TEVFİK FİKRET- HEMŞİREM İÇİN ŞİİRİNİN İNCELEMESİ
Biz çocuktuk, seni defn eylediler
Bi-vefâ kumlara bî-kayd eller
O zamandan beri müştak-ı zebûn
Ne zaman kıbleye dönsem dil-hûn
Seni bir mahfede pûyan görürüm;
Sonra kumlarda perişan görürüm.
Bir diken belki delîl-i kabrin,
Develer belki ziyaretçilerin;
Kim bilir, belki de pâmâl-i gubâr,
Ne diken var ne ziyaret ne mezar;
Ne de sen... Bense bugün derdimle
Seni inletmeğe geldim, dinle.
II.
Bu lanet ile fakat muzdarib mi vicdanın
Sorun fazileti tahkir eden esâfilden
Sorun tabiatı terzil eden erâzilden
Bu la’net ile evet muztarib mi vicdanın
Sorun şu ismeti temsim eden o katilden
III.
Öldürdüler bu hem de bugün şimdi olmadı
Çoktan gömüldü hüsn-i şebâbın, zerafetin,
Kalbin, kadınlığın, şerefin istirâhatin
Bir an didiklemekten o hâin yorulmadı
Bittin çamurlu tırnağı altında gılzetin
(Tevfik Fikret)
Günümüz Türkçesiyle
KIZ KARDEŞİM İÇİN
I.
Biz çocuktuk seni gömdüler
Vefasız kumlara, duyarsız eller
O zamandan beri özleyen ve aciz
Ne zaman Kıble’ye dönsem içim kan ağlayarak
Seni bir yerde koşar görürüm
Seni kumlarda perişan görürüm
Bir diken belki mezarının delili
Develer belki ziyaretçilerin
Kim bilir, belki de tozlarla çiğnenmiş
Ne diken var ne ziyaret ne mezar
Ne de sen... Bense bugün derdimle
Seni inletmeye geldim, dinle.
II.
Bu lanetiyle fakat ıstıraplı mı vicdanın
Sorun fazileti aşağılayan en bayağı insanlardan
Sorun doğayı rezil eden rezillerden
Bu lanetiyle, evet, ıstırap çekiyor mu vicdanın
Sorun şu masumluğu zehirleyen o katilden
III.
Öldürdüler... Bu hem de bugün, şimdi olmadı
Çoktan gömüldü gençliğinin güzelliği, zarafetin
Kalbin, kadınlığın, şerefin, istirahatin
Bir an didiklemekten o hain yorulmadı
Tükendin çamurlu tırnağı altında kabalığın
Tevfik Fikret bu şiiri, kız kardeşi Sıdıka Hanım’ın ölümü üzerine yazmıştır. Bu şiir onun bireysel duygulardan evrensel konulara yönelişinin bir yansımasıdır. Bu bağlamda Tevfik Fikret’in şiir anlayışının aşamalarından birini göstermesi bakımından da önemlidir.
Şairin bu şiirde üç ayrı aruz kalıbı kullandığı görülmektedir. Şair I. bölümde “fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün”; II. bölümde “mefâ’ilün fe’ilâtün mefâ’ilün fe’ilün”; III. bölümde ise “mef’ûlü fâ’ilâtü mefâ’îlü fâilün” kalıplarını kullanmıştır.
Bu anlayış, edebiyata Servet-i Fünûn döneminde girmiştir. Çünkü Tevfik Fikret ve Cenap Sahabettin başta olmak üzere Servet-i Fünûn şairleri aruz kalıplarını müzik değerleri bakımından ele almışlardır. Sonra kullanılan kalıbın şiirin konusuna ve dize içindeki sözcüklerle uyumlu olmasına dikkat etmişlerdir. Hatta Tevfik Fikret’in bu şiirde yaptığı gibi, ölçünün müzik değeri açısından konuyla uyumunu sağlayabilmek için, konunun gelişmesine göre, bir şiir içinde birkaç kalıp kullanmışlardır. Bu durum, Servet-i Fünûn edebiyatına özgüdür. Bu şiirde bireysel bir konu, ağır bir dille, sanatlı bir anlatımla ele alınmıştır. Dolayısıyla bu şiir “konu, tema, biçim, dil, ahenk” unsurları bakımından Servet-i Fünûn şiirinin özelliklerini yansıtmaktadır.