NAMIK KEMAL - TA EBED MERD OLMAYA...
GAZEL İNCELEMESİ - NAMIK KEMAL
Tâ ebed merd olmaya ahdeyledim şânımla ben
Hüccet-i namusumu imzaladım kaanımla ben.
Her günâha bin azâb-ı mâ'nevi çekmekleyim
Dûzahı dünyâda gördüm kendi vicdanımla ben
Fî'lime ukbâda Mevlâ'dan mükâfat istemem
Kaaniim emniyyet-i vicdan ü irfanımla ben
Milletin mümkün müdür inkâr hakk-ı ni'meti
Kelpten alçak mıyım insanlık unvanımla ben
NAMIK KEMAL
"Fâilâtün fâüâtün fâilâtün fâilün
Metin incelemesi:
Biçim Yönünden:
Biçimi: Nazım.
Nazım biçimi: Gazel.
Nazım birimi: Beyit.
ölçüsü : Aruz
Fâ i lâ tün/fâ i lâ tün/fâ i lâ tün/fâ i lün
Tâ e bed mer/dol ka ya ah/dey le dim şâ/nım la ben
Türü : Didaktik-hamasi şiir.
Konusu: Şair, bu şiirinde "namus, vicdan, insanlık" konularıyla ilgili duygu ve düşüncelerini anlatıyor.
Temi: Namus, vicdan ve insanlık kişiliğimizin ölçüsüdür, ulusa iyilik yolunda özverili mücadele etmek gerekir.
Kafiye şeması: aa/ba/ca/da.
Kafiyeli olan, "Şân-ım-la ben/kân-ım-la ben/ vicdân-ım-la ben/irfân-ım-la ben/unvân-ım-la ben" sözcüklerinde yinelenen "ben" ile "-ım,-la" ekleri rediftir. Geriye kalan bölümlerde ortak kafiye sesi "AN" olup tam kafiyedir.
Dil Özellikleri:
a) Biçim bakımından eski, öz bakımından yeni olan bu şiirde, "merd olmak, namusunun senedini kanıyla imzalamak" gibi şairin kişiliğini bir inanç olarak ortaya koyan sözlere yer verilmiştir. "Emniyet-i vicdan" (vicdanın güvenliği), "hüccet i namus" (namus senedi), "hakk-ı nimet" (iyilik hakkı) ve benzerleri bunların arasındadır.
b) Şiirdeki fiiller, anlama kesinlik kazandırmaktadır : "Ahdeyledim, imzaladım, istemem, gördüm" vb.
c) Arapça ve Farsça söz ve tamlamalara yer verildiğinden dil ağırdır.
d) Şiirde mecazlı söyleyişlere yer verilmiştir : "Günah" sözcüğü, İslâmlığın kurallarına uymamak, gereklerini yapmamaktan çok, yurt ve ulus irin yapılmayan görevlerin yerine; "duzâh" sözcüğü de sorumsuzca davranışlarla kendi haline bırakılmış bir ülkenin, kişi vicdanında yaratacağı rahatsızlık yüzünden cehennem olacağı anlatılmak istenmiştir.
Deyimler-Söz Grupları:
Namus senedi imzalamak: Doğru ve namuslu olmaya söz vermek.
Manevî azap çekmek: Yanlış, zararlı bir davranışın verdiği ruhsal sıkıntıyı çekmek, yaşamak.
Vicdan güvenliği: Kötü, zararlı, olumsuz şeyleri yapmayacağına yürekten inanmak.
Söz Sanatları:
Şiirde "Hüccet-i namusu kanla imzalamak" sözünde mecaz sanatı yapılmıştır. Şair, vatanı ve milleti kendi namusu gibi görüyor, ona sahip çıkmak görevini üstleniyor. Bu yüzden onun uğruna seve seve ölmeye hazır olduğunu belirtiyor. "Günah" sözcüğü, yurt y/6 ulus için yapılmayan görevler, yerine getirilmeyen sorumluluklar; "duzâh" sözcüğü de sorumsuzca davranışların sonucu kendi haline terk edilmiş ülkenin kişi vicdanında yaratacağı rahatsızlıklar ile ülkenin cehenneme döneceği anlamında kullanılarak mecaz sanatı yapılmış oluyor.
İçerik Yönünden:
Sonsuza dek mert olmaya şerefimle söz verdim ben,
Namusumun senedini imzaladım kanımla ben.
Her günahım için bin manevi acı çekmekteyim,
Cehennemi dünyada gördüm kendi vicdanımla ben.
Ahirette yaptığım işler için Tanrı'dan armağan istemem,
Kendime güven duyuyorum bilgim ve anlayışımla ben.
Milletimin iyiliğini (ekmeğini) inkâr etmek mümkün müdür?
Köpekten alçak mıyım insanlık niteliğimle ben?
Araştırmalar:
- Duzahı dünyada gördüm" sözü, Namık Kemal'in bu dünyada cehennem azabını andıran acılar içinde yaşadığını anlatır. Bunun da nedeni, sorumsuzca davranışların sonucu kendi haline terk edilmiş ülkenin cehenneme dönmesi ve şairin vicdanında rahatsızlıklar yaratmış olmasıdır.
- "Fi'lime ukbada Mevlâ'dan mükâfat istemem" sözüyle de şair, iyi ve güzel işler yaptığını, buna karşılık Tanrı'dan öbür dünyada armağan istemediğini, bu işleri cennete gitmek için yapmadığını anlatmak için söylüyor. Amacının vatana, millete, insanlara hizmet olduğunu vurguluyor.
- "Hüccet-i namusu kanla imzalamak" sözünün gerçek anlamı, "namus belgesini kanla imzalamak" olarak belirtilebilir. Şiirde gerçekten kanla imzalanan bir belgeden söz edilmiyor. Sözle, insanın namusluyum demesinin yetmediği, vatana ve millete karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği, bu uğurda gerekirse kendi hayatını feda etmekten çekinmeyeceği anlatılmak isteniyor.
- "Günah" sözcüğü, mecazi anlamda yurt ve ulus için yapılmayan görevler, yerine getirilmeyen sorumluluklar anlamında kullanılıyor.
- Şair, kendisi için en büyük armağanın vicdan huzuru olduğunu belirtirken, vatanına ve ulusuna karşı görevini yaptığına, sorumluluklarını yerine getirdiğine inanmaktadır.
- Beyitlerde anlatılan düşünceler şöyle sıralanabilir:
- Birinci beyit: Şair, "mertlik" ile "namus" kavramlarını özdeşleştiriyor, hayattaki amacının mert ve namuslu bir insan olmak olduğu, bu nitelikleriyle anılmak istediğini anlatıyor.
- ikinci beyitte: Şair, vicdanın önemi üzerinde duruyor. İslâm inancına göre, günah işleyenler, cezalarını öbür dünyada çekeceklerdir. Cezaların çekileceği yer cehennemdir. Beyit, dinsel olan bu temel inanca dayanıyor. Şair, "cehennemi dünyada gördüm" diyerek; insan yaptıklarını kendi vicdanı ile denetlemelidir, suçlarının cezasını vicdanında çekmelidir ki, demek istiyor.
- üçüncü beyit: Şair, yaptığı iyiliklerinin karşılığını öbür dünyada değil, bu dünyada vicdanında duyduğu iç rahatlığı ile gördüğünü belirtiyor. İrfanla akıl, vicdanla ruh arasında ilişki kurarak akıl, mantık ve ruh birliğinin vicdanına rahatlık verdiğini belirtiyor, bunu en büyük mükâfat olarak nitelendiriyor.
- Dördüncü beyit: Varlığımı milletime borçluyum. Milletimizin yaptığı iyiliklerin hakkını inkâr etmek mümkün müdür? İnsanlık borcum, maddi ve manevi varlığımı borçlu olduğum milletime hizmet etmektir. Köpek bile ekmeğini yediği kapıya nankörlük etmez, onu candan bekler, gerektiğinde kötülük yapılmasını önler. İnsanlık niteliğimle ben, köpekten alçak mıyım ki, milletimin iyiliklerini inkâr edeyim. Görevim milletime hizmet etmek, iyiliklerinin karşılığını vermektir.
- Şiirin dil özellikleri ve mecazlı söyleyişler için, dil özellikleri ve söz sanatları" bölümüne bakınız.
İLGİLİ İÇERİK
NAMIK KEMAL'İN HECEYLE YAZDIĞI ŞİİRLER
NÂMIK KEMAL HAYATI ve ESERLERİ
NAMIK KEMAL'İN TİYATROLARININ ÖZETLERİ
NAMIK KEMAL- İNTİBAH İNCELEMESİ
NAMIK KEMAL - HÜRRİYET KASİDESİ İNCELEMESİ