Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 


SAYFA:7/61-70


61-YILDIZLAR İSTEDİ- HAYRİ ÜNAL

Büyüdü, sevdiğin dünkü bebekler,
Gel artık canıma yetiyor anne.
Çocukken verdiğin taze çiçekler,
Gözümün önünde tütüyor anne...

Hasretinle alev alev yanarken,
Uzakları mesken mi tuttun anne? .
Herkes anne diye gülüp oynarken,
Beni boynu bükük, unuttun anne...

O tatlı gülüşün hayallerimden,
Gitmiyor ne yapsam gitmiyor anne.
Karanlıkta kaldım iki elimden,
Sen tutmazsan kimse; tutmuyor anne! ..

Bağrına basardın her gördüğün an,
Gülerdin yüzüme baktıkça anne.
Seni unutamam bir lahza inan,
Bu gözden bu yaşlar aktıkça anne...

Her sabah bekledim her akşam seni,
Ufka haber saldım, gel dedim anne.
Bana bıraktığın veda buseni,
Yıldızlar istedi, vermedim anne..



ANNEM VE AKŞAM - HİLMİ YAVUZ

bir kapı açıldı, ansızın, baktık:
akşam!.. kimse benzemez oldu kendine;
kim bilir ne kadar hüzünlü artık,
bir odadan ötekine geçmek bile...

sen neysen o kadarsın, ey akşam!
annem içini çekiyor kimi ansa;
ürkü!.. biri ansızın bir gül koparsa;
şimdi uzak olandır neye ulaşsam...

ah, akşamdan bile ürküyor çocuk;
her yer alacakaranlık gurbet;
soldu annem, solarken goblen ve tülbent;
ve akşamın ucuna doğru yolculuk...

bir türkü söylendi, neyin tadı var?
akşam bile bitti, kalmadı çünkü...
çekildik, bir başına kaldı o türkü;
kapılar arkamızdan kapanmadılar.



ANNE - İBRAHİM SADRİ

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım
Her yanım bu gece vurgun içinde
Kurşun yemişim, sürgün yemişim
Bu sana ilk gelişim
Vur emriyle düşmüşüm kapına
Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana

Yok elimde bir demet menekşe
Yok elimde sevdiğin gül şekeri
Yok işte sana bir şey
Bilmem ki ne demeli
Bir tek ağır yaralı özlemim
Ve bir tek gözlerine sürdüğün gözlerim
Anne benim, aç kapıyı
Oğulcuğun, küçük tavşanın, körolmayasıcağın
Ölmeyesin, bitmeyesin
Yürek yarısı gitmeyesin dediğin
Anne benim, aç kapıyı
İşte geldim, işte bu sana ilk gelişim

Hep senin için gökyüzünde bir evimiz olsun isterdim
Hep senin için bulutları isterdim
Ellerimi açtırıp dua ettirirken
O küçük evimizde sokulurken göğsüne her gece
Hani her gece sorduğumda
Anne babam nerde
Nerde kuşların dilinden anlayan adam
Ve menekşelerle konuşan adam
Nerde anne
Ve sen bastırıp bağrının kızılca kıyametine acını
Gelecek oğul, sen uyu şimdi
Baban gelecek bir yağmur gibi yağmurla
Rahmete boğacak yoksulluğumuzu derken
Ben uyur, düşümde
Senin için bir ev görürdüm gökyüzünde
Sen, babam, ben ve melekler
Ve melekler anne
Anne melekler
Önce babam sonra onlar terk ettiler gecelerimizi
Ben de çekip gittiğimde
Yani oğulcuğun yani yürek yarın
İçinden geçen şarkın gittiğinde
Sen nasıl yaşadın anne

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım
Her yanım bu gece vurgun içinde
Kurşun yemişim, sürgün yemişim
Bu sana ilk gelişim
Vur emriyle düşmüşüm kapına
Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana

Vakit yok artık
İstersen kalayım böylece
Ama bir kere öpseydim elinden
Ama bir kere sürseydim gözlerimi gözlerine yeniden
Yok elimde bir demet menekşe
Yok elimde sevdiğin gül şekeri
Yok işte sana bir şey
Bilmem ki ne demeli
Bir tek ağır yaralı özlemim
Ve bir tek gözlerine sürdüğün gözlerim
Anne benim, aç kapıyı
Oğulcuğun, küçük tavşanın, körolmayasıcağın
Ölmeyesin, bitmeyesin
Yürekyarısı gitmeyesin dediğin
Anne benim, aç kapıyı
İşte geldim, işte bu sana son gelişim

Üzülme, kapanıyor diye gözlerim
İşte gidiyorum vakit doldu
İşte kapanıyor gözlerim kapının önünde
Öğrettiğin gibi ellerimi kaldırıp gökyüzüne
Ve eğip başımı önüme dua ediyorum
Üzülme anne, vakit doldu
İşte şimdi bir oğlun oldu
Bir oğlun oldu anne

Kan ter içinde gece
Kan ter içinde her yanım



ANNELER - İBRAHİM ALAADDİN GÖVSA

Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:
-Tenimde bir yara işler gibisin.
Titrerim, rüzgârlar keder vermesin.

Anneler beşikten der çocuğuna:
-Acını görmesin gözüm âlemde.
Teselli demeksin bana son demde.

Bütün ümitleri yel alır gider.
-Tomurcuk açılır, sel alır gider.
Anneler büyütür, el alır gider.




65-SİPERDEN MEKTUP - İBRAHİM ALAADDİN GÖVSA

Allah’a dua et, düşman tırpanı
Devlet ağacını yolmasın anne;
Altında dökülsün oğlunun kanı
Bayrağın gül rengi solmasın anne

Köyden biri geldi taburumuza,
Meğer söz kesilmiş muhtarın kıza,
Gece niyet tutup baktım yıldıza,
Artık söyle o is olmasın, anne!

Düşünme bos gelse posta tatarı,
Siperden akın var yarın dışarı;
Kadere râzı ol, uzun yolları,
Bekleyen gözlerin dolmasın anne!



AYRILIKLAR İÇİN İYİ BİR ANNE - KEMAL SAYAR

ben bir ceninken
babam askerde lavanta çiçeği
koklarken, yine arıyordum
ayrılıklar için iyi bir anne

leyli meccaniyken ben, gizliden
gizliye şiir okurken, birden
öksürdüğü olurdu babamın
rüyaların tuhaf yüksekliği içinden.
şimdi ne iyi olurdu derdim ben
ayrılıklar için iyi bir anne


kaptan-ı derya iken ben, usulca
gemime binip evden kaçarken
yolda meleklere rastladığım olurdu
ve ben el sallardım onlara
rüyaların yüksekliği içinden
geçtiğim her kayalıkta sorardım:
buraya kanatlarıyla gelmiş birisi var mı,
ayrılıklar için iyi bir anne?

bir cihangirken ben, kitaplar
arasında ıslıkla yürürken
şiirin okları sinemi parçalardı
ama en çok sevince kanardım ben
isterdim başucumda hep olsun
ayrılıklar için iyi bir anne.



İZMİR YOLLARINDAN SON MEKTUP - KEMALETTİN KAMU

Belki şimdi sana son
Sözlerimi yazmadan
Gözlerim kapanacak.
Belki var daha beş, on
Dakikalık bir zaman
Anne için yanacak
Mektubum okunurken.
Lâkin ölümün eli
Alnıma dokunurken,
Beliren bir emeli
Çek görme bana sakın,
Ben Tanrıya en yakın
Bir yola sapıyorum,
Milletimin uğrunda
Türbemi yapıyorum.
Düşündüm huzurunda
Ebedi bir akşamın,
Düşündüm ki babamın
Dizi dibinde geçen
Yirmi iki seneden
Elimizde kalan ne
Sorarım sana anne
Mademki gün gelecek
Herkes aynı meleğin
Önünde eğilecek
Niçin o güne değin
Çan sesleri duyayım
Bu gün de bir yarın da,
Bırakın uyuyayım
İzmir kapılarında!
Anne elveda artık,
Şu iki, üç asırlık
Gecenin gündüzünü
Görmeden gidiyorum
Ne beis var diyorum,
O günün seherinde
Senin ince yüzünü
Görüyor gibiyim ya.
Ey genç gecelerinde
Beşiğimi bekleyen!
Ediyorum emanet
Seni Anadolu’ya!
Sütünden emeğinden
Ne verdinse helâl et.
Söyle Hacer'e o da
Hakkını helâl etsin,
Gönülcüğü dilerse
Başkalarına gitsin...
Ben ermeden murada
Ecel kırdı kolumu;
Artık beyhude yere
Beklemesin yolumu.
O ne anne, o güzel
Gözlerinden akan ne?
Geri dönemem diye
Ağlıyor musun anne?..



İZMİR'E TAHASSÜR - KEMALETTİN KAMU

Anne deniz nerde yalımız nerde?
Hani “gideceğiz yakında” derde
Beni uyuturdun dizinde anne
Geçende ablamda öyle diyordu.
Bu bahar İzmir'e girmezse ordu,
Kanmam sözünüze sizin de anne

Yeşil bir bahara büründü dağlar
Bülbüllü bahçeler, üzümlü bağlar,
Kimlerin işine yarıyor anne!
0 bağlar nerede, bahçeler nerde?
Her akşam güneşin battığı yerde
Gözlerim İzmir'i arıyor anne

Şimdi bir kuş olsam, kanadım olsa,
İzmir'e giden yol, eğer bu yolsa
Bir başıma bile giderim, anne!
Bir çetin bilmece sorsam paşadan,
Söylemem memleket bağışlamadan,
Mutlaka İzmir'i isterim anne



BENİ ANNEME GÖTÜRÜN - AHMET SELÇUK İLKAN

Dudaklarımda yaşayamadığım
Çocukluğumun, gençliğimin şiiri
Dört yanım hüsran
Dört yanım yalan
Dört yanım hüzün
Dört yanım isyan!

Yanık bir şarkıda dolar bakışlarım
Annemin ellerini arıyor avuçlarım

Beni anneme götürün
Beni anneme götürün
Ağlamak istiyorum dizlerinde
Beni anneme götürün
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme götürün

Vazgeçtim bütün saltanatından,
Sevdalarından köhne dünyanın

Ne dostta vefa
Ne aşkta huzur
Her gün bir kahpelik
Kalbimden vurur!

Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda
Önümde dağ gibi bir yalnızlık
İçimde yıllanmış yorgunluklar
Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım
Çayımın ilk yudumunda o
Sigaramın son nefesinde o
Anlarsa beni bir o anlar
Beni anneme götürün!



70-ANNELER OĞULLARINI AFFETMEZ - KÜÇÜK İSKENDER

Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
Annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
Annemin mezar taşındaki imla hataları kadar sarhoş
Annemin vasiyetindeki,
'Oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın' maddesi kadar sevecendin.

Bazı eski romanlar
'Yıl bin dokuz yüz bilmem kaç' diye başlardı,
ben çocukluğuma, çocukluğumun çocuk romanına,
senin oyuncaklarını kırarak başladım.
Ben her sonbahara hep yaz'ı kırarak başladım.
Yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
Bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!

Firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
Anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı.
Belki o kadının ölüm nedeniyle ısınan gözlerinin,
uzak şehirleri hatırlatan soğukluğunda
bir kalp bulmak
bir kalbe çevrilmeyecek bir teklif sunmak
okyanusları birleştiren hayali aradenizlerin sonundaydı!

Ah, nasıl unuturum,
Ah ben nasıl unuturum ki
annem lohusayken karnına bir gül koymuştu!
Gül bu
durur mu hiç yerinde
annemin karnına yepyeni bir rahim oymuştu!
Benim çıktığım rahim, cehennem
gülün oyduğu rahim, cennet!
Bütün bu mağaraların demir zemberek kapılarında
babamın spermlerinin yazdığı metinler
kutsal ihanet metinleri, kutsal cehalet yeminleri,
ölü kardeşlerim
doğmamış kardeşlerim
doğmamış melek kardeşlerim, peygamber kardeşlerim, cin kardeşlerim
hepsi,
ama hepsi, karanlığın serseriliğinde pervasızca donmuştu!
Annemin öldüğü gece kazıdım kafamı!
Kazıdım kafamı kafatasıma kadar! ,
Siyah bir tişört giydim, siyah bir pantolon
siyah çoraplar ve siyah botlar
simsiyah bir palto giydim! Simsiyah bir gece giydim yüzüme!
Sana geldim yas tutar gibi
Sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi
Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
'Beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana
'Beni hiç gömme, ben hep burda kalayım'
'Bu evde çürüyeyim seni ıhlamur kokan yatağında'
'bu evde dökülsün etlerim
yaz'ı kırarak sonbahara başlayan bir ağacın döktüğü yapraklar misali'
Annemin elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından
sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca
'Affet beni anne' dedim
'Affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından! '

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi