HOCA DEHHANİ HAYATI ve ESERLERİ
13. yüzyıl Anadolu şairlerinden olan Dehhânî, birçok kaynak eser tarafından Divan şiirinin Anadolu'daki kurucusu kabul edilir. Dehhânî hakkındaki ilk bilgileri F. Köprülü vermiş ve şairin tanıtımını yapmıştır (Köprülüzade Mehmet Fuad, Selçukiler devrinde Anadolu Şairleri, Hoca Dehhânî, Hayat Mec, Ank. 2 Kanun evvel 1926, S. 1, s.4-5). Bu yazısında Dehhânî'nin iki gazelini yayımlayan F. Köprülü, bir başka yazısında da Dehhânî'nin beş şiirini daha yayımlamıştır (Köprülüzade M. Fuad, Selçukiler Devri Edebiyatı Hakkında Bazı Notlar, Hayat Mec, Ank. Jn928. C. 4. S. 102, s.488). Köprülü'den sonra, Mecdut Mansuroğlu ve Hikmet İlaydın'ın Dehhânî'nin şiirleri üzerinde çalışmalar vardır [Mecdut Mansuroğlu, Anadolu Türkçesi (XIII. Asır), Dehhânî ve Manzumeleri, İst. 1947]; (Hikmet İlaydın, Dehhânî'nin Şiirleri, Ömer Asım Aksoy Armağanı, Ank. 1978, s. 137-176).
Hayatı hakkında bilgilerin sınırlı olduğu Dehhânî, kaynaklarını bildirdiğine ve kendi şiirlerinden öğrendiğimize göre Horasan'dan gelip Konya'ya yerleşmiş; 1. Alâeddin ya da III. Alâeddin döneminde yaşamıştır.
Selçuklu Sultanı Alâeddin’e sunduğu kasidesinden, Horasan'dan geldiğini öğrendiğimiz Dehhânî, Sultan'dan Horasan'a tekrar dönmek için izin istemektedir. Verilen bu bilgi dışında onun hayatıyla ilgili olarak kasidede başka bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca, kasidenin sunulduğu Sultan Alâeddin’in de I. Alâeddin mi yoksa III. Alâeddin mi olduğu belli değildir. Bu nedenle konuyla ilgili farklı görüşler vardır. Fuad Köprülü'ye göre söz konusu kaside III. Alâeddin (1297-1302)'e, Dehhânî'nin şiirlerini değerlendiren bir başka araştırıcı Hikmet ilaydın’a göreyse I. Alâeddin (1220-1237)'e sunulmuş olmalıdır. Ancak, bu konuda kesin karar vermemizi sağlayacak herhangi bir belge bulunmamaktadır.
Daha çok, elde bulunan bir kaside altısı gazel yedi manzumesine dayanarak, Dehhânî'nin edebi kişiliği hakkında kaynakların ortaya koydukları görüşlerin başında, Dehhânî'nin bir saray ve zevk şairi olduğu görüşü gelir. O, çağdaşı birçok şairin izlediği yolu izlememiş, döneminde etkin olan tasavvuf akımının, dini atmosferin etkisinde kalarak şiir yazmamış, yaşadığı zamanı elden geldiğince zevk ve eğlence içerisinde geçirmekten yana olduğunu şiirlerinde vurgulamıştır. Şiirlerinden, Fars şiirini ve şairlerini yakından tanıdığı anlaşılan Dehhânî, Iran şiirinin edebi sanatlarını, mazmunlarını, duygu yanı ağır basan şiir dünyasının bazı motiflerini Anadolu'da yeni yeni kurulan Türk şiirinde kullanarak, Divan şiirinin bilinen ilk örneklerini vermiştir. Ayrıca, elde bulunan kasidesiyle gazelleri de her iki nazım şeklinin tama yakın bir planını sergilemektedir. Ancak, Dehhânî'nin şiirleri, kuruluş aşamasında olması nedeniyle Divan şiiri açısından, daha çok bir hammadde görünümündedir, söz konusu şiirlerde henüz bir derinlik bulunmamaktadır. Öte yandan Dehhânî'nin şiirlerinin kuruluşunda görülen sağlamlık, bu şiirlerin ilk örnekler olamayacağı, Divan şiirinin ele geçmemiş ya da yok olmuş daha eski tarihli örneklerinin olması gerektiğini düşüncesini akla getirmektedir. Sonraki yüzyılların eserleri olan Mantıku't-Tayr, Hurşîd-nâme, Bahrü'l-Hakâyık gibi mesnevilerde adının geçmesi; nazire mecmualarından Ömer bin Mezid'in Mecmuatü'n-Nezâ'ir'iyle Eğridirli Hacı Kemal'in Câmî'ü'n-Nezâ'ir'inde şiirlerine yer verilmiş olması, Dehhânî'nin 15. ve 16. yüzyıllara kadar unutulmadığını göstermektedir.
(Mine MENGİ, Eski Türk Edebiyatı, Akçağ Yay., Ankara 2002.)
İLGİLİ İÇERİK
HOCA DEHHANİ HAYATI ve ESERLERİ
HOCA DEHHANİ HAYATI ve ESERLERİ
HOCA DEHHANİ - SABREYLE GÖNÜL DERDİNE...
HOCA DEHHANİ - BİR KADEHLE BİZİ SAKİ GAMDAN AZAD EYLEDİ GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
HOCA DEHHÂNİ - ACEP BU DERDİMİN DERMANI YOK MU?
HOCA DEHHANİ - BİR KADEHLE BİZİ SAKİ....
HOCA DEHHANİ - ACEP BU DERDÜMÜN...