BENÜM SERV-İ HIRÂMÂNUM CEMÂLÜN TÂZE BÂĞ OLMIŞ - NECATİ BEY
GAZEL
Mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün / mefâ'îlün
Benüm serv-i hırâmânum cemâlün tâze bâğ olmış
Ruhum güllerinün kızılı kızıl ağı ağ olmış
Mahabbet sebzezârında biter çok lâleler ammâ
Bulunmaya benüm gibi cefâdan bağrı dağ olmış
Yüzini gösterüp gizler keb-i lâ'bîni cânâne
Dirîğâ mevsim-i gülde mey-i nâba yasağ olmış
Eğilmesün diyu âhum yilinden sakınup her dem
Rakîb-i kelb ol servün nihâline dayağ olmış
Gönül çün âşıkun işi yakılmakdur yıkılmakdur
Cihânda kimse var mı ışk ucundan od ocağ olmış
Necâtî derdmend iken kapun dârüşşifâsından
İnâyet şerbetin nûş eyleyüp filhâl sağ olmış
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Ey benim salınan servi boylum, güzelliğin tâze bağ gibi; yanağının güllerinin kızılı kızıl, akı ak olmuş, ne kadar güzel olmuşlar!
Muhabbet bahçesinde çok lâleler biter ama benim gibi cefâdan bağrı yaralanıp dağlanmışı bulunmaz.
Sevgili yüzünü gösterip de yâkût renkli dudağını gizliyor; eyvâh, bahar mevsiminde saf şarap içmeğe yasak olmuş!
Ahımın yelinden eğilmesin diye her dem köpek rakîb o servi fidanı boyluya dayak olmaktadır.
'Ey gönül, âşığın işi yakılmak yıkılmaktır; cihanda aşk dolayısiyle od ocak olmuş, mal mülk edinip râhata kavuşmuş var mı?
Necâtî derdli iken senin kapının şifâ yurdundan lûtuf şerbeti içmiş, hemen sağalmıştır.
İLGİLİ İÇERİK