Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

MÜSEDDES NEDİR VE ÖRNEĞİ

Her bölümü, yani her kıt'ası altışar mısralık nazım şekline müseddes denir. Her altılığın ilk dörder mısraı kendi aralarında; beşinci mısra beşincilerle, altıncı mısra da altıncılarla kafiyelenir. Bazen de beşinci, ve altıncı mısralar hep birbirleriyle kafiyelenir. Eğer beşinci ve altıncı mısralar her altılıkta değiştirilmeden, yani tüm sözcükleri olduğu gibi tekrarlanırsa, böylesi müseddes­lere tekerrürlü müseddes denir.

Müseddes, murabba' ve muhammesten sonra edebiyatımızda en çok kullanılan musammatlardandır. Pek çok şairin divanında en azından bir müseddes bulunur. Birden çok müseddes yazan şairlerden XVI. yüzyılda Hayreti (ölm. 1534-35), Fuzulî (ölm. 1556) ve Nev’î (ölm. 1598-99) 2, Yalıyâ Bey (ölm. 1582) 3, Rûhî-i Bağdadî (ölm. 1605-06), 7 müseddes yazmıştır. XVII. yüzyılda Sabûhî Dede (ölm. 1647)’nin 3, Nâ’ilî (ölm. 1666) 4,  Cevrî (ölm. 1654-55) nin 7 müseddesi vardır. XVIII. yüzyıl şairlerinden Nedim (ölm. 1730), Esrâr Dede (ölm. 1797)204 2 müseddes sahibidirler. Yüzyılın sonunda Şeyh Gâlib (ölm. 1798-99)’in divanında 8 müseddesi vardır. XIX. yüzyılda Neş’et(ölm. 1807-08) 2, Hızırağazâde Said (ölm. 1836) 2 ve Enderunlu Vâsıf (ölm. 1824-25) 3, Şeref Hanım (ölm. 1861) 22 müseddes yazmışlardır

 

 

 

örnek 1.

Müseddes-i mütekerrir

aaaaaA bbbbbA cccccA

1

Nice bir mâcerâmız dostâna dâstân olsun 

Nice bir nâr-ı aşkum dûd-ı ahumdan ayân olsun 

Mekânum ayn-ı âlemden nihân-ender-nihân olsun 

Kilâb-ı kuyuna cism-i za’lfüm armağân olsun 

Ne kûyun âh ile tolsun ne kapunda figân olsun 

Beni öldür vücûdumdan ne nâm u ne nişân olsun

5

Muhabbet ehline yârun cefâsı imtihânıdur 

Ölümlü âşıka cevr okları devlet nişânıdur 

Bana Yahyâ gibi ölmek hayât-ı câvidânîdür 

Bekâ bilme fenâ âyînesini cümle fânidür 

Begüm hayr işi te’hîr etme billahi zamânıdur 

Beni öldür vücûdumdan ne nâm u ne nişân olsun 

(5 bend)    Yahyâ Bey

 

Örnek 2.

Müseddes-mütekerrir 

aaaaAA a a a a A A ccccAA 

1

Gam-ı hicrimle genc-i aşk miskiyyü’l-hıtâm olsun 

Nigîn-i la’lüni yâd etmeyen âlemde nâm olsun 

Dile câm-ı emel enduh u mihnetsüz harâm olsun 

Gamun eksilmesün peymâne-i ömrüm tamâm olsun 

Beni mahrum-ı vasl eden mest-i müdâm olsun 

Dil-i mecrûhumun kanın içenler şâdgâm olsun

6

Bugün gördüm Nedîm-i cân-güdâz-ı derd-perverdi 

Giyâh-ı kûh-ı minnetgâha dönmiş çehre-i zerdi 

Zeban çekdükçe kânûn-ı ciğerden şu’le-i derdi 

Demâdem âh edüp bu matla'-ı dilsûzı söylerdi 

Beni mahrûm-ı vasi eden mest-i müdâm olsun 

Dil-i mecrûhumun kanın içenler şâdgâm olsun 

(6 bend)    Nedim

 

örnek 3.

5. ve 6. Mısrâlar kafiyeli

aaaavy bbbbvy ccccvy 

1

Yağmaladı dün aklımı bir şûh-ı pür filen 

Mecnûn-ı deşt-i aşkı anun âhû-yı Huten 

Etrâf-ı hüsn ü anma dikkat kılınca ben 

Gördüm kenâr-ı bâğ-ı izânnda bir çemen 

Sordum bu hat' sebz-i Hutendür dedüm dedi 

Yok şerh-i piç ü tâb-ı nigâhun durur senün

7

Tutdum o san’at ile ki semt-i tecâhüli 

Çeşmi unutdı şîve-i tarz-ı tegâfüli 

Göstermedüm o mehveşe rûy-ı tekâsüli 

Derpiş edince süret-i hüsn-i te’emmüli 

Bilmem lisân-ı gamze ne fendür dedim dedi 

Gâlib zebân-ı sihr-beyânun durur senün 

(7 bend)    Gâlib

 

Örnek 4.

