Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

 DESTAN DÖNEMİ

Türk Edebiyatı, İlkçağ’da ve Orta Asya ülkelerinde başlar. Bu edebiyat, başlangıçta zengin bir des­tan edebiyatıdır.

Destanlar, milletlerin din, fazilet ve milli kahramanlık maceralarının manzum hikâyeleridir.

Bu maceralar, milletlerin tarihten önceki devirlerinde veya tarihlerinin kuruluşu asırlarında başlar; bazen tarih boyunca devam eder.

Kahramanları arasında; Tanrılar, Tanrıçalar; gün ışığından, su köpüğünden yaratılmış, bir Bozkurt'un çocuğu olmuş veya ağaç karnında doğmuş, mukaddes insanlar bulunan bu destanlar; ilk ba­kışta, ilk insanların hâyal âlemini tanıtan masallar gibi görünür. Ancak, derin görenler, bu masalların yapılarında, milletleri, faziletleri, fikir ve sanatları meydana getiren büyük medeniyet mimarisinin temel taşlarını bulurlar; insanlık tarihinin nasıl başlayıp nasıl geliştiğini bir masal atmosferi içinde öğrenirler.

Eski milletlerin destan devirlerinde mitos (Tarihten önceki çağlarda tanrılar veya tanrı/aştırılmış insanlar hakkında söylenerek zamanla inanış haline gelen efsaneye mitos denir. Mitoslarda tanrılar ve insanlarla birlikte devlerin, cinlerin, perilerin ve diğer masal yaratıklarının da hikâyeleri vardır. Bir mille­tin mitoslarını inceleyen ilme mythologie denir. Ayrıca bir milletin mitoslarının bütününe de o milletin mitolojisi denir. Yunan mitolojisi, Mısır mitoloisi gibi.) larla destanlar yan yana, yahut ard arda doğar. Destanların teşekkülünde efsanelerin ve efsane devirlerinin büyük tesiri olur. Destanlar içinde zengin mitoloji unsurları bulunur.

Destan kelimesinin aslı Farsça dâstan'dır. Türk söyleyişi bu kelimeyi destan sesiyle Türkçeleştirmiş ve çeşitli manalarda kullanmıştır.

Türkçede destan hem \egende[Lejand (Legende)lar, tarihten veya tarihin kuruluşu asırlarında söylenen efsanelerdir.] hem epope [Epope(epopee)ler, daha çok tarih devirlerindeki kahramanlar veya kahramanlıklar hakkında söylenen destanlardır.] karşılığıdır.

Destanların Doğuşu

Her milletin destanı yoktur. Bazı milletler, destan edebiyatına 'epopee artjficielle' denilen, yapma destanlarla katılmışlardır. Değişik Avrupa milletlerine mensup fikir ve sanat adamlarının da birçoğu, ilhamlarını eski Yunan, Latin ve Şark milletlerinin destanlarından veya mitolojilerinden almışlardır.

Çünkü bir milletin destanı, hele tabii (epope naturelle) ve millî destanı olabilmesi için o milletin ta­rihinde şöyle şartlar bulunması gerekir:

1. Millet, halk hayalinin efsaneler yaratmaya elverişli bulunduğu, en eski ve iptidai devirlerde ya­şamış olmalıdır.

2. O milletin tarihinde unutulmaz tabiat olayları, büyük savaşlar, göçler, istilalar, yeni coğrafyalar­da vatan kuruşlar gibi halk hayat ve hafızasına nesillerce meşgul edecek hadiseler bulunmalıdır.

... Çünkü insanlar, insanlığın bu ilk devirlerinde cemiyet ve tabiat olaylarını ya derin bir korku, ya uyuk hayranlıkla seyrederlerdi. Hiç bir hadisenin sebebi bilinmeyen bu çağlarda her olay çok mühim, çok merak ve mutlaka Tanrıyı düşündüren; esrarlı, hikmetli bir mana taşırdı: Gök gürlemesi Tanrının adetiydi; yıldırımlar, tufanlar veya susuzluklar Allah'ın cezasıydı. İnsanlar, Allah diye, güneşe, ateşe tapıyorlar; kendilerinin bir ağaç karnından çıktıklarına, bir bozkurttan türediklerine inanıyorlardı. Böyle zamanlar, acı tatlı, bütün gerçeklerin türlü hayallerle süslenip efsaneleştiği zamanlardı.

 

İLGİLİ İÇERİK

DESTANSI ANLATIMA ÖRNEK METİNLER

10.SINIF DESTANSI (EPİK) ANLATIM SLAYTI

DESTANLAR

TÜRK DESTANLARI

DESTAN (MANZUM) ÖRNEKLERİ

DESTAN

SON EKLENENLER

Üye Girişi