Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

YUSUF ZİYA ORTAÇ 'IN HAYATI ve ESERLERİ

Yusuf Ziya Ortaç, edebiyatımızın Beş Hececiler kısmında değerlendirilir. Ayrıca yazar, şair ve mizahçıdır.

Yusuf Ziya Ortaç’ın Hayatı

İstanbul’un Beylerbeyi semtinde mühendis bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının adı Süleyman Sami Bey annesinin adı ise Huriye Hanım’dır. Yusuf Ziya Ortaç’ın babası Konya’nın ileri gelenlerindendir, annesi ise İzmir eşrafındandır. Bu iki eşref ailesinin 1894 yılında doğan Yusuf Ziya Ortaç, 73 yaşında hayata gözlerini yumdu. Bu uzun yaşantısında Cumhuriyet ilanını, mütareke yıllarını, demokrasi denemelerini ve daha birçok siyasi ve sosyal olayı gördü. Bu bakımdan yaşadığı hayat ve bu hayatı tarihin hangi döneminde yaşadığı oldukça önemlidir.

Yusuf Ziya Ortaç, öğretime ilk adımını Abdullah Ağa Mektebi’nde yaptı. Daha sonra Israélite ve Vefa  Ortaokulunu başarı ile bitirdi. Bu başarısını üniversitede denemek istedi ve İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi sınavlarına girdi. Başarılı olan Yusuf Ziya Ortaç,  edebiyat öğretmeni olarak İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesinden mezun oldu.

Edebiyat öğretmenliğine 1914 yılında henüz 20 yaşında İzmit Sultanîsi’nde göreve başladı.  Daha sonra İstanbul’da Mercan Sultânîsi ve Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi’nde öğretmenlik yaptı. Anadolu’ya bu dönemlerde hiç inmedi, görev yeri İstanbul ve çevresi idi.

Yusuf Ziya Ortaç’ın mesleğe girmesi, mesleğini icra etmesi de mütareke yıllarına denk gelir. Ama o dönemde de Yusuf Ziya Ortaç sadece öğretmen değil edebiyat ile uğraşan bir öğretmendi.

Edebiyatla da yakından ilgili olan bu edebiyat öğretmeni 1916 yılında “Akından Akına” adlı bir manzume kitabı yayımladı. Bu manzume kitabından milli duyguların coşkulu bir şekilde anlatımı oldukça dikkat çekicidir. Dönemin önemli komutanlarından Enver Paşa’nın isteği üzerine yazılan bu eser, yine Enver Paşa’nın takdiri ile basılıp orduya dağıtılmıştır. Bu manzumede ordu için yazılan 22 şiir mevcuttur. Yani Yusuf Ziya Ortaç, üst makamların ilgisini çekmeyi başarmıştır şiirleri ile. Belki de bu durum şiirlerindeki duygu yoğunluğundan ya da şiirlerini akıl ve mantık çerçevesinde yoğurduğu duyguları ile yazmasından kaynaklıdır. “Edebi kişiliği “ başlığında bu konuya değineceğiz.

Yusuf Ziya Ortaç, 12 Aralık 1919 yılında “Şair” adlı dergiyi çıkardı. Bu, onun tek başına çıkardığı bir dergi idi.  Bu dergi 20 Mart 1919 yılına kadar yayın hayatına devam etti.

Yusuf Ziya Ortaç aynı zamanda bacanağı ve yakın dostu olan Orhon Seyfi Orhon ile beraber, 7 Aralık 1922 yılından Akbaba adlı mizah dergisini yayımlamaya başladı. Akbaba dergisini ölümüne kadar ayakta tutmayı başardı.

Akbaba dergisi bir yana 1 Temmuz – 15 Ekim 1928 tarihlerinde on beş güne bir yayımlanan Meşale adlı edebiyat ve sanat dergisini çıkardı.

1935 yılında Orhon Seyfi Orhon ile birlikte Aydabir ve Heray dergilerini çıkardı.  

1936 yılında bir süre de olsa İstanbul Sular İdaresinde Meclis üyeliği yaptı.

1944 yılında bir yıl süre ile bir Fransız kız lisesinde asıl mesleği olan edebiyat öğretmenliğine başladı.

1954 yılında CHP’den Ordu milletvekili seçildi. İki dönem Ordu milletvekilliği yaptı. Vekilliği bıraktıktan sonra yeniden Akbaba dergisinin başına geçti ve ölümüne kadar bu derginin neşri ile ilgilendi.

11 Mart 1967 tarihinde hayata gözlerini yuman Yusuf Ziya Ortaç’ın mezarı, Zincirlikuyu Mezarlığındadır.


Yusuf Ziya Ortaç’ın Edebi Kişiliği

Yusuf Ziya Ortaç, sadece şair değil aynı zamanda mizahçı ve romancı olduğu için onun bu çok yönlü kişiliğine boyun eğerek edebi kişiliği edebi türlere göre konulara ayıracağız:


Yusuf Ziya Ortaç ve Şiir

Yusuf Ziya Ortaç edebiyata şiir ile başladı. 1914 yılında Kehkeşan dergisinin açtığı şiir yarışmasında birinci olan Yusuf Ziya Ortaç’ın şiir yarışmasında birinci olan şiiri, dergide yayımlanınca o da edebiyat dünyasına adım atmış oldu.

Yusuf Ziya Ortaç’ın şiiri önceleri aruz vezni ile yazardı. Aruz vezni ile yazdığı ilk şiirleri de İçtihad dergisinde yayımlanıyordu. Daha sonra edebiyat hayatını iki ayrı kısma bölecek bir olay yaşadı: Rıza Tevfik aracılığıyla Ziya Gökalp ile tanıştı. Ziya Gökalp, birçok genç şairi etkisi altına alabilecek kadar güçlü idi ve bu güce Yusuf Ziya da tabii oldu. Yusuf Ziya Ortaç, Ziya Gökalp ile tanıştıktan sonra aruz vezni ile değil hece vezni ile şiirler kaleme almaya başladı. Tahmin edileceği gibi bu şiirler de Ziya Gökalp yönetimindeki Türk Yurdu dergisinden yayımlanmaya başladı.

Yusuf Ziya Ortaç, Milli Edebiyat akımını destekler. 1917 yılında arasında Ömer Seyfettin, Faruk Nafiz Çamlıbel’in de bulunduğu Şairler Derneği’ne üye olur. Aynı yıl Servet-i Fünun dergisinde Milli Edebiyatı savunan yazılar kaleme alır. Ayrıca yine aynı dergide hece vezniyle milli edebiyatı destekleyen şiirlerini yayımlar.


Yusuf Ziya Ortaç ve Mizah

Yusuf Ziya Ortaç güçlü bir mizahçıdır. Birçok kişi onu şiirleri ile değil yazdığı siyasi fıkralar ile anar. Mizah ve hiciv alanındaki yazıları da oldukça iyidir.

Mizah yazılarını Çindik takma adı ile Diken, İnci, Ayna ve Aydede dergilerinde yayımlar. Türkiye’nin en iyi mizah dergilerinden sayılan Aydede’yi uzun yıllar boyunca idare etmiş ve orada da Çimdik takma adı ile mizahi şiirler yazmıştır.

Hatırlatmakta fayda var, Yusuf Ziya Ortaç, aynı yıllarda Şair Nedim, Türk Yurdu ve Büyük Mecmua gibi dergilerde hece ölçüsü ile yazdığı şiirleri yayımlıyordu.


Yusuf Ziya Ortaç ve Düzyazı

Yusuf Ziya Ortaç, fıkra yazıları ile de tanınır. Kaleminin akıcı olması ama aynı zamanda hicve de olan yeteneği Ortaç’ın yolunu açmıştır. Yusuf Ziya Ortaç, 1927 yılında bir yıllık bir sürece İkdam gazetesinde,  1932 yılında yine bir yıl süre ile Cumhuriyet gazetesinde fıkra yazarlığı yapmıştır.

Bir edebiyat öğretmeni olarak çeşitli incelemeleri, makaleleri vardır ki bu yazılar da Vakit, Ulus, Akşam, Alemdar ve Temâşâ vs gazetelerde yayımlanmıştır.  1941 sonrasında yazdığı inceleme ve tenkit yazıları da Çınaraltı dergisinde yayımlanmaya başlamıştır.
Yusuf Ziya Ortaç ve Edebi Dili

Milli Edebiyat akımını destekleyen Yusuf Ziya Ortaç, eserlerinde yalın ve akıcı bir Türkçe kullanır. Ayrıca hece ölçüsüne olan hakimiyeti de teknik açıdan oldukça iyi şiirler çıkarmasını sağlamıştır.

Yusuf Ziya Ortaç'ın edebi dilindeki kayganlık hicivlerinde ve mizah yazılarında adeta bir silah gibi etkidir. Mizahları da hicivleri de gülümseme yaratacak kadar hoş nüktelerle bezenmiştir. Kırıcı ya da hakaret edici değildir.


Yusuf Ziya Ortaç Hakkında Edebi Tenkit

Yusuf Ziya Ortaç, deneme, makale, anı, gezi yazısı, fıkra ve daha birçok edebiyat türünde örnekler veren çok yönlü bir sanatçıdır. Manzum piyesi “Binnaz” döneminde fazlaca beğeni almıştır.

Çimdik imzası ile yazdığı hiciv yazıları bugün hala yüzde tebessümle hatırlanan siyasi fıkraları onun düzyazıdaki başarını ortaya koymaktadır. Mizah onun edebiyatının genel bir havası haline gelmiştir. Aşk konulu şiirlerinde bile nükteli gönül maceraları, çapkınlıklar anlatılmaktadır.

Şiir bazında Yusuf Ziya Ortaç’ı değerlendirdiğimizde onun hece ölçüsünü kusursuz kullandığını görürüz. Buna rağmen yani teknik açıdan yeterli olmasına rağmen, şiirleri  edebiyat dünyasında çok ses getirmemiştir. O , I. Dünya Savaşı gibi bir vahşeti görmüş, memleketin topyekün mücadele ettiği bir Kurtuluş Savaşı’ndan çıkmıştır. Bu bakımdan şiirde öncelikli  konu vatan ve millet sevgisidir. Yalnız o şiirlerini, duygusu ile değil aklı ile yazar. Bu bakımdan da belki de bir arada kalmışlık dikkat çeker onun şiirlerinde.

Yusuf Ziya Ortaç, şiirlerinde sadece vatan ve millet sevgisini değil aşk, tabiat, bohem hayatı, aile ve ölüm temalarını da işlemiştir.

Ziya Gökalp’in ona gösterdiği Milli edebiyat anlayışına ölene kadar bağlı kalmıştır.


ESERLERİ

Şiir:

    Akından Akına (İstanbul 1332 r./1916; Harbiye Nâzırı Enver Paşa’nın talebi üzerine yazılıp bastırılan kitap 1914-1916 yılları arasında ordu için yazdığı yirmi iki şiiri ihtiva eder);
    Âşıklar Yolu (İstanbul 1335 r./1919);
    Şâirin Duası (İstanbul 1919; kahramanlık, vatan ve millet sevgisi temalarını işleyen sekiz şiir içermektedir);
    Şen Kitap (İstanbul 1919; dönemin sosyal hayatını eleştiren yirmi kadar mizahî manzume yer almaktadır);
    Cenk Ufukları (İstanbul 1336 r./1920);
    Yanardağ (İstanbul 1928); Bir Servi Gölgesi (İstanbul 1928; çoğu önceki eserlerinden seçilmiş on sekiz şiirin bulunduğu kitabın sonunda dört manzum hikâye ve “Eski Mektup” adlı tek perdelik bir komedi yer alır);
    Kuş Cıvıltıları (1938; çocuk şiirlerini ihtiva etmektedir); Bir Rüzgâr Esti (İstanbul 1962).


Tiyatro:

    Binnaz (İstanbul 1917; hece vezniyle yazılmış üç perdelik trajedi);
    Nâme (İstanbul 1918; tek perdelik manzum komedi; Nikâhta Kerâmet adlı kitabın sonunda “Eski Mektup” adıyla yeniden yayımlanmıştır);
    Kördüğüm (İstanbul 1335 r./1919; üç perdelik manzum piyes);
    Nikâhta Kerâmet (İstanbul 1923; eserde üç küçük manzum piyesin dışında on dört manzum hikâye bulunmaktadır).


Roman:

    Dağların Havası (İstanbul 1341 r./1925, manzum);
    Göç (İstanbul 1943; 1943’te Çınaraltı dergisinde tefrika edilmiş otobiyografik bir romandır);
     İsmet İnönü (1946);
     Üç Katlı Ev (İstanbul 1953; 1951 yılında Ulus gazetesinde tefrika edilen roman, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar yaşanan sosyal değişmeleri ve bu değişmelerin sebep olduğu kuşaklar arası çatışmaları konu edinir).


Uzun Hikâye:

    Kürkçü Dükkânı (İstanbul 1931),
    Şeker Osman (İstanbul 1932).


Fıkra:

    Beşik (İstanbul 1943),
    Ocak (İstanbul 1943),
    Sarı Çizmeli Mehmet Ağa (İstanbul 1956),
    Gün Doğmadan (İstanbul 1960).


Hâtıra:

    Bir Varmış Bir Yokmuş: Portreler (İstanbul 1960), Bizim Yokuş (İstanbul 1966).


Gezi:

    Göz Ucu ile Avrupa (İstanbul 1958).
    Antoloji ve İnceleme:
    Nedim (İstanbul 1932),
    Seyranî (İstanbul 1933),
     Halk Edebiyatı Antolojisi (İstanbul 1933),
    Faruk Nafiz: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1937),
    Ahmet Haşim: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1937).


Kaynaklar

Özkırımlı , Atilla, Türk Edebiyatı Ansiklopedisi, c.3, s.934
Tüzer, İbrahim, Türk Dili ve Edebiyatı / Yeni Edebiyat, Akçağ Yay., Ankara, 2015
Karaca, Alaeddin, Yusuf Ziya Ortaç , İslam Ansiklopedisi, cilt: 33, sayfa: 400 - 403
https://siirantolojim.wordpress.com

 

İLGİLİ İÇERİK

YUSUF ZİYA ORTAÇ ŞİİRLERİ

ŞİİRLER

YUSUF ZİYA ORTAÇ

BİNNAZ ÖZETİ - YUSUF ZİYA ORTAÇ

YAHUDİ ADASI - YUSUF ZİYA ORTAÇ

İĞNELİ FIÇI - YUSUF ZİYA ORTAÇ

SON EKLENENLER

Üye Girişi