Bu da başka türlü bir beşlemedir. Yani başka türlü bir tahmistir. Taştir, bir gazelin her beytinin iki mısraı arasına üçer mısra yerleştirmek suretiyle yapılır. Gazelin beyitlerini bulmak için her beşliğin birinci ve beşinci mısralarına bakmak gerekir. Taştire, gazelin beyit mısralarını birbirinden ayırdığı için mutarraf da denir. Fakat daha çok taştir denmektedir. Bunda da eklenen mısraların kafiyeleri, beytin ilk mısraının son sözcüğüne uydurulur. Böylece her beşliğin ilk dört mısraı kendi aralarında, son mısraları da birbirleri arasında kafiyelenmiş olur. Şimdi, Nedim'in kendinden önceki Nedim-i Kadîm'in bir gazelini taştir edişini görelim:
«Derdin nedir gönül sana bir halet olmasın»
Bimar eden bu güne seni rahet olmasun
Bizden tesettür etme abes külfet olmasun
Bicâ tabibe varmağa hiç hacet olmasun
«Sed elhazer ki sevdiğim ol âfet olmasun»
«Bigâne meşrebâ bize tâ key tegafülün»
Ey mahl-ı nâz yok mu bu yâna temayülün
Açılmaz ise nâhün ü ahunla kâkülün
Yoğ ise bir kelâme bizimle tahammülün
«Bir âşinâ nigâha da mı fursat olmasun»
(Nedim-i Kadim) - NEDİM
Bu taştirin sonu vardır. Her beşliğin birinci ve beşinci mısraları gazelin beyitleridir ve Nedim'i Kadîme aittir. Aralarındaki üçer mısralar da XVIII. yüzyıl Divan şairimiz Nedim'indir.
Tahmis ve taştirde, nasıl gazelin şairi makta beytinde kendi adını söylerse, tahmisi ya da taştiri yapan şair de kendi adını aynı makta beytinde söyler. (Yahya Kemal'in, tahmisine kendi adını koymasının nedeni ve sim belli değildir. Belki zamanın koşullarına göre bir çekinmenin sonucudur).
BAKÎ'NİN GAZELİNE TAŞTİR
Ferman-ı aşk can iledir inkıyadımız
Pürdür hayâl-i yar ile her lahza yadımız.
Mevkûfdur o mâha samîm-i fuâdımız
Âhir varınca haddine hestî-i şâdımız
Hükm-i kazâya zerre kadar yok inâdımız
Baş eğmeziz adâniye dünyâ-yı dûn içün
Ettik fedâ zevâhiri şevk-ı derûn içün
Sattık metâ-ı ömörü mey-i la'l-gûn içün
Nevbet çalınca rıhlet-i milk-i sükûn içün
Allah'adır tevekkülümüz i'timâdımız
………………..
Minnet Hudâ'ya devlet-i dünyâ fenâ bulur
El-hak gazelde neşve-i Bakî bekâ bulur
Ahlaf o nazma gûş tutarken safâ bulur
Taştîrimiz bu sayede az çok bahâ bulur
Bâki kalır sahîfe-i âlemde adımız