Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 



SAYFA: 2 / 11-20

11-AHMET ABİ - AHMET SELÇUK İLKAN

Biz böyle olacak adam değildik Ahmet abi
Bu değildi hayattan beklediğimiz
Ne hayallerimiz vardı seninle
Gel gör ki beş para etmedi ümitlerimiz

Yıldırımlar düştü güvendiğimiz dağlara
Hep boş çıktı sarıldığımız eller
Hep taş çıktı inandığımız kalpler
Kaç kez sırtından vuruldu hayallerimiz
Kaç kez yıkılıp kaldık köşe başlarında
Kaç kez delik deşik oldu yüreğimiz
Görüyorsun ya Ahmet Abi
Görüyorsun ya
Bozuk para gibi harcandı gençliğimiz.

Kim bilir nerede senin o liseli
Kim bilir nerede benim o üniversiteli
Birimiz doktor olacaktık birimiz mühendis
Gel gör ki beş para etmedi ümitlerimiz

Oku adam ol derdin bana hatırlar mısn?
Oysa daha okumadan elimden aldılar kitaplarımı
Sayfa sayfa yırttılar umutlarımı...
İşte bu yüzden hala ıpıslak bakışlarım
İşte bu yüzden hala yumruk yumruk ellerim
İşte bu yüzden hep böyle çatıktır kaşlarım
Adam olamadımsa
Kendini adam sananlar utansın be Ahmet Abi!
Kendini adam sananlar utansın...

Bak bir türlü bitmedi hayat kavgamız
Hep başka bahara kaldı sevdamız
Kim vurduya gitti yarınlarımız
Yalan mı be Ahmet Abi? ..
Yalan mı be? ..

Sınırı olmayan bir dünya yok mu?
Kavgasız savaşsız bir hayat yok mu?
insanca yaşamak bu bize çok mu?
Konuşsana be Ahmet Abi..
Konuşsana be...

Elveda aşklara
Elveda yıllara
Bu nankör hayata
Yenildik be Ahmet Abi
Yenildik be...

İnsanın insanı ezdiği bu yerde
Bak bir ömür harcadık
Ve harcandık be Ahmet Abi
Harcandık be! ..
Ah Ahmet Abi ahh..



MÜRETTİP HASAN - ENVER GÖKÇE

Alınmıştır,
Ağzım dilim elimden
Konuşamam yanarım.
Unumu elemişim,
Eleğimi asmışım
Ölüm de ne, vızgelir
Ama yanarım.
İnce derde hele bir
Düş de gör
Nicedir
Kardeşim!
Parmaklarım yazı dizer
Yorulur;
Kurşun kasalara dökülür derdim

Bir türkü bilirim
"Var git oğlan var git"
"Mekanın ara"
"Nerede karnın doyarsa"
"Vatanın ora!"
Hey anam hey
Yine de hey hey!
Mürettip Hasan deyip de geçme
Ben adamın anasını bellerim
Punto hesabı
Katrat hesabı.



İBRAHİM-ENVER GÖKÇE

Yan binmişsin eşeğe
Kasketi de yıkmışsın afili
Kaşın üstüne.
Bir günün beyliği beylik
Aldırma sat anasını;
Olmasa da olur
Mükeyyifat'tan sayılır
Gaz, tuz ve şeker.


Hadi sür
Paçanın kokusunu aldı seninkiler!
Küçük Yılmaz bekler şehir ekmeği
He oğul, he!
Senin de şanın var
Hadi şöyle gir de köyden içeri
Ayaklarını sallaya sallaya,
Bozkulağı anırta anırta
Ko desinler Şahmaran'ın bağı var!



RİZELİ ALİ'NİN HİKÂYESİ - FETHİ GİRAY

Galata'da dostu varmış,
Mahpushanede postu varmış,
Rizeli Ali'nin.
Çok kahrını çekmiş denizin,
Anlattı bana:
Bu yıl balık vurmamış dalyana
Yuh olsun be!...diyor:
Şu koca, koskocaman denize,
Metelik bile vermedi bize.
Canına yandığımın dünyasında,
Parasız yaşanmazmış,
Tütünü yokmuş tabakasında;
Dost varmış,
Düşman varmış,
Şu canına yandığımın dünyasında.

Kaldırdı yırtık ceketinin yakasını,
Emdi yudum yudum son izmarit sigarasını.
Kimseye mihnet etmezmiş
Satarmış takasını.



15-YOZGATLI MEHMED - FETHİ GİRAY

Yozgat’ın Karalar köyünde
Düğün var.
Karalar köyünden çopur Mehmed’i,
Beş yerinden yaralamışlar.

Karalar köyünde bir dibek
Taşı var,
Bu taşa sinerek
Kahpecesine arkadan vurmuş,
Mehmed’i delikanlılar.

Fitil işlememiş,
Merhem kar etmemiş yaralarına.
Gayri Çopur iflah olmaz demişler
Mehmed’in doksanlık anasına.
Tok sözlüymüş,
Mertmiş,
Tırpanı kavradı mı;
Rüzgâr gibi ekin biçermiş.
İri parmaklarında
Oynarken gürüldermiş tahta kaşıklar,
Her söylenişinde ağladım,
Şu türküyü onun için yakmışlar:
“Vurma zalim! vurma! kama yarası,
Bura meydan değil sokak arası.”
Sesi güzelmiş, yanıkmış,
Bir bağlama sesinden;
Ona kancıklık etmiş
Köy delikanlıları
Bir orospu yüzünden.




İDRİS - YILMAZ ODABAŞI

içindeki çocuğu alıp kaç idris
bırak paslı hançerlerle parçalamayı
uykularını
ihanet torpil yapmaz
hasret ardına bakmaz
kır kanlı bıçakları
içindeki çocuğu alıp gel idris...

bir mavi için ağlama idris
itme şu duvarları
gülümse, sütünü ve içindeki çocuğun

bilirim, mağlûbiyet
esrik gülüşler ardında paramparça bir perde
yeter idris, vakur ol, onur var serde
anladım, vazgeçemezsin ondan
asla!
kardeşim, fazla alkol mevcut şimdi
damarlarındaki asil kanda...
aldırma demiyorum sana
aldırarak
aldırma
içindeki çocuğu şu kirli hayata uyandırma!

içindeki çocuğu alıp gel idris
coşkunu parlat ya da birkaç tek at
küfürlerine tutunarak geç kaldırımlardan
sonra bir kerhaneye git ve oturup ağla

kerhaneleri bütün dünyanın
aşk kangrenlerinin yıkık çarşılarıdır...

aldırma demiyorum
aldırarak
aldırma
içindeki çocuğu idris, çocuğu uyandırma!

ve yıllar geçer
idris’lerin kalplerindeki çocuklar
daha ölüdür

/düşleri hâlâ terasta
idris’ler ise zemin katta kiracı oturur.../



DEPO ÇAVUŞU KONYALI MUSTAFANIN ŞİİRİ - YILMAZ ERDOĞAN

ağbi, dedi
bir söz var,
dilimle yüreğim arasına sıkışmış
belki on yıl belki onbeş
gider gelir
usumun uslanmayan yerlerine,
bir şiirinde, dedi
yazarsan, dedi
çok makbule geçer
belki makbul saymayacağım bu isteğim,
yazarsan eğer, dedi
şöyle kocaman harflerle:
İSYANLARDAYIM, diye
kepime yazdığım gibi şöyle,
o kepi hep çıkarırız
ne zaman ismin anılsa hanemizde...
olur dedim be çavuşum,
yazarız...
şiir dediğin kimin içindir mustafa?



KEZİBAN-REŞAT CEMAL EMEK

Sağmışsın, gelenler dedi.
Gelin olmuş ere varmışsın.
Hâlâ güzelmişsin gül gibi...
Biraz sararmışsın.

Her şey geçer her şey değişir... geçer
Solar dallarında düşünceler.
Sen hâlâ o eski türküyü söyler,
Ağlarmışsın.

Okunuyor uzaklarda ezan
İnanmak güzel şeydir Keziban
Esen cenup rüzgârlarından
Beni sorarmışsın.


FATMA NİNE - ARDANUÇLU AŞIK EFKARİ

Tavuğuma atma taşı
Onlar bizim evin kuşu
Ürkütme gel sen Nonoş'u
Nine nine Fatma Nine
Tavuğa taş atma nine
Kaşlarını çatma nine

Kıracaksın bacağını
Yıkacaksın ocağımı
Ürkütme tavucağımı
Nine nine Fatma Nine
Tavuğa taş atma nine
Kaşlarını çatma nine

Kıracaksın kanadını
Kıramadım inadını
Behey meşenin odunu
Nine nine Fatma Nine
Tavuğa taş atma nine
Kaşlarını çatma nine

Misafiriz köyünüze
Uyamadık huyunuza
Ne etti tavuğum size
Nine nine Fatma Nine
Tavuğa taş atma nine
Kaşlarını çatma nine

Eştiyseler samanını
Kestirelim ziyanını
Gelin edeyim ben seni
Nine nine Fatma Nine
Ah ne olur etme nine
Tavuğa taş atma nine

Efkari'nin budur bahsi
Senin olsun yumurtası
Ortak olsun civcivisi
Nine nine Fatma Nine
Tavuğa taş atma nine
Kaşlarını çatma nine


20-FAHRİYE ABLA - AHMET MUHİP DRANAS

Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar
Bu afyon ruhu gibi baygın mahalleden
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve akpak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen fahriye abla
 

Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede
Yaz kış yeşil bir saksı ıtır pencerede
Bahçede akasyalar açardı baharla
Ne şirin komşumuzdun fahriye abla
 
Önce upuzun sonra kesik saçın vardı
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla
Ne çapkın komşumuzdun sen fahriye abla
 
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya
En sonunda varmışsın bir erzincanlıya
Bilmem şimdi hala bu ilk kocanda mısın
Hâlâ dağları karlı erzincanda mısın
Bırak geçmiş günleri gönlüm hatırlasın
Hatırada kalan şeyler değişmez zamanda
Ne vefalı komşumuzdun sen fahriye abla

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER

AY ŞİİRLERİ

MARŞLAR

ÇOCUK ŞİİRLER

 


 

SON EKLENENLER

Üye Girişi