AY ŞİİRLERİ
- MART İÇİN HOYRAT – ONAT KUTLAR
- MART DİYE BAHAR GELDİ - YILMAZ ERDOĞAN
- NİSANLIK ÖLDÜ MÜ? - YILMAZ ERDOĞAN
- NİSAN DAĞLARI - MUSTAFA NECATİ KARAER
- BİR NİSAN ŞİİRİ-OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI
- NİSAN - ORHAN VELİ KANIK
- MAYIS - SABAHATTİN ALİ
- MODA'DA MAYIS- YAHYA KEMAL BEYATLI
- MAYIS BÜYÜSÜ - ONAT KUTLAR
- UZAK HAZİRAN -NECATİ CUMALI
- HAZİRAN - CELAL SILAY
- HAZİRAN -BAKİ SÜHA EDİBOĞLU
- HAZİRAN GECESİ -CEYHUN ATUF KANSU
- HAZİRAN - İBRAHİM SADRİ
- HAZİRAN –CAHİT ZARİFOL
- HAZİRAN - İLHAN BERK
- HAZİRAN – SABAHATTİN KUDRET AKSAL
- TEMMUZ - CAHİT KÜLEBİ
- TEMMUZ, YILLAR SONRA - CEVAT ÇAPAN
- KİRLİ AĞUSTOS - EDİP CANSEVER
- AĞUSTOS ŞİİRİ -HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL
- AĞUSTOSTA, BALKONDA - KEMAL ÖZER
- AĞUSTOSTA KAR-MÜMTAZ BEĞEN
- AĞUSTOS MELALİ - HÜSREV HATEMİ
- EYLÜLÜN SESİYLE - EDİP CANSEVER
- EYLÜL KUŞATMASI - YAHYA AKENGİN
- EYLÜL-FAZIL İBAOKURGİL
- EYLÜL- HAYDAR ERGÜLEN
- EYLÜL - HİLMİ YAVUZ
- EYLÜL MENSURESİ - İDRİS NEBİ KARAKUŞ
- EYLÜL-İDRİS NEBİ KARAKUŞ
- EYLÜL SONU - YAHYA KEMAL BEYATLI
- EYLÜL... - AHMET TELLİ
- EYLÜL -SEFA KAPLAN
- EYLÜL OLUYOR - SÜREYYA BERFE
- EYLÜL YORGUNU - HASAN AKAY
- ŞUBAT-FAZIL AHMET AYKAÇ
- AYLAR VE MEVSİMLER -MUSTAFA ECEVİT
SAYFA:1/01-10
1-MART İÇİN HOYRAT – ONAT KUTLAR
Sabah erken kalktım dereler buz
Tanrı bilir ne zaman döner avcılar
Kör Süleyman gece gündüz sayıklar
Çadırı yıkılsın da bozulsun bağı
Kan izlerini sildi götürdü acı kırağı
Dolandım durdum uzun yollarda yalnız
Severim gözünü şu halime bak
Yaramı saran gümüş telli kavak
Döner durur göğün dibinde bir yabana
Kartal mı desem peşinde bir alıcı kuş
Hakkâri Oramar yaylası Van gölü Muş
Genç ömrüm bir kürt kilimiydi geçti gitti
İnsan yüreği pas tutar derdi babam rahmetli
Başında bir solgun poşu ayağında çarpana
Gözünü severim bir haber salsana
Yüreğimden uçan gümüş telli turna
Uyudum uyandım bir uzun gece
Ay karanlık devir puşt hava dumanlı
Sırtımda bir hançer söğüt yaprağı
Düşte gördüm dökülmüş odamın beyaz
Kireci bahar gelmeden geçip gitmiş yaz
Kimse sormaz aç mıyım susuz mu halim nice
Gözünü severim sen söyle kiraz
Ağacından doğan gümüş telli saz
Kar üstüne açmış yaz delisiydi
Erken öttü gönlümün çapar horozu
Korkarım silerler defterden bizi
Götürür ayrılığa bir tahtadan at
Tarih dokuz yüz seksen gün yirmi üç mart
Biri hasret gömleğini bir daha giydi
Yüzünü seveyim sarayım belin
Koynumda uyan gümüş telli gelin
MART DİYE BAHAR GELDİ - YILMAZ ERDOĞAN
Adını savurur rüzgâr,
Saçlarının niyetine.
Aşka küserim sonra, ülserim azar,
Azar azar düşer şakaklarıma mart akları.
Bak ne güzel erken bahar açmış ağaçlar,
Bir soğuk vursun da görsünler günlerini!
Adını savurur rüzgâr,
Deneyimli bahar niyetine.
Ülserim azar,
Azar azar düşer saçlarıma mart akları.
Ben her bahar pişman olurum.
Erken açar baharlarım,
Soğuk vurur goncalarıma,
Toprak olurum.
Martı görünce kaçacak yaz ararım.
Ve gözlerimi kapatırım erken martı sesi duyunca.
Sanki kızım dilime vurmuş sanırım,
Giderken kapattığım kapının kilidi.
Ben her bahar pişman olurum.
Güneşe kanar baharlarım.
NİSANLIK ÖLDÜ MÜ? - YILMAZ ERDOĞAN
koşulacak bir sancı gibi inceden
genceden aktım geceye
ihtiyar sokaklarda acemi lambalar
ve ıslak bir ışık ilkbahara
ilkbaharın günahı olmaz nasılsa..
çocuklar bulmuş, getirdiler
kanadı kırılmış bir nisan yağmurunu
nisan'ın kuyruğuna teneke bağlar mı insan,
çocuk olmasa?...
aşk şakasını kaldırır mı insan,
çocuk olmasa...
bir celsede boşanıyor mağrur bir yağmur,
nisanların yenildiği yalancı baharlarda..
ilkbaharın günahı olmaz nasılsa !
Nisan 1995
NİSAN DAĞLARI - MUSTAFA NECATİ KARAER
Bir bahar gününden kalma sarhoşluğum,
Bir bahar artık düş, artık resim.
Gelme üstüme gelme sarhoşluğum
Gelme esmerim.
Gelsen, nisan yağmurlarıyla ıslansak
Ama yasak.
Yitik mısralar, yarım mısralar arasından
Başıma vuruyorsun gecelerle.
Seni, çoban ateşlerinde buluyorum duman duman,
Yıldızların sustuğu saatlerde
Gelsen, türküler çağırsak
Ama yasak.
Hangi rüzgârlar götürdü saçlarını
Hangi rüzgârlar, bilinmez ki balam,
Gitti ellerin, gitti odaların aydınlığı
Anlatamam.
Gelsen, yalnızlığın camlarını kırsak
Ama yasak.
Gel tomurcuğum, gel nazlım, gel bulutum
Nisan dağlarından yağmur yağmur
Tanrı değiliz diyorum
Kelime kelime durmayalım ne olur,
Gelsen, ikimiz bir mısra olsak
Ama yasak.
Bir nisan gününden kalma sarhoşluğum,
Bir nisan artık düş, artık resim.
Gelme üstüme, gelme sarhoşluğum
Bu mevsim başka mevsim.
Gelsen, ekim rüzgârlarıyla savrulsak
Ama yasak.
5-BİR NİSAN ŞİİRİ-OĞUZKAN BÖLÜKBAŞI
Sana sormadan sevda giyindim
Pek yakıştı üzerime
Sevindim
Fotoğrafların
Gülümseyen karelerindeyim şimdi
Yanağıma dudak izini bırakan bir öpücük kondurursan
Her şey tamam olacak gibi
Bütün başlangıçlar güzel oluyor
Bütün sevdalar güzel başlıyor
Çok bahar mı saydık ömrümüzde
Daha çok bahar yaşasaydık doyar mıydık?
Sanmıyorum
Veya daha çok sevda
Her bahar bir yangın mesela
Her bahar bir gelincik ömründe içim kavrulsa
Rüzgârda savrulsa tohumlarım
Oraya buraya dağılsa
Binlerce aşka kucak açmak ayıp olmasa
Veya
Bir tek sen olmayı denesen sevdaların tümünde
Özlediğim bütün aşkların şekline girebilsen
Yalnızca seni özlesem
Bilsem ki
Her aradığım sendedir
Her aradığın bendedir
Baharı beklemezdim ben
NİSAN - ORHAN VELİ KANIK
İmkansız şey
Şiir yazmak
Âşıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan Nisansa.
MAYIS - SABAHATTİN ALİ
Mayıs, ayların gülüdür,
taze bir çiçek dalıdır,
İçerim ateş doludur;
Mayıs'ta gönlüm delidir.
Yeşil dağlara göçülür,
Kırmızı şaraplar içilir;
Yârim dökülüp saçılır,
Mayıs'ta gönlüm delidir.
Göklere karşı yatılır,
Dertlerimiz unutulur;
Eski sevgiler atılır;
Mayıs'ta gönlüm delidir.
Uzakta kuşlar seslenir;
Gönlüm genişler beslenir;
Yaşamağa heveslenir,
Mayıs'ta gönlüm delidir.
Yumuşak rüzgârlar eser;
Çimenlerde yârim gezer,
Yanılır, bana gülümser;
Mayıs'ta gönlüm delidir.
MODA'DA MAYIS- YAHYA KEMAL BEYATLI
Şafaktan önce uyandım bahar odamdaydı.
Mayıs, çiçekleri etrafa öyle bir yaydı
Ki varlığım büyülenmişti en derin haz'la
Cihanda lezzet alınmaz bu duygudan fazla.
Seven kadınla seven erkeğin visali gibi,
Bütün saadet olan mevsimin bu hali gibi,
Sürekli sevgiyi duydukça anne toprak'tan.
İçimde korku nedir kalmıyor yok olmaktan.
Hayatı rayiha gibi sihriyle sindiren toprak,
Bugün ne semtine baksam, çiçek, çimen, yaprak!
İçinde rahata varmış yatan aziz ölüler
Demek ki böyle bahar örtüsüyle örtülüler!
MAYIS BÜYÜSÜ - ONAT KUTLAR
Kentin dölyatağından bir öğle sonu
mor kelebeklerle doğan siyah apansız
abanoz işlemeli geceydik. İkimiz.
Beklerdik. Nasıl olsa bir mayıs büyüsüyle
açılırdı bu şiirin defteri. Her buluşmamız
aşardı sevinçlerin ipine
öpüşlerle ayrılığın canını.
Sevişirken
durmadan vedalaşırdık gece yatısına
gider gibi evine gitmeden önce.
Hep şaşkın otururduk ikimiz de
kapı aralığında, apansız bir geleceğin.
Ve ben yontulmamış bir akılla düşünürdüm:
Babasını tutmuş bastıran
gözleri kıpkırmızı bir zenci - içimdeki -
Neden diz çökerek salınır durur
bir güvercinle bir kara arasında?
Tapınırdım türkü tanrısına: Mayıs, ne olur,
okşa artık ışığının sağnaklarıyla
yanan gözlerimi ve yeniden
başlasın düşleri bir çılgınlığın.
Nerdeyse silecek dilin keçesi
yazgı tahtasından bu şiirleri.
Dalardım usulca bir kaç kulaçta
ürperen denizine teninin ve mayıs
yüzünün bahçelerinden geçerdi.
Derdim ki hep, bir büyü yapmalıyım: Mayıs ne olur,
bizi bir aydınlığa götüren
yıldızlarla dolu şiir bitmeden önce
kapansın kapıları bir an gecenin.
Kimsecikler kalmasın içerde mor kelebekler
ve ikimizden başka.
10-UZAK HAZİRAN -NECATİ CUMALI
İki dudak arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Mayıs'la Haziran arasında
Yağmurlu bir saçak altından
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Uyanıp kış uykularından
Şubat'la Mart arasında
Eylül'le Ekim arasında
Yaz sularından kıyıya çıkan
İki adım arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Günlük güneşlik bir kaldırımdan
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Aşktı görmedik bilmedikse
Kimbilir hangi Eylül bir daha
Hangi uzak Haziran
İLGİLİ İÇERİK
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ
- Önceki
- Sonraki >>