gibi vapurda yolculuğumuz boyunca bir köşeye çekilmişti. ”

“Bu yıl bütünlemeye kaldı nitekim geçen yıl da öyle olmuştu. ”

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR

 


 

ÇÜNKÜ, ZİRA

Cümleleri çoğunlukla neden-sonuç ilgisiyle birbirine bağlar. “Bunun için, bundan dolayı, bunun üzerine...” gibi anlamlar taşır.

“Sizinle tartışmayacağım çünkü bunun bir yararı yok. ”

“Kasabaya gelişimiz çok zor oldu zira yol oldukça bozuktu. ”

örneğinde “çünkü, zira” bağlaçları, cümleleri neden-sonuç ilgisiyle birbirine bağlamıştır.

 

OYSA, OYSAKİ, HALBUKİ

Bu bağlaçlar, cümleleri genellikle karşıtlık ilgisiyle birbirine bağlar.

“Oysa evine yakın bir okulda okumayı çok istiyordu kardeşim:

“Bu kış gününde dışarıda dolaşıyor oysaki hava çok soğuk."

“Yağmur yağınca pencerelerden su sızıyor halbuki ev sahibi pencereleri tamir ettirmişti. ”

 

MADEM, MADEMKİ

Sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlar.

“Bakma sen, madem tanıdıkmış bulur bir çaresini. ”

“Mademki gelmeyecektin o zaman bize bunu niye söylemedin?”

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR


 

VEYA, YA DA

 

Eş görevleri sözcükleri, öğeleri ya da anlamca ilgili cümlelere  bağlar. Tercih bildirmede kullanılır.

“Çocuğunu tedavi ettirmek için evini veya bahçesini satacak.

cümlesinde “veya” bağlacı nesneleri bağlamıştır. Tercih bildirme de söz konusudur. Yani cümlede “ikisinden birini” anlar vardır.

“İki kardeş, tiyatroya ya da sinemaya gidecekmiş. ”

cümlesinde “ya da” bağlacı dolaylı tümleçleri (tiyatroya, sinemaya) bağlamıştır. Yine “ikisinden biri” anlamı vardır.

 

NE ... NE

Olumsuzluk anlamı taşıyan bir bağlaçtır. Kullanıldığı cümleye olumsuzluk anlamı katar.

“Ne kızı verir ne dünürü küstürür. ”

örneğinde “ne ... ne” bağlacı cümleleri birbirine bağlamıştır. Cümlede “Kızı vermez, dünürü küstürmez” anlamı vardır. Bu olumsuzluk anlamını “ne ... ne” bağlacı sağlamıştır.

“Ne kapıyı ne pencereyi açmış. ”

cümlesinde yüklem (açmış) olumludur. Ancak cümlede “Kapıyı da pencereyi de açmamış.” anlamı vardır. Cümleye olums luk anlamını veren “ne ... ne” bağlacıdır.

  • “Ne ... ne” bağlacı karşıt anlamlı sıfatları bağladığı durumlarda “ikisinin ortası” anlamını verir.

“Boyu ne uzun ne kısa." (orta)

“Bu meyve ne tatlı ne ekşi. ” (orta)

  • Ne ne bağlacının asıl görevi cümleye olumsuzluk anlamı katmak olduğu için bulunduğu cümlenin yüklemi olumlu olmalıdır.

“Düğüne ne kendisi geldi ne eşini gönderdi."

cümlesinde “ne ... ne” bağlacı vardır. Görüldüğü üzere cümlenin yüklemleri (geldi, gönderdi) olumludur. Çünkü olumsuzluk anlamını (kendisi de gelmedi eşini de göndermedi) “ne ... ne” bağlacı sağlamıştır.

 

YA ... YA

Anlamca ilgili cümleleri veya eş görevli sözcükleri birbirine bağlar. Aynı zamanda tercih bildirir.

“Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin. ”

örneğinde “ya ... ya” bağlacı cümleleri bağlamakla birlikte tercih de bildirmektedir. Cümlede “ikisinden birini” anlamı vardır.

“Ona ya kitaplardan birini ya defteri ya da dolmakalemi vermelisin. ”

örneğinde söz konusu bağlacın “ya ... ya ... ya da” biçiminde kullanıldığını görüyoruz.

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR


 

HEM ... HEM

Bu bağlaç, eş görevli sözcükleri ya da anlamca ilgili cümleleri beraberlik, eşitlik, karşıtlık vb. ilgisiyle birbirine bağlar.

“Evin odaları hem çok geniş hem güneş alıyor. ”

örneğinde “hem ... hem” bağlacı cümleleri beraberlik ilgisiyle bağlamıştır. Cümlede “Evin odaları çok geniş olmakla birlikte güneş alıyor.” anlamı vardır.

“Hem suçlu hem üste çıkmaya çalışıyor."

örneğinde “hem ... hem” bağlacı cümleleri karşıtlık ilgisiyle bağlamıştır.

 

MEĞER, MEĞERSE

Daha çok, bilinmeyen, farkında olunmayan durumları anlatmada kullanılan bir bağlaçtır.

“Kasabanın sakinliğine meğer ne çok alışmış?”

“Nezaket sahibi bir insan sanırdım meğer öyle değilmiş."

Meğerse bana öğretilen o kısa ve sade cümlenin ne sihirli, ne kerametli, ne müthiş bir tesiri varmış. ”

 

 İSE

Karşılaştırma bildirdiği durumlarda bağlaç görevini üstlenen bir sözcüktür.

“Tarihî kale işe her zamankinden daha kalabalıktı. ’’

“Babaannesi yaşıyor, dedesi işe üç yıl önce yaşamını yitirdi."

cümlelerinde “ise”, karşılaştırma bildirdiği için bağlaç görevindedir.

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR


 

Not: Türkçede bunların dışında kullanılan bağlaçlar da vardır. O bağlaçları birer cümlede örnek gösterelim.

Konuyla ilgili en küçük bir bilgiye dahi sahip değildi. ”

“Bir daha geç kalmayın, yoksa babanıza söylerim."

“Çok istiyorum ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum. ”

“Eğer ziyaretimize gelirsen bizi çok mutlu edersin.”

“O gün gelsin, neşemiz tazelensin de gör

“Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör"

“Acele etmez, ağırdan alır, nasıl ki bu akşam da ağırdan alıyor.”

“Kâh resim yapıyor kâh karikatür çiziyor. ”

“Kitap fuarına gittik hatta birçok sanatçıyla tanıştık."

“Yönetmen, belki bu yüzden yani perde geç açıldığı için sinirleniyor.”

“Abant Gölü ’ne veyahut Düzce'deki şelaleye gitsek. ”

“Her hareket yahut düşünce, hareket edenin veya düşünenin zihninde bir iz bırakır.”

“Saatini bu kalemle değiştirmiş üstelik bin lira daha almış. ”

Not: Aşağıda bağlaçlarla ilgili çeşitli bilgiler yer almaktadır. Bağlaçların kavranmasında bu bilgilerin bilinmesi büyük önem taşır.

  • Bağlaçlarla ilgeçler birbirine çok benzediğinden zaman zaman karıştırılır. Her ikisi de tek başına anlam taşımaz. Ancak ilgeçler tek bir sözcükle anlam ilgisi kurar. Bağlaçlar ise cümleler ve eş görevli sözcükler ya da söz öbekleri arasında anlam ilgisi kurar.

“Sabaha kadar sokaklarda dolaştı. ”

cümlesinde kadar edatı kendinden önceki “sabaha” sözcüğüyle birlikte bir söz öbeği oluşturmuştur ve “zaman, süre” anlam ilgisini kurmuştur.

“Elleri ve ayakları soğuktan morarmıştı. ”

cümlesinde ve bağlacı kendisinden önceki ve sonraki “elleri, ayakları” sözcüklerini birbirine bağlamıştır.

  • Bazı sözcükler hem edat hem bağlaç görevinde kullanılır. 

Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu. (Bağlaç)

“Bir haberci ile bana haber göndermiş. (Edat)

“Aradığını ancak seyyar satıcılarda bulabilirsin. (Edat)

“Çok dolaştı ancak aradığını bulamadı. (Bağlaç)

“Yemek güzeldi valnız biraz tuzsuzdu. (Bağlaç)

"Koca salonda yalnız on kişi vardı. (Edat)

  • Türkçedeki diğer sözcükler gibi bağlaçlar da yapı bakımından çeşitlilik gösterir.

“Bankaya gittim ama müdürle görüşemedim.

cümlesindeki “ama” bağlacı yapım eki almadığı için basit yapılıdır.

“Bugün çok çalıştı üstelik epey yoruldu. ”

cümlesindeki “üstelik” bağlacı yapım eki aldığı için türemiş yapılıdır.

“Telefonuma cevap vermiyor halbuki az önce görüşmüştük.

cümlesindeki “halbuki” bağlacı ise birden çok sözcüğün anlamca kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluştuğundan birleşik yapılıdır.

"Yazıyı dergiye gönderdim ne var ki yayımlamadılar.

cümlesindeki “ne var ki” bağlacı ise söz öbeği niteliğindedir.

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR


 

ÜNLEM

“Sevinç, korku, üzüntü, şaşma...” gibi duyguları anlatmaya yarayan sözcüklere “ünlem” denir.

Ay, ne sevimli şey!"

cümlesinde “ay” ünlemi “beğenme” duygusunu anlatmaya yarayan bir ünlemdir.

“Ah, o eski günler!"

cümlesinde “ah” ünlemi “özlem” duygusunu karşılamaktadır.

“A! Siz de mi geldiniz?” (Şaşma)

“Vay başıma gelenler!" (Yakınma)

“E, şimdi de konuşun bakalım!' (Kızma)

“Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber" (Seslenme, hitap) "Oh, dünya varmış!" (Sevinç)

“Uf! Elime iğne battı. ” (Acı)

“Evvah, işe yine geç kalacağım. (Hayıflanma)

cümlelerindeki altı çizili ünlemler de farklı duyguları ifade etmek için kullanılmıştır.

 

İLGİLİ İÇERİK

EDAT-BAĞLAÇ -ÜNLEM (KARMA) TESTİ-02

EDAT, BAĞLAÇ, ÜNLEM TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ) TESTİ-01

EDAT (İLGEÇ)

BAĞLAÇ- ÜNLEM TESTİ-01

BAĞLAÇLAR

SON EKLENENLER

Üye Girişi