TERZA-RİMA
Terzarima, İtalyan edebiyatında ortaya çıkmış bir nazım biçimidir. Oradan Fransız edebiyatına geçmiştir. Serveti-i Fünûcular ise terzarimayı Fransız edebiyatından almışlardır. Terzarimaya “örüşük uyak” da denmiştir.
Terzarima, üçlüklerle yazılır. Üçlük sayısı sınırlı değildir, yalnız şiir, bir tek dize ile bitirilir. Dante’nin “Tanrısal Komedya”sı bu biçimle yazılmıştır. Türk edebiyatında terza-rimanın pek örne“ yoktur. Türk edebiyatında Servet-i Fünûn’da Tevfik Fikret “Şehrayin” adlı şiirini bu nazım biçimiyle yazmıştır. Terzarima II. Meşrutiyetken sonra zaman zaman kullanılmışsa da yaygınlaşamamıştır.
Terzarimanın kafiye örgüsü “aba bcb cdc ded (...) e” şeklindedir.
***
- İtalyan edebiyatına özgü bir nazım şeklidir.
- Üçer mısralık bentlerle kurulur.
- Bent sayısı sınırsızdır.
- Tek bir mısra ile sona erer.
- Kafiye örgüsü, "aba, bcb, cdc, d" biçimindedir.
- Dante, "İlahi Komedya"sını bu nazım şekliyle yazmıştır.
- Terzarima, sone kadar yaygın değildir.
- Tevfik Fikret'in "Şerhayin" adlı şiiri edebiyatımızdaki tek terzarima örneğidir.
Terza-rima üçlüklerle yazılır. Üçlük sayısı azaltılıp çoğaltılabilir. Yalnız en son kıta tek mısralıktır. Aşağıda bir örnek verilerek yanında da kafiye şeması gösterilmiştir:
KELEBEK
Mavi bir gölge uçtu pencereden, a
Baktım : âvâre bir küçük kelebek; b
Yaramaz geldi kim bilir nereden a
Belli yorgundu; bir veremli çiçek b
Gibi serpildi lâmbanın yanma; c
Bir duman uçtu, gitti titreyerek b
Anladım kıydı yavrucuk canına. c
Söyle ey mavi gölge, söyle eğer d
Bir ölümden de çok fenaysa bana, c
Şu karanlık, şu kimsesiz geceler. d
Ali Canip YÖNTEM
Görülüyor ki bunun kafiyeleniş şekli soneye benzemiyor. Üçlüklerin birinci ve üçüncü mısraları birbirleriyle kafiyelidir. Fakat bir sonraki üçlüğün birinci ve üçüncü mısraları, kendinden bir önceki üçlüğün orta mısraı ile kafiyelidir. En sonraki tek mısra da kendinden önceki üçlüğün orta mısraı ile kafiyelidir. Bu nazım şekli fazla kullanılmamıştır.
Terzerima Örneği:
GİZ
Bu kadar uzak mıydı
Git git bitmiyor yol
Görünmüyor dağın ardı
Oysa bilmem kaç yıl
Bu yollardan yürünmüş
Şimdi sanki bir masal
Bu dilsiz dağ ve taş
Nerde saklar kuşları
Hangi gizle sarmaş dolaş
Anlamak zor susuşları.
Ahmet Telli