Son iki mısra ayrı kâfiyeii

aaaaaa bbbbvv ccccyy


Mefâ'ilün/Fe'ilâtün/Mefâ'ilün/Fe'ilün

I

1. Menem ki kâfile-sâlâr-ı kârbân-ı gamem
    Müsâfir-i reh-i sahrâ-yı mihnet ü elemem

2. Hakir bahma mana kimseden sağınma kemem
    Fakîr-i pâdişeh âsâ gedâ-yı muhteşemem

3. Sirişk taht-ı revândur mana vü âh alem
    Cefâ vü cevr mülâzım belâ vü derd haşem

II

1. Ne mülk ü mâl mana virse cerh memnûnem
    Ne mülk ü mâldan âvâre kılsa mahzûnem

2. Egerçi müflis ü pest ü muhakkar u dûnem
    Dem-â-dem eyle hayâl eylerem ki Kârûnem

3. Gönülde nakdi vefa genci lîk pinhânî
    Gözüm hızâne-i lal ü güher velî fâni

III

1. Hayât sarf idüben derd kılmısam hâsıl
    Sirişk-i âl ü ruh-ı zerd kılmısam hâsıl

2. Zamir gözgüsine gerd kılmısam hâsıl
    Tabî'at-i seg-i şeb-gerd kılmısam hâsıl

3. İşüm kara gice tâ subh nâle vü feryâd
    Ne virseler ana şâkir ne kılsalar ana şâd

IV

1. Şirişk-rîz gül-endâmlar hevâsıyile
    Şikeste-hâl siyeh zülfler belâsıyile

2. Zamane içre gam-ı ışk mâcerâsıyile
    Hemîşe maşlaha tum özgeler rızâsıyile

3. Ne devr-i gerdiş-i gerdûn menüm murâdum ile
    Ne gâyet-i emelüm hüsn-i i'tikâdum ile

     V

1. Hasûd sûret-i ahvâlüme nazar kılmaz
    Cefâ kılur men-i bî-çâreye hazer kılmaz

2. Sanur ki nâle vü zârum ana eser kılmaz
    Anı mürur ile âlemde der-be-der kılmaz

3. Zemâne içre mücerrebdür intikâm-ı zemân
    Hemîşe yahşıya yahşi virür yamana yaman

VI

1. Hoşem ki hâme-i takdîr-i îzid-i müte'âl
    Vücûd levhine tasvir idende sûret-i hâl

2. Rakam kılan eğer idbârdur ve ger ikbâl
    Olur tagayyür ana gayrden bir emr-i muhal

3. Sa'âdet-i ezelî kâbil-i zeval olmaz
    Güneş yir üstine hem düşse pây-mâl olmaz

VII

1. Azîz-i Hak hased-i düşmen ile olmaz hâr
    Hasûd hilesi ikbâli eylemez idbâr

2. Egerçi gülbüne gâhî hazandan âfet var
    Tedârük eyler ana âkibet nesîm-i bahar

3. Garaz ki her kim ezelden olursa devletmend
    Muhâldür yete âsâr-ı devletine gezend

VIII

1. Egerçi bir nice gün iktizâ-yı âlem-i dûn
    Cihanda eyledi ikbâl râyetini nigûn

2. Zemâne sûret-i ahvâlüm itdi diger-gûn
    Vefa hatına kalem çekdi çerh-i bukalemun

3. Künûn zemâne ol ahvâlden peşîmandur
    Egerçi kâfir idi hâliyâ müselmandur

IX

1. Fuzûlî eyledügün ahdüne vefa kılgıl
    Yeter şikâyet idüp şerh-i mâcerâ kılgıl

2. Vücûdum hedef-i nâvek-i belâ kılgıl
    Kamu cefâlara sabr eyleyüp du'â kılgıl

3. Kim ola dost rızası hemin sana hâsıl
    Rızâ-yı döstdur asl-ı temettü' ey gafil


Fuzuli


I

Ben gam kervanının kafile başıyım. Mihnet ive elem sahrası yolu¬nun yolcusuyum. Beni hakir görme, herkesten aşağı olduğumu san¬ma. Ben padişah gibi fakir, muhteşem bir yoksulum. Bana gözyaşı yü¬rüyen taht, âh bayrak, cefa ve cevr yakın adamlarım, bela ve dert askerlerimdir.

II

Felek bana mülk ve mal verse memnun olmam. Maldan ve mülk-den ayırsa mahzun olmam. Her ne kadar parasız, aşağılık, hakarete uğramış ve alçak isem de her an öyle hayal eylerim ki, sanki Karun'um. Gönülde vefa hazinesi var, fakat gizlidir. Gözüm la'l ve gevher hazine¬sidir, lakin geçicidir.

III

Hayatımı harcayarak dert elde ettim. Kanlı gözyaşı ile sarı yüz elde ettim. Kalp aynasına toz (keder) kondurdum. Gece dolaşan köpe¬ğin huyunu aldım, işim karanlık gecede sabaha kadar inleme ve fer¬yattır. Ne verseler ona şükrederim, ne yapsalar ona sevinirim.

