ALTIN DESTAN -ZİYA GÖKALP
Sürüden koyunlar hep takım takım
Ayrılmış, sürüde kalmamış bakım;
Asmanın üzümü dağılmış; salkım
Olmak ister, fakat bağban nerede?
Gideyim, arayım: çoban nerede?
Yüce dağlar çökmüş, belleri kalmış,
Coşkun ırmakların selleri kalmış,
Hanlar yok meydanda, illeri kalmış,
Düşenler çok ama, kalkan nerede?
Gideyim arayım: Hakan nerede?
Türk yurdu uykuda ey düşman sakın!
Uyuyan ülkeye yapılmaz akın.
Tan yeri ağardı, yiğitler kalkın.
Bakın yurd ne halde, vatan nerede?
Gideyim arayım: yatan nerede?
Herkesin gözünde vatan öz yurdu,
Çitlerin yağısı, derenin kurdu,
Yad iller, Turan'da hanlıklar kurdu,
Turan'dan yadları koğan nerede?
Gideyim arayım: koğan nerede?
Sandım gençlik doğar: Baktım Mart olmuş,
Gittim ili gezdim: Genci kart olmuş,
Kimi Kırgız, Kazak, kimi Sart olmuş
Dedim yahşılar çok, yaman nerede?
Gideyim, arayım: Şaman nerede?...
Tiginler köy beyi, ağalar çoban,
Adsız'lar yalancı birer kagraman,
İçinde görmedim maksadı duyan,
Yasanın emrine uyan nerede?
Gideyim, arayım: Duyan nerede?...
Uygurlar uyuşuk, Türkmenler aylak,
Ne kışlak sevinçli, ne güler yaylak,
Arslanlar yurdunda barınır çaylak,
Attilâ, Timuçin, Gürkân nerede?
Gideyim, arayım: Türkân nerede?...
Kaşgar, Delhi, Pekin, İstanbul, Kazan,
Bu beş yerde vardı beş büyük hakan:
Sarı, Kızıl, Gökhan, Akhan, Karahan
Hepsinin üstünde parladı İlhan.
Akhan'dan gayrisi: İl... Han nerede?
Gideyim, arayım: İlhan nerede?...
Kırım nerde kaldı, Kafkas ne oldu?
Kazan'dan Tibet'e değin Rus doldu,
Hıtay'da analar saçını yoldu.
Şen yurtlar ne halde, viran nerede?
Gideyim, arayım: İran nerede?...
Yayların kirişi urgana dönmüş,
Şahin, yuvasında doğana dönmüş,
Türk yurdu soyulmuş soğana dönmüş.
Kılıç satır olmuş, takan nerede?
Gideyim, arayım: Kalkan nerede?...
Soy atlar küçülmüş, olmuş kurada,
Alplar kız ardında birer huvarda,
Sancağı unuttuk hangi diyarda?
Altun otağı, altun kazan nerede?
Gideyim, arayım: Yazan nerede?...
Başları ağarmış ihtiyar dağlar,
Anar eski günü: Sel döker, çağlar,
Kırlangıç ah çeker, güvercin ağlar.
Uzak bir ses sorar: Turan nerede?
Gideyim, arayım: Soran nerede?...
Yüce Türk Tanrı'sı! Gönder bir yalvaç,
Sürüne baş olsun, yasana dilmaç,
Türklüğe bir yeni Turfan nuru saç.
Anlasın Türk, millî irfan nerede?
Gideyim, arayım: Turfan nerede?...
Ulusu içine girsin her oymak,
Beş ulus budunda birleşsin çabucak:
Uygur, kalaç, Karluk, Kanğlı ve Kıpçak,
Türk yurdu bir olsun, kalmasın kaçak.
Çıksınlar meydana: Merdan nerede?
Gideyim, arayım: Meydan nerede?...
Kurultay toplansın Tanrıdağı'nda,
İlhan tahta çıksın Elmabağı'nda,
beyler solda dursun, hanlar sağında,
Sevmek günah değil sevinç çağında.
Görünce toplanmış hânan nerede?
Gideyim, arayım: Cânan nerede?...
Altundağ'a kursun İlhan otağı,
Taşları elmastır, yakut toğrağı,
Hanlar'a kımızla sunsun ayağı,
"Taç giyme" resminin kalmam uzağı.
Sorup, öğrenince: Divan nerede?
Gideyim, arayım: Kervan nerede?...
Oğuz Han bayramı baharda olsun,
Otağlar, çadırlar çiçekle dolsun,
Genç kızlar oynasın, yiğitler solsun.
Bir âşık bayılmış, derman nerede?
Gideyim, arayım: Lokman nerede?...
Türk Destanı yazmak hatıra gelmemiş,
Yasanın sözleri satra gelmemiş,
Tarihe deryadan katra gelmemiş.
Şairler sordular: Hocan nerede?
Gideyim, arayım: O can neerde?...
Kırklar karar verdi; yediler, Üçler
Oldular kılavuz, kalmadı göçler,
Yarın İlhan çıkar, alınır öçler...
İlhan tacı boşta: Alan nerede?
Gideyim, arayım: Arslan nerede?...
Gündüzlerden sapan geceyi bilir,
Bilmeksizin tapan, her şeyi bilir,
Bilen yapmaz, yapan, pek iyi bilir.
Erenler yolu bu, varan nerede?
Gideyim, arayım: Yâran nerede?...
İLGİLİ İÇERİK
ZİYA GÖKALP HAYATI ve ESERLERİ
ZİYA GÖKALP - ÖTÜKEN ÜLKESİ İNCELEMESİ
ZİYA GÖKALP - ALAGEYİK İNCELEMESİ