Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

DUA ve BEDDUA ŞİİRLERİ

  1. DUA - BİRHAN KESKİN   
  2. DUA  -FEYZİ HALICI    
  3. ULU TANRIM - HALİL SOYUER    
  4. YAKARIŞ - HALİDE NUSRET ZORLUTUNA    
  5. YA RAB - İBRAHİM SAĞIR                     SAYFA:1 /01-10    
  6. NİYAZ- İBRAHİM SAĞIR    
  7. BEDDUA- İBRAHİM SAĞIR    
  8. TANRIM BENİ YAVAŞLAT- KEMAL SAYAR    
  9. BEBEĞİN DUASI- KEMAL SAYAR    
  10. TÜRK'ÜN DUASI - KEMALETTİN KAMU    
  11. ULU TANRI'YA – NURULLAH GENÇ    
  12. DUA- ORHAN SEYFİ ORHON    
  13. DUA -SEZAİ KARAKOÇ                               SAYFA:2 /11-20    
  14. YAĞMUR DUASI -SEZAİ KARAKOÇ    
  15. BEDDUA - ZÜLFİKAR YAPAR KALELİ    
  16. MEVLİD DUASI -ZİYA GÖKALP    
  17. ÇOCUK DUASI- ZİYA GÖKALP    
  18. ASKER DUASI -ZİYA GÖKALP    
  19. YAKARIŞ - KAĞIZMALI HIFZİ    
  20. BEDDUA -ASAF HALET ÇELEBİ    
  21. BANA BİR DUA OKU- İBRAHİM ÇAM    
  22. DUA ET- BEDİR NAZİR    
  23. DUA-İ İMAM- MAHZUNİ ŞERİF    
  24. İLAHİ- BAHTİYAR VAHABZADE               SAYFA:3 /21-30
  25. İSTİDA -1-2- BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
  26. YAKARIŞ - MUNİS FAİK OZANSOY
  27. PERVANE DUASI- HATİCE EĞİLMEZ KAYA
  28. SECCADE - FATMA ŞENGİL SÜZER
  29. DUA- MUSA GÜNER
  30. YALVARIŞ -ABDURRAHİM KARAKOÇ
  31. DUA - ABDURRAHİM KARAKOÇ
  32. ŞAİR ÇOCUĞUN SABAH DUASI - OSMAN TÜRKAY     SAYFA:4/31-40
  33. DUA - MUSTAFA ÖZÇELİK
  34. YA RAB -VECDİ

 


SAYFA:1 /01-10

1-DUA - BİRHAN KESKİN

Kederli ömrümün
kısa açan çiçeği
bahar işte
tekrar sana
çiçeklensin diye yüzüm
noktalanma,

çoğal!
değiş!
tekrar ol!
sebebim ol!
kederli ömrümde.


DUA  -FEYZİ HALICI

Yükselir semaya doğru ellerim
Mavi gecelerin seher vaktinde
Hakka kanat açar hep emellerim
Mavi gecelerin seher vaktinde

Kaybolur kederim kaybolur ahım
Gözümden yaş olur akar günahım
Bana daha yakın olur Allahım
Mavi gecelerin seher vaktinde

Bakışlarım yanar yanar tutuşur
Parlarken semada bir ilahi nur
Gönlüm dile gelir, gönlüm konuşur
Mavi gecelerin seher vaktinde

Bir ince duyarlık, içten mutluluk
Gönüller niyazda, ne ses ne soluk
Başlar Hak katına kutsal yolculuk
Mavi gecelerin seher vaktinde

Bir uhrevi his var mı ki dünyada
Bulunsun tadı bir ulvi duada
Ne güzel Allahı getirmek, yâda
Mavi gecelerin seher vaktinde...



ULU TANRIM - HALİL SOYUER

Ulu Tanrım, seni sensiz
Bilenlerden etme bizi.
Şu dünyada çamur gibi
Olanlardan etme bizi.

Böyle imiş dünya hali,
Yıkma evi, kırma dalı,
Yetim hakkı, devlet malı
Çalanlardan etme bizi



YAKARIŞ - HALİDE NUSRET ZORLUTUNA

Şüpheyle tereddütle yürek yandığın anlar
Mahkûm ederim suçlu görüp kendimi kendim
Âlemlere şâmil keremin, mağrifetin var,
Sen affını çok görme benim Rabb’im Efendim.