IV

Gül endamlı güzellerin aşkıyla gözyaşı saçmaktayım. Siyah saç¬lar belası ile hailim perişandır. Bu zamanda halk içinde aşk macerasının gamı ile işim daima başkalarının rızası üzeredir. Ne feleğin dönmesi be¬nim muradım üzeredir, ne de bitmeyen arzularım inancımın güzelliği¬ne uygun olarak sonuçlanır.

V

Hasetci halimin nasıl olduğuna bakmaz. Ben çaresize çekinmeden cefa eder. Ağlayıp inlemenin ona tesir etmeyeceğini, zamanla onu âlem¬de perişan kılmayacağını sanır. Zamanın intikam aldığı tecrübe edil¬miştir. O, daima iyiye iyi, kötüye kötü verir.
VI

Yüce Tanrının takdir kalemi vücut levhasına halimin şeklini tas¬vir ettiğinde eğer mutsuzluk veya eğer mutluluk yazmış ise, başkasının onu değiştirmesinin mümkün olmadığından dolayı mutluyum. Ezeli saa¬det sona ermez, güneş yere düşse de ayak altında çiğnenmez.

VII

Allah'ın aziz etiği kişi, düşmanın hasedi ile hakir olmaz, Hasetçi-nin hilesi mutluluğu mutsuzluğa çevirmez. Her ne kadar gül ağacına bazan sonbahardan afet erişirse de bahar rüzgarı sonunda ona yardım eyler. Maksat şudur ki, bir insan ezelde devletli, muthı ise onun devle¬tine zarar gelmesi mümkün değildir.

VIII

Her ne kadar, nice günler alçak felek, her zamanki gibi dünyada mutluluk bayrağım başaşağı etti. Zamane halimi (suret-i ahvali değiş¬tirdi. Bukalemun (Bulduğu yere göre renk değiştiren küçük bir hayvan) gibi durmadan değişen felek vefa yazışma kalem çekip sildi ise de şimdi zamane o durumdan pişmandır. Her ne kadar kafir idiyse de şimdi Müslümandır.

IX

Fuzûli, ahdine vefa gösterip verdiğin sözde dur. Maceram anlatıp şikâyet ettiğin yetişir. Vücudunu belâ okuna hedef et. Bütün cefalara sabır gösterip dua et ki. dostun daima rızasını kazanasın. Ey gafil! (Dün¬yada) elde edeceğin asıl kazanç dostun rızasıdır.
https://www.ateslekarsilikveren.com/2011/03/museddes.html

 

örnek 5.

aaaavv bbbbyy ccczz 

Gamzene böyle kılan hâtır-ı âşûbı esir

Kişver-i fitneyi bir tîg ile etmiş teshir

Dil-i uşşâkı eden zerre-i bîtâb u hakir

Eylemiş bârika-i hüsnüni hurşîd-nazîr

Cân u dil el çeke peyvend-i gamundan heyhât

Aşk bir zâ’ikadur derdüm ana kand-ı nebat

6

Nâ'ilî cân u gönülden sana âşık mı degül 

Da’vi-i aşk u hulûs eylese sâdık mı degül 

Mazhar-ı lutf u itâb olmağa lâyık mı degül 

Devlet ol bî-dile kûyunda gedâlık mı degül 

N'eyledi sana dil-i derd penâhı görsek 

Aşkdan özge nedür cürm ü günâhı görsek

(6 bend)    Nâ’ilî

 

Aşağıda iki örnek verilmiş ve iki şekildeki kafiyeleniş, yanlarında gösterilmiştir:

Örnek-7

Seyriyle saldı bâğe güzel ol semen-i zâr a

Enva-yi zib ü ziynet ile fasl-i nevbahâr a

Tökmüş gül üzre sünbül-i giysu-yi müşkbâr a

Yanmış ayağına yine gülberk tek nigftr a

 

Nesrine reng-i lâle nedendir dedim dedi b

Gamzem hadengi töktüğü kanındurur senin c

 

Dün subh-dem ki lâle vü nesrin salup nikab d

Gül çehresinden aldı saba perde-i hicab d

Gülzâre çıktı seyr ile ol reşk-i âfitab d

Şebnem nisar etti güneş lü'lü-i hoşab d

 

Lülü mü yoksa dürr-i Âdemdir dedim dedi b

Epscm fuzulî eşk-ı revanındırur senin c

FUZULİ

 

Örnek -8

Kiseyi kapsa dökerdi yere hep pareleri a

Ciğere işler idi tırnağının yâreleri a

Koşturur oynar idi kukla gibi fareleri a

Deliğe sokmaz idi bir gün o âvâreleri a

 

Kedimi gaflet İle fare-i idbar yedi b

Buna yandı yüreğim ah kedi, vah kedi! b

 

Ürperir tüyleri bir kere deyince mırnav ......... d

Korkudan başlar idi lerzişe bakkalla manav d

Saldırır yerdi adamı bulmaz ise başka bir av d

Yüzünü görse köpekler diyemezken hav hav d

 

Kedimi gaflet ile fare-i idbar yedi b

Buna yandı yüreğim ah kedi, vah kedi! b

 

NAMIK KEMAL

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi