Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

BİLMECE NEDİR?

Bir şeyi üstü örtülü sözcüklerle betimleyerek, dinleyeni, ne olduğunu bilmeye davet eden küçük şiirdir. Bilmecelerin bir bölümü manzumdur. Bunların arasında beyit, mani gibi biçimini korumuş olanları da vardır.

Kimi bilmeceler ise aşınıp değişerek başlangıçtaki manzum şeklinden uzaklaşmıştır. Kolay söylenmesi, hatırda tutulması için manzum olmayan bilmecelerde de bazı biçimsel anlatma tekniklerine, iç uyaklara, ses yinelemelerine başvurulduğu görülür.

Ala bakar mora bakar 

Oturmuş bakla satar 

Baklanın okkası kaça dedim 

Çıldır çıldır yüzüme bakar 

(KURBAĞA)

 

Bir acayip nesne gördüm 

Âlem bilir ismini 

Başını sürter 

Kendi öldürür cismini

(KİBRİT)

 

Bir bağım var, uzundur uzun 

(SENE)

 

El eker, dil biçer 

(YAZI)

 

Gölgesiz dağlar aşar 

(SES)

 

Hak Taala hoş yaratmış 

Bir yeşil dal üstüne 

Kenarı zil varak 

Ortası altın varak 

(GÜL)

 

Tırnağından övür alır 

Burnundan boğazlanır 

(BUĞDAY)

 

Kırmızı amma elma değil 

Kat kat amma gözleme değil 

(SOĞAN)

 

Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez 

(YILDIZ)

 

Ağız içinde dil, arifsen bil 

(KAVAL)

 

Dağdan gelir dat gibi Kolları var bıdak gibi 

Eğilir bir su içer Seğirir oğlak gibi.

(KAĞNI)

 

İki kardeş bir arada büyümüş 

Üstü yanmış başı yanmış 

Dövülenler onlar imiş 

Almış kendini deryaya atmış 

Meğer aslı su imiş 

(KAHVE)

 

Az gider uz gider
Altı ay bir güz gider
Gide gele bir balta
Sapı yol kat eder
(kapı)

Altı mermer üstü mermer
İçinde bir gelin oynar
(ağız ve dil)

Altı tahta üstü tahta
İçinde var kanlı kahpe
(hançer)

Ağayı attan indirir
(idrar)

Allah yapar yapısını
Bıçak açar kapısını
(karpuz)

Anam döndürür babam sokar
(çorap)

Üstü tahta, altı taş
Sekiz ayak iki baş
(döven ve öküzler)
Alçacık boylu
Kadife donlu
(patlıcan)

Beyazla başladım, yeşille işledim
Kırmızı ile bitirdim
(kiraz)

Altı manda üstü keçi
Bir hoca minareye çıktı
(pabuç)

Bir küçücük fil dişi
Dolanır dağı taşı
(göz)

Bir kalbur boncuğum var
Gece sererim gündüz toplarım
(yıldızlar)

Bir ufacık odacık
İçi dolu yongacık
(ağız)

Benim bir kuyum var
İki çeşit suyu var
(yumurta)

Ben giderim o kalır
(ayak izi)

Bir küçücük fil dişi
Taşıyamaz bir kişi
(ateş)

Biz biz idik, otuz iki kız idik
Eğildik büküldük, iki sıra dizeldik
(dişler)

Bize gel altına koyayım
(minder)

Bir ağacı oymuşlar
İçine dünyayı koymuşlar
(radyo)

Bir çarşafım var her yeriörter
Denizi örtmez
(kar)

Bir hırsız eve girince
Neyi çalmaz
(zil)

Bir acayip nesne gördüm
Vardır onun neşteri
Cümle âlem lezzetine müşteri
(arı)

Ben giderim o gider
Yanımda tin tin eder
(baston)

Çarşıda gördüm al Fatma’yı
Beline bağlamış çatmayı
Ey suratsız nerden öğrendin
Böyle kapının ardında yatmayı
(süpürge)

Çalı dibinde bir yumak hamur
(tavşan)

Çarşıdan aldım bir tane
Eve geldim bin tane
(nar)

Çözerim durur
Bağlarım yürür
(ayakkabı)

Çarşıdan alınmaz
Mendile konulmaz
Tadınadoyulmaz
(uyku)

Dağdan gelir sekerek
Kuru üzüm dökerek
(keçi)

Dağdan gelir taştan gelir
Götü püsküllü enişten gelir
(keçi)

Dağdan gelir dağ gibi
Kolları budak gibi
Eğilir su içmeye
Böğürür oğlak gibi
(kağnı)

Dedem deve, girmez eve
Vur boynuna girsin eve
(çadır)

Dağdan gelir nani kız
Elleri kınalı kız
Keten gömlek giymiş
İyi bellenmez kız
Arapça söyler
Dili bilinmez kız
(leylek)

Dağdan attım hindi gibi
Dağ dibine sindi gibi
Ağlar ağalar gibi
Güler beyler gibi
(mektup)

Dağagider bağırır
Eve gelir paslanır
(balta)

Dışı kar gibi içi nar gibi
(yumurta)

Dışı sivri içi eğri
(minare)

Dam üstünde darı saçtım
Sayamadım eve kaçtım
(yıldızlar)

Dağlar tepeler
Çıngıl küpeler
Geriden baktım al
Ağzıma aldım bal
(kiraz)

Eşik altından baktım
Seninle odalar yaktım
(tüfek)

Ev içinde ev
(ayna)

Evin içinde deniz
Denizin içinde balık
Balığın kuyruğu yanık
(lamba)

Etten kantar, altın tartar
(kulak küpesi)

Hacca gider hacıdır
Gitmeyen duacıdır
Dal verir budak verir
Bu neyin ağacıdır
(geyik)

Hep şurada, hep burada
Bir de baktım kapı ardında
(süpürge)

İki başlı Kertüklü içi bereketli
Ananın önüne gelip giden ne idi
(yayık)

İki kaşık duvara yapışık
(kulak)

İki ayaklı fil ortasında dil
(terazi)

Kara öküz gider gelmez
Sarı öküz yatar kalkmaz
(duman alev)

Kara deveyi dağladım
Göze karşı bağladım
(soba)

Kuyruklu kumbara
Yemek taşır ambara
(kaplumbağa)

Kanadın kefren değil
Sarıdır safran değil
Kanatlıdır kuş değil
Boynuzludur koç değil
(çekirge)

Küçük kuşlar camiyi taşlar
Kendileri çalışır ellere bağışlar
(arı)

Karşıdan baktım çalı çeper
Elimi uzattım elimi kapar
Ağzıma attım bal ile şeker
(kuşburnu)

Kat kat döşek
Karşıdan baktım bir taş
Bunu bilmeyen eşek
(lahana)

Yanına vardım dört ayak bir baş
(kaplumbağa)

Kat kattır ama katmer değildir
Kırmızıdır ama elma değildir
(soğan)

Kabuğu var içi yok
Dayağı yer suçu yok
(davul)

Kâğıda sardım samanı
Kâğıttan çıktı dumanı
(sigara)

Kanadı var kuş değil
Boynuzu var koç değil
(kelebek)

Mavi atlas, iğne batmaz
Makas kesmez, terzi biçmez
(gökyüzü)

Kat kat kadayıf kendi zarif
İçinde özü var kıyısında gözü var
(mum)

Ocak başında kara öküz
(kömür)

Pişirirsen aş olur
Pişirmezsen kuş olur
(yumurta)

Oturdum önüne soktum deliğine
(sandık)

Sabahtan kalktım çatala bindim
(pantolon)

Sarıdır sarkar düşerim korkar
(ayva)

Şıngır şabanı, deve tabanı
Bilmez olayı, gezer yabanı
(el terazisi)

Suya düşse uslanmaz
Yere düşse paslanmaz
(altın)

Sarığını sara sara
Çıktım Karahisar’a
(sarmaşık)

Yılan gibi hışılar
Irmak gibi fışılar
(tırpan)

Uzun uzun zurnaya benzer
Sıra sıra turnaya benzer
Tel tel kadayıfa benzer
Kat kat yufkaya bezer
(mısır)

Sarıdır safran gibi
Yazısı Kur’an gibi
Elden ele hükmeder
Mısır’a sultan gibi
(altın)

Şekere benzer tadı yok
Gökte uçar kanadı yok
(kar)

Üstü çayır biçilir
Altı çeşme içilir
(koyun)

Yokuştur ayak ayak
Çık yüzü katabak
Gençlere kolay gelir
Ninen istemez çıkmak
(merdiven)

Yukarıda kara kara
Yere düşer para para
Elime aldım kan gibi
Ağzıma attım bal gibi
(karadut)

Yol üstünde yağlı kayış
(yılan)

Yol üstünde kilitli sandık
(mezar)

Yer altında gezer
Yedi gelinden güzel

(saban demiri)
Yol üstünde saç koydum
Gelen geçeni aç koydum (Ramazan
Yirik fesim o dalda kaldı
(ceviz)

 KAYNAK:

http://docplayer.biz.tr


Bizim evde hah var
Halının hilâli var
Sakın kem söz demeyin
Aslan oğlu Ali var


(Cevap: Zülfikar)

SON EKLENENLER

Üye Girişi