Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 


 
SAYFA:9/81-90

81-KAÇAK ve ANNE - YUSUF HAYALOĞLU

Uçtum ateş üstüne
Dağlansın diye sızım
Sorma halim ne olur
Yoruldum anlamsızım

Yağmur doldu içime
Acım sigarasızım
Uyuyor musun anne
Ben geldim vefasızım

Suç oldu suçüstüne
Her şarkım her yazım
Vuruştum türkülerle
Kanla beslendi sazım

Bir rüzgârın önünde
Kaçağım kuralsızım
Duyuyor musun anne
Yalnızım çok yalnızım

Ah dağılsam dizine
Uyusam doymaksızım
Sabah olmasa gece
Kaçmaktan dermansızım

Sür beni gül yüzüne
Ki sende kalsın sızım
Ağlıyor musun anne
Gidiyor hayırsızım.


ANNEM -HER SABAH TANDIR YAKARDI - ZÜLFİKAR YAPAR KALELİ

Annem sabahları erken kalkardı
Onun her anına akardı tandır.
Akşam olur işin gelmezdi ardı
Annemin canını sıkardı tandır

Tandırın üstüne kor sacayağı
Debbe’de çorbanın olmazdı yağı
Şu kartol gatısı hayatın bağı
Dibine alınca kokardı tandır.

Hamurlar “kutlanır” yana dizilir
Rafata üstünde hayli ezilir
Lavaşlar sırayla şurta süzülür
Köze düşünce de yakardı tandır.

Yılda bir şurtunda kebap pişerdi
Yayılır kokusu göğe düşerdi
Tezek bozarınca külü deşerdi
O zaman çileden çıkardı tandır.

İskemle kânına mitil atardı
Altında keyfimin gelmezdi ardı
Küylenin başında kedi yatardı
Yanıma iğneler sokardı tandır.

Fiske ışığında çeşnili lorla
Haşlanmış patates sevilir zorla
Lahana turşusu giderdi gırla
Yan gelip yatandan bıkardı tandır.

Beyhude öğrendim sağı solumu
Başında geçirdim yirmi yılımı
Kollarını açmış bekler yolumu
Her kuşluk gözüne bakardı tandır.


ANNELER GÜNÜYMÜŞ - AHMET OKTAY
 
Pancurları dövdü tüm gece yağmur,
şafakla açtım: dupduruydu gök.
Çektim içime güllerin kokusunu,
çoktan kesilmişti karşı koruluk,
yine de bekledim bülbül sesini.

Kim bildi ki sözlerin imlemini?
Gözaltında olduğumuz koğuşta,
Son firarda da enselenen Mansur
şöyle demişti sıtma nöbetinde:
'nerde benim eski nefti kaputum? '

Unutmam, Haziran'dan gün almıştık,
ürkmüştüm güllerin cuntasından:
sözleşmiştim okuldaşım Mehmet'le;
sancır yüreğim hala, tutuklanmış
bana 'Cemiyetin Asılları'nı
verdikten az sonra Gençlik Parkı'nda.

Bugün 'Anneler Günü'ymüş. Yıl olmuş
şuramda pıhtılaşan yara. Bir gül
aldım, zifiri çingene kızından;
savurdum komşu köşkün terk edilmiş
bahçesine. 'Yeşert' dedim her yeri...



OĞULLARI ÖLEN ANALARA TÜRKÜ - PABLO NERUDA

Onlar ölmediler yok,
Ateş fitiller gibi:
Dimdik ayakta,
Barut ortasındalar!

Karıştı, bakır tenli
Çayır  çimene,
Karıştı,
O canım hayalleri:
Zırhlı bir rüzgâr,
Perdesi gibi;
Bir set gibi:
Kızgın çehreli,
Göğüs gibi:
Göğün görünmez göğsü gibi!

Analar, onlar ayakta
Buğday içindeler, onlar,
Yücelerden yüce dururlar:
Dünyayı doruktan seyreden,
Bir öğle güneşi gibi.
Bir çan darbeleri gibi,
Onlar.
Ölmüş gövdeler arasında,
Zaferi çekiçleyen bir ses gibi
Onlar,
Kara bir ses gibi.
Ey canevinden vurulmuş,
Toz duman olmuş bacılar!
İnanın oğullarınıza.
Kök oldu onlar,
Sade kök:
Kan suratlı,
Taşlar altında.
Karışmadı toprağa,
Dağılmış kemikçikleri.
Ağızları ısırır hala,
Kuru barutu;
Ve demir bir okyanus gibi,
Titreşirler hala.
Ben ölmedim der,
Yumrukları;
Yukarı kalkık yumrukları,
Daha.

Bunca yere düşmüşlerden,
Yenilmez bir hayat doğar:
Bir tek beden olur,
Analar, bayraklar, çocuklar,
Hayat gibi canlı tek bir beden;
Bir yüz bekler karanlıkları,
Ölü gözleriyle,
Kılıcı dopdolu,
Dünya ümitlerinden.

Dursun,

Dursun yas esvaplarınız.
Yığın derleyin,
Gözyaşlarınızı;
Bir metal oluncaya kadar:
Bununla vuracağız,
Gündüz gece;
Bununla çiğneyeceğiz,
Gündüz gece;
Bununla tüküreceğiz
Gündüz gece
Kin kapılarını,
Kırıncaya kadar.