Ruhum süzülür nur olarak göklere bazen,
Bazen yedi kat yerlere batmış gibidir can.
Bir korkulu humma gibi kavrar beni isyan
Sen affını çok görme benim Rabb’im Efendim

Kurtar bizi zulmetten İlâhi bol ışık ver,
Kahrolsun, uzaklaşsın o şeytan denen ejder.
Rabb’im sana ermek dileriz yolları göster,
Sen lûtfunu çok eyle benim Rabb’im Efendim



5-YA RAB - İBRAHİM SAĞIR

Bağımın çiçeği solsun da benim,
Gönül çiçeklerim solmasın ya Rab.
Varsın viraneye dönsün bedenim,
İmanım virane olmasın ya Rab.

Alakam yok benim garazda, kinde,
Yürüyem Resul’ün kutlu izinde,
Sohbeti uhrevi dost meclisinde,
Olsun da, peymane olmasın ya Rab.

Rehberin yolundan sapmasın akıl,
Vade-i ömrümüz bilinmez kaç yıl,
Hidayetten mahrum etme, rahmet kıl,
Ömürüm isyanlarla dolmasın ya Rab.



NİYAZ- İBRAHİM SAĞIR

Nefsime uydurup şaşırtma beni,
Aşkınla yanacak köz ver Allah’ım.
Giymeden üstüme beyaz kefeni,
Hakkı gözetecek göz ver Allah’ım.

Dünyayı bir tarla bilenden eyle,
Namazı dosdoğru kılandan eyle,
Mürşid-i kâmili bulandan eyle,
Dilime yalansız söz ver Allah’ım.

İbadetin zevki ile coştur da,
Cami cami, mescit mescit koştur da,
Engelleri birer birer aştır da,
Ahirete dönük hız ver Allah’ım.

Muhammed'in sevdasıyla yanayım,
İman iksirini içip kanayım,
Rahmet deryasında yüzüp yunayım,
İslam'ın nurundan haz ver Allah’ım.

Yer verme kalbimde lekeli ize,
Merhamet et bu zavallı âcize,
Komşu eyle Muhammed-ül azize,
Günahtan arınmış öz ver Allah’ım..


 
BEDDUA- İBRAHİM SAĞIR

Bir bakışta yıktın sabır kelemi,
Seni ölümlerden dönesi seni.
Güldürdün üstüme cümle âlemi,
Seni köyün zalim denesi seni.

Attın kemendini taktın boynuma,
Çöreklendin yılan gibi koynuma,
Devasız zehrini saldın göynüme,
Seni yılan, çıyan anası seni,

Senin için köyü, kent’i boşadım,
Yollarına lale, sümbül döşedim,
Ağustos’ta zemheri’yi yaşadım.
Seni kutuplarda donası seni

Bozdun attın dönüp duran çarkımı,
Zehir ettin, bunca sene aşımı,
Yaktı hasret ciğerimin başını,
Seni yanıp yanıp sönesi seni.

Yaramadı hiçbir tedbir hayıra,
Gayrı Mevlâm yardım ede, kayıra,
Savurdun külümü daha, bayıra,
Seni cehennemde yanası seni.

Bu sağır’ı gam küpüne daldırdın,
Ne vefa gösterdin, ne de güldürdün,
Akşam, sabah günde bin kez öldürdün,
Seni teneşirde yunası seni.


TANRIM BENİ YAVAŞLAT- KEMAL SAYAR

Tanrım…!
Beni yavaşlat, Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir.
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele.
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği,
belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka , götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol.
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret;
Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı,

Güzel bir köpek ya da
kediyi okşamak için durmayı,

güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı,
balık avlayabilmeyi,

hülyalara dalabilmeyi öğret.

Hergün bana kaplumbağa ve tavşanin masalını hatırlat.
Hatırlat ki, yarışı her
zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda
hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim.

Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.

Beni yavaşlat Tanrım ,

ve köklerimi yaşam toprağının
kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.

Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve
daha sağlıklı olarak yükseleyim.

Ve hepsinden önemlisi…..

Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri
değiştirmek için CESARET, Değiştiremeyeceğim şeyleri
kabul etmek için SABIR, ikisi arasındaki farkı bilmek için AKIL


BEBEĞİN DUASI- KEMAL SAYAR

Allah’ım gönder şifa meleklerini
Düşsün alnımın ateşi
Beni yoktan var ettin
Lutf eyle var kalayım
Ya Şâfî
 
Suya giden ceylanlar gibi
Yuvarlansın da ömrüm
Su sesinin önünde
Kalbini bir gül için
Yakmak nedir bileyim
Ya Rabbi
 
Babanın iç geçirişi
Ah, gözümün nuru gittin ve geldin
Sen gittin denizler çekildi
Geldin ve ırmakların suyu çoğaldı
Dedim ki bir baba bu kadar seviyorsa oğlunu
Kim bilir Allah
Ne kadar çok seviyordur kulunu.

 

10-TÜRK'ÜN DUASI - KEMALETTİN KAMU

Sarmış matem boraları,
Saz benizli ovaları.
Boynu bükük yuvaları,
Sen himâye et Ya Rabbi

Ne bir yazık diyen size.
Ne ses veren sesimize,
Huzurunda geldik dize
Senden inâyet Ya Rabbi

Her çehre bize yabancı,
Bari sen bir parça acı,
Süründürme altın tacı
Sen vikâye et Ya Rabbi

Bir gün sabah olur diye,
Katlandık her işkenceye,
Bu felâketli geceye
Ver bir nihayet Ya Rabbi


SAYFA:2 /11-20

11. ULU TANRI'YA – NURULLAH GENÇ

ey sineği kanadıyla uçuran
ey kulları Sırat'ından geçiren
sevenlerin zikrindeki görünmez
bilgelerin fikrindeki görünmez
ey gülümü bana özgü yaratan
dallarını baharıyla donatan
ırmağa yaklaştım; akarak gitti
servi gözü yaşlı bakarak gitti
gece, tenha koydu beni dünyaya
kanlı çığlığımı duyurdum aya
acıdı halime gökte her yıldız
sabah, saçlarımı okşadı yalnız
güneş bile derman olmadı bana
son bir ümid ile yöneldim sana
boynumu kırdım da kapına geldim
garipler otağı yapına geldim
nerde gülüm, hayal hücresinde mi
mor salkımlı evin bahçesinde mi
ülkemde en güzel hakandır gülüm
beni bu ateşte yakandır gülüm
kanımın rengini taşır yüzünde
götür beni O'na, koyma güzünde
ey ayrının hasretini bitiren
ey yolcuyu sılasına yetiren
Ulu Tanrı, Ulu Sahip, Ulu Rab
Yardım eyle; ruhum harab; ten harab



DUA- ORHAN SEYFİ ORHON

Ulu Tanrım, şu karanlık yolları,
Bizi sana ulaştıran yollar et!
İhtirasla kilitlenmiş kolları,
Birbirini kucaklayan kollar et!

Muhabbetin gönlümüzde hız olsun,
Güttüğümüz Hakk'a veren iz olsun,
Önümüzde uçurumlar düz olsun,
Yolumuzda dikenleri güller et!

Dalaletle bırakıp da insanı,
Yapma arzın en korkulu hayvanı;
Unutturma doğruluğu vicdanı
Bizi sana layık olan kullar et!



DUA -SEZAİ KARAKOÇ

                                Tanrım duam şu ki her şey yeniden toprak olsun
Su toprak olsun
İnsan toprak gibi duysun yeri
Ay toprak olsun
Topraktan kaçanı toprak tutsun
Gün toprak olsun
Kabirler saltanatı toprak olsun
Yazı
Kitap

Ve söz toprak olsun
Ekin ekilmeye mahsus
Yeni tohum atılmaya ait
Yeni insan doğsun için
Toprak olsun
Ah yetiş çocukluğunda çobanlık eden
Yetiş toprağın yeni mayalanmasına
Yetiş mağaranın ışımasına
Yetiş ayı ikiye bölen parmaklarıyla
Yetiş büyük armağancım
Oruç armağancım namaz armağancım
Yetiş uluların imamı
Yetiş toprağın yeni doğuşuna
İnsanın yeniden
Dirilme süzülüşüne
Yetiştir toprak saçan ellerini
Tanrı gücünü görmeyen gözlere
Saçtığın topraklardan yetiştir bize
Ey gök yolcusu
Yolculuğunda meleğin kanadı
Mevsimi geçmiş bir gül yaprağı gibi kuruyan
Yetiş bize kıyamet bildiricisi
Kıyametteki sevinç muştucusu
Yetiş kabaran yeni toprağa
Kur’an tohumunu ekmek için
Gül tohumlarını saç bize
Gül bahçesi olan türbenden
Ve komşun Tanrı evinden
Ve sevgilin olan ve sevgilisi olduğun
Diri diriltici olanın
Acımasından bize
 
Yetiş ayağının tozu olduğumuz peygamber
Yetiş her zaman diri olan varlığınla
Yetiş yak lambamızı
Yetiş aydınlat karanlığımızı
Yetiş yeşillendir çöllerimizi
Yetiş dirilt insanımızı
Senin sevenin ismiyle yetiş bize
Yetiştir bizi
Günahlarımızı kül edecek ateş harmanını
Verim yağmuru insin ülkemize
 
Mekke’ye Medine’ye Şam’a
Kudüs’e Bağdat’a İstanbul’a
Semerkand’a Taşkent’e Diyarbekir’e
Yetiş peygamber imdadı yetiş
Yetiş Allah’ın izniyle
Yetiştir erlerini
Diriliş bayraklarını taşıyan
Şehit gömleklerini peşin giymiş
Ateşten, sudan geçer gibi geçen
Allah önünde her varı yok gören
Dağların önünde erip
Kentlere şafaklar gibi ağan
Küçük askerlerini
Gül diksinler diye yeni topraklarına
İnsanın ta gönlüne
Yetiştir erenlerini
Allah’ım
Amin.



YAĞMUR DUASI -SEZAİ KARAKOÇ  

Ben geldim geleli açmadı gökler
Ya ben bulutları anlamıyorum
Ya bulutlar benden bir şeyler bekler
Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum
Ben geldim geleli açmadı gökler

Bir yağmur bilirim bir de kaldırım
Biri damla damla alnıma düşer
Diğerinde durur göğe bakarım
Ne şehir, ne deniz kokan gemiler
Bir yağmur bilirim bir de kaldırım

Nedense aldanmış ilk gece annem
Efsunlu bir gömlek giydirmiş bana
İşte vuramadı gökler bana gem
Dinmedi içimde kopan fırtına
Nedense ilk gece aldanmış annem

Biri çıkmış gibi boş bir mezardan
Ortalıkta ölüm sessizliği var
Bana ne geldiyse geldi yukardan
Bana ne yaptıysa yaptı bulutlar
Biri çıkmış gibi boş bir mezardan

İyi ki bilmiyor kalabalıklar
Yağmura bakmayı cam arkasından
İnsandan insana şükür ki fark var
Birine cennetse birine zindan
İyi ki bilmiyor kalabalıklar

Yağmur duasına çıksaydık dostlar
Bulutlar yarılır hava açardı
Şimdi ne ihtimal ne de imkân var
Göğe hükmetmekten kolay ne vardı?
Yağmur duasına çıksaydık dostlar

Ben geldim geleli açmadı gökler
Ya ben bulutları anlamıyorum
Ya bulutlar benden bir şeyler bekler
Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum
Ben geldim geleli açmadı gökler



15. BEDDUA - ZÜLFİKAR YAPAR KALELİ

İçimde çağlayan Göksu’ya inat
Seni Karasular yıkasın gönül.
Göklerde uçmaya taksan da kanat
Sıçan deliğinden bakasın gönül.

Gündüzün gözünde yaş oluk oluk
Ki aylar serseri, mevsimler soluk
Gecenin kıvırcık saçları yokluk
Yokluğun mumunu yakasın gönül.

Kardeşin yok, anan hani, bacın yok!
Benden başka hiç kimsede öcün yok!
Karanlıkta ışımaya gücün yok
İs olup bacadan çıkasın gönül.

Sakarya’da kurutmuşsun saksını,
Menderes’te görmüyorsan aksini! .
Yıllara sor artın ile eksini
Harşit’ten divane akasın gönül.

Fırat Dicle yaptığını bilmiyor
Han Aras gidiyor, geri gelmiyor
Karanlık cehalet vursan ölmüyor
Ben benden, sen senden bıkasın gönül.


MEVLİD DUASI -ZİYA GÖKALP

Bütün güzellikler bir vücud oldu
Sen onun adını koydun Muhammed.
Bütün iyilikler bir kalbe doldu
Türklerin kıblesi odur müebbed.

Türk ili şimdi kan ağlar Yârabbi
Kıble hürmetine kurtar Yârabbi
Muhammed bir nurdur, kandili sensin
Bütün güzellikler ondan dağıldı.

Bir şeytan müstesna ki oldu emin
Meleklere nura hep secde kıldı
Türk hâlâ o nuru arar Yârabbi
O nur hürmetine kurtar Yârabbi.

Bir gece Kur’an’ın indiği yoldan
Muhammed arşa çıktı gizlice
Dedi, Türk müstakil kalsın her zaman
Sen, ona vaad ettin bunu o gece.

Şimdi Türk o vaadi anar Yârabbi
Miraç hürmetine kurtar Yârabbi
Şen bizi çiçekle hiç bezer mi idin?
Üstünde Emine doğurmasaydı.

O zümrüd kubbeyi hiç düzer miydin?
Altında sevgilin oturmasaydı
Türk bunun sırrını anlar Yârabbi
Mevlid hürmetine kurtar Yârabbi.

Yeni Nesil 23.6.1337



ÇOCUK DUASI- ZİYA GÖKALP

Her sabah erken
Uyanırım ben,
Derim gönülden
Elhamdülillah

Bülbüller sazda,
Güller niyazda,
Derim namazda ;
Elhamdülillâh

Şimdi gün doğar,
Der hep insanlar
Vazifemiz var;
Elhamdülillâh

Buyurur hünkâr,
Altın anahtar,
Mektebi açar,
Elhamdülillâh

Her sabah erken
Düdük etmeden
Sınıftayım ben
Elhamdülillâh



ASKER DUASI -ZİYA GÖKALP

Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!

Yolumuz gaza, sonu şehâdet,
Dinimiz ister sıdk ile hizmet,
Anamız vatan, babamız millet,
Vatanı ma'mur eyle Yârabbi!
Milleti mesrur eyle Yârabbi!

Sancağım tevhid, bayrağım hilâl,
Birisi yeşil, ötekisi al,
İslâm'a acı, düşmandan öc al,
İslâm'ı âbâd eyle Yârabbi!
Düşmanı berbâd eyle Yârabbi!

Kumandan, zabit, babalarımız.
Çavuş, onbaşı, ağalarımız.
Sıra ve saygı, yasalarımız.
Orduyu düzgün eyle Yârabbi!
Sancağı üstün eyle Yârabbi!

Cenk meydanında nice koç yiğid,
Din ve yurd için oldular şehid,
Ocağı tütsün, sönmesin ümid,
Şehidi mahzun etme Yârabbi!
Soyunu zebun etme Yârabbi!



YAKARIŞ - KAĞIZMALI HIFZİ

Zulümden münezzeh adil padişah
Ey şahların şahı sana sığındım
Kulunam kapında kurbana geldim
Beklerem dergâhı sana sığındım

Çok demdir çekerim aşk ile sevda
Oldum hasretinden bülbül-i şeyda
Sen sakla gülümü har oldu peyda
Elaman İlahi sana sığındım

Yedi yıldır hasretini çekerim
Menevşe misali boynum bükerim
Görmedi gözümden kan yaş dökerim
Çeküben bir ahı sana sığındım

Maşuk şirin sudur âşık balıkdır
ne kadar nuş etse bağrı yanıkdır
Ah bu nasıl seldir ne bulanıkdır
Huda, ben birmahi sana sığındım

HIFZI hayran oldu aşkın yasına
Ne kendine malik ne dünyasına
Daldı sefinesi gam deryasına
Yunus'un Allah'ı sana sığındım.

 

20-BEDDUA -ASAF HALET ÇELEBİ

kendi göklerimden indim
kendi duvarlarıma
konduğum duvarlar yıkılsın
bahtiyâaar

havuzlarımda birkaç damla su içip
ağaçlarımın çiçekli dallarına uçtum
konduğum dallar kurusun
bahtiyâaar

seni bahçelerimde uyuttum
seni duvarlarımda sakladım
havuzlarıma güneşler vurduğu zaman
gözlerini açıp bana gülerdin
bahtiyâaar
yazık sana verdiğim emeklere

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER

AY ŞİİRLERİ

MARŞLAR

ÇOCUK ŞİİRLER


 SAYFA:3 /21-30

21. BANA BİR DUA OKU- İBRAHİM ÇAM

Sesinin rengini özledim
bana bir dua oku sen
Zeliha’nın aşkından olsun
Musa’nın dilinden
Meryem’in iffetine çalsın
İsa’nın nefesine
ellerim boş döndürme beni
gözüm yaşlı sinem dağlı
çıktığım gönül seferinden

kapını kaç defa yokladığımı bilmeden
bakma yüzüme öyle masum
bildiğim sözü keskin duaları
düşürmedim dilimden

hangi emelin peşine düşsem
sana çıkar yollarım
hangi dala uzansam
boynu bükük güllerim

kadit olmuş bir sevda soruyorum
kanayan yasaklı bir umut
ayıpsız günahsız
adını bilemediğim bir şey
dileniyorum senden

sevgilim nazlı gül fidanım
aylı güneşli demlerde
bir senden saklayamadığım gecelerde
bu kaçıncı sana ölüşüm
sordum aşkın yaşını
kalbimde burulan paslı mıh sancısı
yanıyorum sen dönüyorum kefen
bitmiyor hummalı sayıklamalarım
bana bir dua oku sen

 



DUA ET- BEDİR NAZİR

Bir ses, bir ses yırtıyor arş-u âlemi
Gözler ve sözler yetmiyor haykırıyor düşünceler.
İstiyor her bedenin isteyeceği dünyevi ve manevi isteği.
Bir ben, bir o bir şey istemiyor, istemiyoruz.
Vakit geç olmadan
güneş doğmadan
kalk, iste sende isteyeceğini.
Haykır düşüncelerini.
Dua et herkes gibi.


DUA-İ İMAM- MAHZUNİ ŞERİF

Üryan büryan vardım Pir Dergâhına
Medet ya Muhammed Ali diyerek
Gönül verdim gönül şahlar şahına
Hünkâr Hacı Bektaş Veli diyerek

İmamı Hasan’dır Hubların başı
Hüseyin der akar gözümün yaşı
İmam Zeynel sabredenin yoldaşı
Ağlasam gülerler deli diyerek

Meylim Giblegâhim Muhammet Bakir
Kırkların bağında bülbüller şakır
Caferü Sadık’a talibim şükür
İkrar verdim ikrar Ali diyerek

Musai Kâzim’dir Mazlumlar şahı
Aliyyü Rıza’dır şahin ervahı
Şah Taki Naki’ye çekerim ahi
On İki İmam’in gülü diyerek

Hasanül askeri ol Ali Aba
Muhammet Mehdiye mestü merhaba
Serin koymuş serin Mahzuni Baba
Yol Muhammet Ali yolu diyerek

 

İLAHİ- BAHTİYAR VAHABZADE

Adını zikreder gece ve gündüz,
Ağaçlar, güller çiçekler, ilâhi.
Gönlümü, ruhumu götürür sana,
Geçtiğim dolamlı yollar ilâhi.

Bir can borçluyuz, al canımızı,
Alma elimizden imanımızı,
Arındır, barındır zamanımızı,
Açılmış karşında eller ilâhi.

İndirip zirveden dağı, yol etme,
Açgöz nefsimize bizi kul etme.
Namerdi millete sen oğul etme,
Yoksa yazık olur iller, ilâhi.

En büyük arzumuz: Yol göster bize,
Fevkine yücelecek, bu yeter bize.
Seni derk etmeye akıl ver bize,
Duasız kalmasın diller, ilâhi

Sen ışıkla doldur yüreğimizi
Biz senden umarız dileğimizi ,
Bir daha kul edebilmesin bizi,
Kuzeyden baş alan yeller ilâhi.

Kaldır perdeleri sen gözümüzden,
Millet seçebilsin ameli sözden.
Çok ayrı düşmüşüz öz özümüzden,
Bizi özümüze döndür ilâhi.

 

25. İSTİDA - BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

1
Yarab! İnsanoğullarından çektiğim yeter
Gök yüzünden benim hisseme düşeni ver
Altına dilediğim gibi ömrümü sereyim
Mendil kadar olsun tarlamı ayır
Beni doyuracak ağacı göster.

Rabbim! İnsanoğullarından çektiğim yeter
Yalnız senin ellerin gezinsin ömrümde
Beni yalnız sen mahkûm eyle sen azat
Ve yalnız sen canımı iste benden ki
Nereye saklayacağımı şaşırmadan vereyim.


