Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

 

1. Makale

Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıyla kaleme alınan bir yazı türü olan makale edebiyatımıza Tanzimat döneminde gazeteyle birlikte girmiştir. Makale türünün doğması ve gelişmesi gazete aracılığıyla gerçekleşmiştir. Türk edebiyatındaki ilk makaleyi Şinasi kaleme almıştır. “Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi” adını taşıyan bu makale adından anlaşılacağı üzere edebiyatımızdaki ilk özel gazete olan “Tercüman-ı Ahval’ de yayımlanmıştır. Şinasi’nin kaleme aldığı bu makale daha sonra çıkacak gazetelerde yer alacak fikrî ve edebî yazılar için örnek olmuştur.

Daha sonra Ziya Paşa, Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem ve öteki Tanzimat sanatçıları da çeşitli makaleler yazmıştır. Bu makaleler dönemin gazetelerinde yayımlanmıştır. Tanzimat sanatçıları makalelerini genetikle edebiyat, sanat, şiir vb. konular üzerine temellendirmiştir. Namık Kemal, 1876’da Tasvir-i Efkâr’da yayımlanan “Lisân-ı Osmanî’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazatı Şâmildir” adlı makalesinde “edebiyat” ile ilgili konulara değinir. Edebiyatın düşünceleri geliştirdiğinden, toplumu eğittiğinden, milletin yaşantısını sürdürmesine katkı sağladığından söz eder. Divan edebiyatının gerçekçi olmadığını vurgular. Dilin yeni bir anlatım özelliği kazanması, bunun için de yazı dilinin konuşma diline yaklaştırılması gerektiği üzerinde durur. Bu, bir bakıma halka doğru açılmadır.

Bir başka Tanzimat sanatçısı Ziya Paşa, 1868’de “Hürriyet” gazetesinde yayımlanan “Şiir ve İnşa” adlı makalesinde yeni Türk edebiyatının Halk edebiyatına bağlanmasıyla ortaya çıkacağını belirtir. Anlatımda halkın seviyesine inmeyi amaçlar. Divan edebiyatının milli bir edebiyat olmadığını savunur. Bu da gösteriyor ki Tanzimat sanatçılarında bir arayış görülmektedir. Yeni bir edebiyat oluşturmak için eskiye, yani Divan edebiyatına karşı çıkmışlar ve hem içerikte hem dilde toplumla yakınlaşmak istemişlerdir. Tanzimat sanatçıları, toplumsal yeni bir edebiyat ve sanat anlayışı oluşturmanın peşinde olmuşlardır. Bundan dolayı yalın ve anlaşılır bir dil kullanmak istemişlerdir. Ancak bunda pek başarılı olamamışlardır. Makalelerde de ağır bir dil göze çarpar

SON EKLENENLER

Üye Girişi