Oğullarınızı bilirdim,
Unutmadım acılarınızı.
Ölümleriyle nasıl kıvandıysam,
Hayatlarıyla da öyleyimdir.
Onların gülüşleridir:
Karanlık atölyeleri ışıtan.
Her gün metroda, yanıbaşımda:
Onların ayak sesleridir,
Çın çın.
Akdeniz portakallarında,
Güney ağları içinde;
Yapılarda,
Basımevi mürekkeplerinde;
Kalplerini tutuşur gördüm onların,
Güçle, yangınla.

Ben de sizler gibiyim, analar .
Benim kalbim de yas dolu, ölüm dolu.
Gülüşlerinizi öldüren kanla,
Serpilip gelişmiş;
Bir orman gibidir kalbim.
Günlerin kahredici yalnızlığı,
Uyanışın sisli öfkeleri
Girmiştir içine.

Susamış sırtlanları,
Bitip tükenmez ürmeleriyle
Afrika’dan gürleyen hayvan sesini;
Öfkeyi, iniltileri, hoşgörmeleri,
Bırakın, bir yana bırakın.
Ölümün ve tasanın
Çemberinden geçmiş analar,
Doğan ulu günün ortasına bakın:
Bu topraktan güler ölüleriniz.
Kalkık yumrukları titrer,
Buğdayın üstünde,
Bilesiniz.  



85-CANIM ANNEM – ARİF ASLAN

“sevgili anneme sağlığında yazdığım son şiirim oldu”
Kanatları yoktur ama
Her meleklik vardır onda
Hem sağımda hem solumda
Benim annem canım annem
Çağırsa hemen koşarım
Aşkıyla coşar taşarım
Dualarıyla yaşarım
Benim annem canım annem
Duruşun bir ulu çınar
Dallarında mutluluk var
Gözüm günlüm seni arar
Benim annem canım annem
İpek ipektir saçların
Ufuklar gibi kaşların
Akmasın hiç gözyaşların
Benim annem canım annem
Sığınırım kollarına
Rahmet yağar ellerine
Ruhum feda yollarına
Benim annem, canım annem…


 
ANNECİĞİM - RAKIM ÇALAPALA

Ne sevimli bir annesin!
Ne tatlıdır senin sesin!
Benim canım mısın nesin
Sen olmazsan yapamam ben!

Senden yakın kim var bana?
Kalbim, canım bağlı sana!..
Üzüntüm yok ondan yana
Seviyorsun beni de sen.

Gülsem güler yüzün
Ağlamamdan alır hüzün…
Senin gecen ve gündüzün
Işık alır sanki benden!



ANNE SEVGİSİ-İBRAHİM ALAADDİN GÖVSA

Bir annenin iki yavrusu varmış
En küçüğü beş yaşında kadarmış

Bir gün anne küçüğünü severken
Çocuk demiş;
– Güzel anne, seni ben

Ne kadar çok sevdiğimi bilmezsin,
Belki beni sen o kadar sevmezsin

-Neden, oğlum?
-Çünkü, yavrun ikidir,

Senin gönlün iki aşk ile çarpar,
Benim yalnız bir sevgili annem var.



ANNE SEVGİSİ-ATİLA ÇAKIROĞLU

Sevgi, şevkat kaynağı
Her şeyimiz anneler,
Korurlar hepimizi
Bize kanat gererler.

Kendi yemez yedirir
Ekmeğini hep bize,
Anamızın ak sütü
Hayat verir hep bize.

Değişilmez sevgisi
Dünyaları verseler,
Hepsi birer melektir
Baş tacımız anneler.

Minnet ile anarız
Biz onların adını,
Ödeyemez hiç kimse
Anasının hakkını.



ANNE AYRILIĞI-ALİ SİNCER

Annem senden ayrı düştüm düşeli.
Hasretinle harap oldum neyleyim.
Kara bağrım ateşinle pişeli,
İçim dışım kebap oldu neyleyim.

Yakıyor içimi zalim hasret,
Beni mahvedecek bu ayrılık, dert.
Geleyim de kurtulayım nihayet,
Her gün sensiz geçen günü neyleyim.

Annem diye diye ben neler çektim,
Mektup gelir diye yollara baktım.
Her gün gözlerimin yaşını döktüm.
Ağlayarak geçen günü neyleyim.

Esen rüzgârdan kuştan sorarım,
Mecnun gibi gece gündüz yanarım.
Anne diye diye seni ararım,
İnleyerek geçen günü neyleyim.



90-ANNEM-VEFA ÇAĞAN

Sen olmasaydın annem;
Ne doğar, ne yaşardım
Senin şefkatinle ben
Büyümeyi başardım.

Üzerime titrersin,
Korursun kanadınla
Canıma can katarsın
Sen annelik adınla.

Sana neler borçludur,
Düşün bir evlât anne!
Kan veren can verensin
Ya benim verdiğim ne?

Sana candan sevgimi,
Saygımı sunacağım,
Bu gün tüm anneleri
Minnetle anacağım.


SON EKLENENLER

Üye Girişi