2
Yusufçuk kuşu incir ağacına kondu
Balları damlayan incirleri delik deşik etti
Sonra metelik vermeden çekip gitti.
Ben de incirlere uzanacak oldum
Kıyametler koptu
Altın teraziler kuruldu
Ahret sualleri soruldu.
Yarab!. Beni de Yusufçuk gibi bahçelere
Kırlangıç misâli mevsimlere uçurf
Senin elinden çıksın rızkım
Beni sen acıktırdın sen doyur
Bensiz boy atsın başakların
Bensiz kabarsın karpuzların
Çilekleri halk ederken bana mı sordun.
Beni rezil rüsvay etme Tanrım
Ben bir misafir kulunum

YAKARIŞ - MUNİS FAİK OZANSOY

Damdan, duvardan usandım
Biraz ışık, biraz hava
Başka dünya yok mu Tanrım
Güneşi, suyu bedava

Çayırlar boyunca yeşil
Denizler boyu mavilik
Dostluklar hesaplı değil
Değil sevgiler güneşlik

Günahlardan soyunarak
Bütün bilgilerden yoksun
Karşındayım, çırılçıplak
Bana sır ver, ne olursun!

 

PERVANENİN DUASI- HATİCE EĞİLMEZ KAYA

Ahım ki aşkımın nişanesidir
Benden alıp ele vermesin Çalap
Öyle bir ateşe düştü ki canım
Rahmetsin, hatamı sormasın Çalap

Surettir bedenim bak ben değilim
Anladım bakisin Hak, ben değilim
Firakınla yanan tek ben değilim
Kalbimdeki kavga durmasın Çalap

Vefasız sevgili ağyardan beter
Âşığı yangına sürgünü iter
Bülbülü sadece candan o sever
Gülden özge çiçek dermesin Çalap

Yâr kıymeti bilmez kalbi olmayan
Efsane bilinir derdimi beyan
Bildirmedim halimi kamuya ben
Dost bağına rakip girmesin Çalap

Işığa meylettim, nâra tutuldum
Benliği terk ettim, tekliğe daldım
Vuslat müjdesini ölürken aldım
Pervaneni karanlık yormasın Çalap

SECCADE - FATMA ŞENGİL SÜZER

Allah’ım bana lütfen
yaşama neş’esi ver
al bu simsiyah tülü
bir nur gecesi ver

koyma dünyalarının
ateşlerinde bizi
bir nay esintisi
bir gül nefesi ver

ne duman boğuntusu
ne yeis fırtınası
bir dürr-i yektadan
bize gelin! sesi ver

serçelerin kanadı
gibi pır pır bir çocuk
giderse annesinden
sana kaçarlar yine
fefirruu ilallah!
mağfiret müjdesi ver

Allah’ım bana lütfen
bir hayat secdesi ver

DUA- MUSA GÜNER

I
Bütün kelimeler kurusun
Allah’ım... uzaklaşıyorum sabırdan
Sen yak ateşimi, bekletme
Saçlarımdan başlasın yangınım
Yansın bütün unutuş ve günahlarım
Gözlerini gizleyen senin
Ellerini gizleyen Her varlık yok olsun
Bütün kelimeler kurusun

II
Soy saçlar sarsın seni
Irmak olsun saçlarının her teli
Bir mut denizi olsun gözlerin
Kalbini tutsun
O’nun elleri

Kuşlarım her mevsim göç etsin sana
İklimine giren her kuş mevsimsiz yaşasın
Özülken dirilsin aydınlansın evlerin
Sende durulsun yangınları evrenin

Bir yak ki uçsuz bucaksız
Ahirete uzasın günlerimiz
Bir bak ki uçsuz bucaksız
Aşka dair olsun hep sözlerimiz

Beni korkuya sal, beni korkuya sal
Günahlarım benek benek kar olsun
Bırak rüzgârını beni göğsüne al
Her tutam çiçek bana yar olsun
Senin adına evren
Bana dar olsun, bana dar olsun

 

30. YALVARIŞ -ABDURRAHİM KARAKOÇ

Ya Rab bu hasrete can dayanmıyor;
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.
Her adımda bir engel var, salmıyor,
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.

Mümkün mü bu yolda maksuda ermek?
Mümkün mü sılada dost yüzü görmek?
Aşığa ar gelir geriye dönmek;
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.

Çekilmez bir şelek vurdun arkama;
Şaşırdım yollarda kaldım, akşama.
Umudum her zaman bakidir amma,
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.

Sevip sevilmemek varsa kaderde,
Hangi doktor ilaç verir bu derde?
Hastayım, susuzum gurbet illerde;
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.

Ey hanlar hanını halkeden Hancı!
Bir yudum aşkınla doğdu bu sancı.
Ey fakir ekmeği, Mümin inancı!
Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.




SAYFA:4 /31-40


31. DUA-ABDURRAHİM KARAKOÇ

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.



ŞAİR ÇOCUĞUN SABAH DUASI - OSMAN TÜRKAY

Tanrım ne olur böyle her gün
Gökyüzü masmavi
Hava sımsıcak olsun
Beşparmak dağlarının ötesinden
Güneş evimize annem gibi doğsun
Arınmış sevinçlerle dudaklarımız
Öpsün ışıkta titreşen çiçekleri
Yün iğirsin nineler
Emzirsin nur topu bebekleri anneler
Kırlangıçlar sallasın beşikleri

Tanrım ne olur aklımız
Sokakta serseri köpek taşlamasın
Su gibi bilelim derslerimizi
Öğretmen bir gün de
Derse tokatla başlamasın

Tanrım ne olur Ay yıldızın gölgesinde özgür
Yaşayalım bir ömür boyunca mutlu
Toroslardan esen yelde olsun ana sütümüz
Tanrım ne olur resmi olsun gülsün bugün
Bize sert bakmasın Atatürk`ümüz

Tanrım ne olur bir ömür boyu
Gönül yanığı türküler söylesin çobanlarımız
Unutulsun tarla tarla yeşeren sızılarımız
Hora tepsin halay çeksin oğlaklar
Kaval çalsın kuzularımız

Tanrım ne olur ulu aydınlıklarla
Uçur bizi iri çiçeklerin gönlüne mutlu
Dağdan dağa savrulsun kelebek tozlarımız
Anaç tavuklar açsın kapımızı
Çalar saat gibi vaktinde ötsün
Uyku sersemi horozlarımız

Ku ku diye kuğusun güvercinler
Uçadursun uçaklarında yusufçuklar
Güzel türküler söylesin saksağan
Ve bizi korkutmasın
Tünelden tren çıkarcasına
Yuvasından önümüze davetsiz çıkan
Serseri kara yılan


DUA- MUSTAFA ÖZÇELİK

Şahidim rüzgârlardır Rabbim
Şu titreyen söğüt dalları
Toprağı öptüm
Yöneldim sana

Biliyor ve itiraf ediyorum
İstikametim yanlış
Gözlerimde pişmanlık ırmakları
Utanıyor ve üşüyorum

Uzun sürdü gecenin kirli sularında kalışım
Şimdi beni
Affın ve kereminle
Merhametinin göğsünde uyut

Buğulandı aynam
Şaşırdım ve çaresiz geldim işte
Sen varsın başka kimse yok
Ey gecenin ve gündüzün sahibi

Önümde ölüm kavisleri
Heybemde günah yükleri
Bütün sözler bitti
Bütün vakitler akşam

Bana bir tebessüm bağışla
Beni yarlığa merhametinle
İçimde beni yakan ah’la
Geldim durdum önünde işte

BİR LAHZA BENİ BÎ-GAMI YÂR EYLEME YÂ RAB -VECDİ


Mef'ûlü / mefâ'îlü / mefâ'îlü / fe'ûlün

Bir lahza beni bî-gamı yâr eyleme yâ Rab
Bî-şevk-ı mahabbet dil-i târ eyleme yâ Rab

Bu sînemi kim mahzen-i derd-i dil ü cândır
Dünyâ gamına cây-ı karâr eyleme yâ Rab

Nevreste gül-i âl gibi eyle şüküfte
Dâğ-ı dilimi köhne bahâr eyleme yâ Râb

Hâlet-dih-iaşk olmıyacak cür’ası kalbe
Rıtl-ı mey-i zevkı dile bâr eyleme ya Rab

Vecdîye nasîb itmez isen derd-i visâlin
Her dem anı âzürde-i hâr eyleme yâ Râb

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ

Ya Râb beni bir an bile sevgilinin gamından ayırma muhabbet ateşinden ayırıpda gönlümü karartma sıkıntıya düşürme ya Rab

Bu sinem ki can ve gönül derdinin mahzenidir: onu dünya gamının karar kıldığı bir eyleme ya Rab. !

Gönlümün yarısını yeni açmış bir gül eyle. Onu zamanı geçmiş bir çiçek eyleme ya Rab!

Eğer bir yudumu, aşkın zevkini vermeyecekse, şarap kadehinin zevkini, gönlümüze boşuna yük eyleme ya Rab!

Eğer vuslatının derdini Vecdi’ye nasip etmeyeceksen, onu boşuna incitme, gönlümü kırma ya Rab!

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER

AY ŞİİRLERİ

MARŞLAR

ÇOCUK ŞİİRLER

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi