UMACI
Şermin umacıdan korkar
Zannedenler yanılırlar.
Hayır, Şermin’de doğrusu
Yoktur umacı korkusu.
Eskiden o da korkarmış.
Onu da korkuturlarmış:
“Umacı geliyor!” diye;
Çocuk, aldanır her şeye.
Ona her şeyi öğreten
Ağabeyi, bilmem nerden,
Bir gün bir kutu getirir,
Kutuyu Şermin’e verir:
“Oynat şu mandalı biraz.”
Mandal oynar oynamaz
Kutu çocuğun elinden
Fırlar, korktuğunu gören
Ağabeyi der ki: “Şermin,
“Seni titreten şu hâin,
“Şu korkunç şey, ki kutudan
“Çıkıverdi, bir kuzudan
“Koparılmış bir avuç yün,
“Bir kağıt, biraz da dün,
“Sana verdiğim tel yok mu,
“İşte ondan ibaret… Bu,
“Seni titretti, çümkü sen,
“Yazık, böyle boş şeylerden
“Titreyecek kadar boşsun!
“Tekmil cadın, koncolozun
“İşte böyle boştur.” Şermin
O gün korkmamaya yemin
Etti artık yalan dolan
Çarşamba karılarından,
Cadılardan titremiyor.
“Hep kutuda onlar!” diyor.
Aklı başında inşanlar
Yalnız fenalıktan korkar.
Cadı: Huysuz ve kötü kocakarı, Hain: kötülük eden, İbaret: oluşmuş, Tekmil: bütün, hepsi, Koncoloz: Öcü, çok çirkin ve korkunç kimse, Çarşamba karısı: Çirkin ve korkunç kadın
İLGİLİ İÇERİK
SİS ŞİİRİNİN TAHLİLİ - TEVFİK FİKRET
DOKSAN BEŞE DOĞRU --TEVFİK FİKRET