Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 


SAYFA:8/ 71-80

71-ERZURUM GÜZELLEMESİ –AŞIK DURSUN CEVLANİ

Çalınır çalgılar coşar Dadaşlar
Binası ezelden şanlı Erzurum
Şimdi Dadaş hançer barına başlar
Erzurum Erzurum namlı Erzurum

Dadaşın göğsünde yıldırım çakar
Palandöken dağı Dumlu'ya bakar
Abıhayat gibi suları akar
Koçakları kahramanlı Erzurum

Bingöl yaylaları Pasin dağları
Yaz olanda seher subhun çağları
Ballı kaymakları tereyağları
Sofrası meydanda nanlı Erzurum

Sultanseki Dadaşların bar yeri
Çek Dadaşım kaddereyi var yeri
Erler meydanında göster hüneri
Tarihte gazi unvanlı Erzurum

Evliya yatağı şehitler yurdu
Yüreğinde durur kahraman ordu
Dursun Cevlani'ye bir nişan verdi
Ölmez eserlerin canlı Erzurum


KARS DESTANI -AŞIK DURSUN CEVLANİ

İşitin ağalar tarif edeyim,
Yine yâda düştü elleri Kars’ın,
Güzeller giyinir toyda, bayramda,
Karışır yeşille alları Kars’ın.

Havası çok güzel, yelleri eser,
Kalesi muhkemdir şiddetli hisar,
Suyu abıhayat, selsebil, kevser,
Coş vererek çağlar selleri Kars’ın.

Aşığı coşturan aşk havasıdır.
Serinde coş veren gam deryasıdır,
Dursun Cevlani’nin şen yuvasıdır,
Gözümde tütüyor yolları Kars’ın.



NEVŞEHİR - NÜZHET ERMAN

Ateş ve su -zaman ve rüzgâr
Anlaşmış nasılsa bir olmuş
Biraz tarih-biraz şarap-biraz tabiat
Derken Nevşehir olmuş
Laleler açarken akla hep
Damat ibrah1m paşa gelir olurmuş
Mağrur Bizans-mamur Selçuklu ve şanlı Osmanlıdan
Ak güvercinler yükselir olmuş
Düşüncelerde gençleşen hünkarı veli
Bu topraklarda pir olmuş
Bir hoş saltanat sürmede İsa’dan beri
Şarap bu ülkeye emir olmuş
Avanos testilerinde oldum olasıya
Erciyes erir olmuş
Anlatsan Nevşehir’i hiç övmeden kısaca
Bakarsın şiir olmuş



MARDİN ŞEHİRİNDE- MEHMET EMİN DAĞ

Aşk ile haykırıyorum sana mardinden
Başka bir şey veremem sana sevgimden
Seviyorum seni bildiğim tüm dillerden
Kokluyorum seni ekmek kokan tandırdan
Ellerim semada seni diliyorum tanrıdan.

Mardin'in her taşına güzel ismini yazdım
Dağlara seven bu kalbime adını kazdım
Sana değil bir gün tüm örümü harcadım
Geçmeyen takvim yapraklarını parçaladım
Ellerim semada seni diliyorum tanrıdan.

Olurda mardine gelirsen çiçekler açacak
Deli gibi özleyen bu şair kokuna doyacak
Kabuk bağlamayan yaralar kabuk soyacak
Mardinin ismi sevdanın ülkesi olacak
Ve ALLAHA ettiğim dualarım kabul olacak...


75-EDİRNEKAPI ÜSTÜNE ŞİİR-TURGUT UYAR

İstanbul dediler mi benim aklıma,
Vaiz sokağı gelir hemen.
Edirnekapı gelir, evimiz gelir
Köşebaşında duran bir güzel kız gelir.
Biletçi zili çeker, tramvay durur
Bir manav, bir meyhane, iki akasya
Kumrular geçer kilisenin çan kulesinden
Beyaz bulutlar geçer...
Burası Hasan Efendinin kahvesi Edirnekapıda,
Bu taşçı Kemal, çocukluk arkadaşım.
Bulutu Haliçten, rüzgarı Boğaz’dan
Bir baygın gün içindeyiz, yazdan.
“Dört cıhar, sebayidü, pencüse
Akşam olur, güneş batar nerdeyse.”
Pırıl pırıl aşk içinde Mihrimah Sultan Camii
Eyüpten vapur düdüğü,
Yenikapıdan tren sesi.
Kalkarız ağır ağır kahveden
Ben, Kemal, Kemalin eniştesi...
Vaiz sokağına gelir eve varırım
Kapıya iki üç defa vururum
Karım kapıyı açar, çocuklar koşuşur
Ekmeğimiz var, yemeğimiz var
Yemeğe iştahımız var.
Oturur yemek yeriz cümbür cemaat
Alnımızın terinden, elimizin emeğinden
Etrafa yayılınca makarnanın buğusu,
Bize ne elalemin on türlü yemeğinden...
Alır karımı gezmeğe götürürüm
Bir dolmuşa bineriz Edirnekapıdan.
Sultanahmette atkestanelerinin en güzeli
Elli kuruş verir, cambaza gireriz.
İstanbul bizim memleket, yaşımız yirmibeş
Basmayı da, ipeği de aşkla giyeriz.
Yenicami önünden güvercinler uçan
Mavnalar, takalar, koca koca gemiler,
Köprüden günde kimbilir kaç insan geçer
Denizde balıklar güzel, havada kuşlar
Bir gülüşü karımın, sevdamı yeniler.
Denizlerin kumuyum, balıkların puluyum
Adım Turgut, kendim İstanbulluyum
Ben Allahın bir sevdalı kuluyum
Üsküdara geçerken bir yağmur almadı ama
Bir güzel yaz günü Kadıköy vapurunda
Japone kollu bir kız aklımı aldı.
Bakıştık, gülüştük, hoşlandık
Derken o yoluna gitti, ben evime...
Bizim ev iki oda, bir sofa
Evsahibi ayda yetmiş lira alır.
Kapıda atnalından, sarmısaktan bir nazarlık
Önümüzde kaleler, arkası mezarlık.
Gün olur çoluk çocuğunla bir bakarsınız
Güzelim vaiz sokağında benim de
Ferah, aydınlık bir evim olur.
Bir büyük radyo da alır, yerleşirim
Geçerim pencereye akşamüstleri.
Boy boy sardunyalar, fesleğenler,
Boy boy bulutlar karşımda.
Saçağımızda bir kırlangıç yuva yapmış.
Ahmet efendi geçer, selam veririm
Bakkal İbrahim selam verir, alırım.
Fesleğenler kokar, sardunyalar kızarır
İstanbul sereserpe önümde geceye karşı
Gemilerden, fabrikalardan düdükler
Şimdi bir tren kalkar Sirkeciden bilirim.
Alacakaranlıkta kıpır kıpır gölgeler
Sesler gelir yakın sinema bahçesinden
Bir hoş olurum.



İZMİR’İN AKŞAMLARI- EDİP CANSEVER

Denizlerin rüzgârı denizlerin,
Gelir vurur kızların bacaklarına.
İzmir’in akşamları İzmir’in,
Herkes saadetini düşünür.

Öpülmez ki denizlerin rüzgârı,
Kolay kolay öpülmez ki.
Bir kaçar bir de durur
Kadınlar gibi.

Denizlerin rüzgârı denizlerin,
İnsan unutur yalnızlığını.
Gemiler yelken açar uzaklarda,
Kim sevmez bu saatlerde yolculuğu.

İzmir’in denizleri koskocaman
Çocuklar uzatır ayaklarını denize.
Midye keser ayaklarını kaçarlar
Sevine sevine.

İzmir’in akşamları İzmir’in,
Nasıl sevilmez
böyle akşamlar.
Bir yanar bir söner Karşıyaka’nın ışıkları,
Gün olur insanı deli eder.

İzmir’in ışıkları İzmir’in,
Barların, vitrinlerin önünde
Gemiler gelir rüzgârla dolu,
Gemiler gider ışıklar içinde.


941’DE İZMİR, ATTİLA İLHAN

941’de izmir, bela çiçeği
sahil boyu karanlık
sevdalı bulutların hali
yağmur da ne kadar tembel yağıyor
kendimizi akan suya bıraktık
serseriler misali

941’de izmir
izmir şehrinin ışıkları yanıyor
çıktı şair namzedi attilâ ilhan
çıktı yelken gibi sokaktan
banyolar’a doğru şöyle uzanıyor
bir cebinde kiralık ihtiyar bir kitap
bir cebinde kehribar kuru üzüm ve incir


İZMİR- NEŞET ERTAŞ

Gezdim tüm dünyayı gördüm
Güzel İzmir sana geldim
Benim şirin güzel yurdum
Güzel İzmir sana geldim

Güzelsin asil duruşlu
Medenisin hoşgörülü
Olduğun gibi içli dışlı
Güzel İzmir sana geldim

Gönüllere ışık saçan
Unutamaz görüp geçen
Gariplere kucak açan
Güzel İzmir sana geldim

Kimdir necidir sormayan
Kimseyi hakir görmeyen
İnsanlıktan ödün vermeyen
Güzel İzmir sana geldim

Nice yıllar çok uzağım
Seni seviyor yüreğim
Güzel yurdum, son durağım...
Güzel İzmir sana geldim



MARDİN- VEDAT SADİOĞLU

Mardin benim şehrim
Yurdumun güzide, nadide şehri
Doğduğum şehir
Güzel şehir

Mardin benim şehrim
Tarihten kopup gelen, büyüleyici
Kadim şehir
Mistik şehir

Mardin benim şehrim
Mezopotamya'nın eşiği, beşiği
Tarihi şehir
Yıllanmış şehir

Mardin benim şehrim
Doğal haliyle açık hava müzesi
Müze şehir
Taştan şehir

Mardin benim şehrim
Gündüz inci gerdanlık, gece fener
Etkileyici şehir
Tablo şehir

Mardin benim şehrim
Medeniyetlerin buluştuğu, kesiştiği
Hoşgörü şehri
Dünya şehri



80-ANKARA ACILARI-NURULLAH GENÇ

 hüznümün dudağıdır gökte açan karanfil
talih, bir cellat gibi vurdu yüreğimizi
ateşler ülkesinde o ve ben, iki mahkum
kâh bir sevda çölünde parlayan ay ışığı
kâh rüya bahçesinin zehirli sarmaşığı
uzaklardan bir rüzgar esiyor efil efil
sessizlik, acze düşen bir hayal kadar sefil

şimdi gül, ey korkular şehrinin yelpazesi
hasretin o en uzun, acının en tazesi
neden hala tütüyor burnumda karanlığın
ruhum neden yıllardır kahrının pervanesi

bu esrar senin midir, yoksa gemilerin mi
hemen her gün bir yıldız kayıyor gözlerinden
gözlerin kan ağlayan deniz kadar derin mi
yoksa habersiz misin ruhumun kederinden

ah, bağrımda pütürlü bir bıçak kadar keskin
tabutumu bekliyor ankara acıları
bu ne bir aşk masalı, nede heyula ve kin
dumanlı bir çöküşün en kara acıları

 

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNMEK İLE İLGİLİ ŞİİRLER

AY ŞİİRLERİ

MARŞLAR

ÇOCUK ŞİİRLER

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi