Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

HALLAC-I MANSUR KİMDİR?

(Hallâc-ı Mansûr) a i t.

Adı Ebû'l-Mugısü'l Hüseyn b. Mansûru'l Beyzavî olan Mansur (857-922) edebiyat­ta çokça anılan ünlü bir sûfîdir. İran'ın Tür kasabasında doğdu. Basra'ya yerleşti ve evlendi. Tasavvuf yoluna genç yaşta girdi. Zühd ve itikâf ile çabucak ilerleme­ler kaydetti. Hind ve Türk memleketlerin­de dolaşarak İslâm'ı yaymaya çalıştı. Hakkında birçok menkıbeler vücûda geti­rilen Mansûr, aslında hallâc (atımcı, pa­muk atan) değildir. Bir gün hallâc olan bir dostuna bir iş buyurdu. O da bu işi yapmak için dükkandan ayrılınca Mansûr onun vaktini çaldığını düşündü ve parma­ğının işaretiyle dostunun işlerini devam ettirdi. Dostu geri dönüşünde bu kera­meti*i gördü ve o günden sonra Mansûr'a "Hallâc" lakabı verildi. Onun tasavvufta üstadı Ebu Amr Osman-ı Mekki’dir. Cüneyd-i Bağdadî ile sohbetleri olmuştur. Her gün bin rekat namaz kılarmış. Tasav­vuf yolunda ilerleyince fenâfîllâha ulaştı ve "Ene'l Hakk(Ben Hakkım)" dedi. Bağdat’ın meşhur simaları ve seçkinleri arasında dostları olduğu gibi muhalifleri de vardı. Bu sözün batınî mânâsını değil de zahirî manâsını ele alanlar onu mün­kir kabul ettiler. Bazıları da sırlan, ehil olmayanlara faş ettiği için üstâdının bedduâsına uğradığını söylerler. Bunun üzerine Hallâc'ı hapse attılar. 8 yıl hapis­te kaldı ve bu sırada" Tavâsî" adlı tasavvufî bir eser yazdı. O sırada Karmatîler Kabe'yi tahrip etmişlerdi. Mahkemede bu olaya Hallâc'ın sözü se­bep gösterildi. Kadı Ebû Ömer-i Hammâdî katline hüküm verdi. Halîfenin de tasdîkiyle Bağdat'ta sırayla kamçılan­dı, vücûdu parça parça edildi, darağacına çekilerek teşhir edildi sonra da kafası ke­silerek cesedi yakıldı. Mevlevîve Bektaşî tarikatlarına büyük etkisi olan Hallâc'a ait birçok menkıbe vardır. Birçok sûfıler (msl. Ahmed Yesevî, Yunus, Nesimî, Niyazi-i Mısrî vs.) onu hak yolda şehid edilmiş bir mücahid olarak ele alır ve eserlerinde sıkça bahsederler. Derler ki Hallâç idam edileceği gece 500 rekat na­maz kılmıştır. İdama giderken minarede bir müezzinin ezan okuduğunu görür ve bağırır. "Utanmaz yalancı!. İn oradan aşağıya!" Herkes tevbe etmesini söylerken o "Eğer bu müezzin ta yürekten bir kere Allâhuekber deseydi o minare ayağının altında erirdi" ccvabını vererek hemen bir kayanın üzerine çıkar ve bir kez "Allâhuekber" deseydi o minare ayağının altında erirdi’’ cevabını vererek hemen bir kayanın üzerine çıkar ve bir kez “Allahuekber”der. Kaya ayağının altında su gibi erimiştir. Hallâc'ı darağacına çek­meden evvel ellerini kesmişler. Bilekle­rinden akan kanlar yerde Kelime-i Tevhid'i yazmış ve akmasının hiç ardı kesilmemiştir.Kanlar Dicle’ye karışınca nehir Kelime-i Tevhid söyleyerek taşmış ve civavardaki bitkilere ulaşmış, hatta bitkiler dahî Kelime-i Tevhîd'i söylemeye başla­mış. Halk bir türlü bunu durduramamış. Nihayet Mansûr'un bir beytinde ancak küllerini Dicle'ye döktükleri zaman neh­rin kabarmasının biteceğine dair bir işa­ret bulmuşlar. Nitekim cesedini yakıp küllerini nehre savurmuşlar. Ancak o za­man her şey normale dönmüş. Hallâc-ı Mansûr hakkındaki rivayetler oldukça çoktur. Luis Massignon'un onun hakkın­da yapmış olduğu çalışmalarda ve menâkıpnâmelerde bunlara sıkça rastla­nır. Hallâc-ı Mansûr'un 6 mektubu tasavvuf hakkında 350 vecîzesi, 74 vaaz özeti,80 manzûmesi, 27 rivâyeti ve Tavâsin ad­lı bir eseri bilinmektedir. Edebiyatta da­rağacı ve Ene'l-Hakk münasebetiyle sıkça anılan Mansûr, inancı uğruna herşeye göğüs germe ve ölmenin sembolü olarak bilinir. "Mansûr" kelimesi "yardım olun­muş, zafere ulaştırılmış" anlamları yanın­da musikî terimi olarak da bir tür ney’e ad olmuştur. Şiirlerde ber-dâr edilmiş olarak anılır. Sevgilinin saçları darağacına benzetilince, Mansûr da aşk şehidi olup bu dâr'a asılır.

DâimEne'l-Hak söylerem Hak'dan çü Mansûr olmuşam

Kimdir beni ber-dâr eden bu şehre meşhur olmuşam

Nesimî

 

Da'vi-i Mansûr ederdi her kişi dâr olmasa

Ragıp Paşa

 

Merâmı râz-ı aşk-ı ketm idi Mansûr-ı ber-dârın

Deyip gitdi Ene'l-Hak nâmını ketm etdi Dildârın

İzzet Molla

 

Biz habîbin zülfünün dârında Mansûr olmuşuz

Aşk ile çün kim Ene'l-Hak'dan haberdârız bugün

Aşkı

İSKENDER PALA, DİVAN ŞİİR SÖZLÜĞÜ

SON EKLENENLER

Üye Girişi