VATAN TOPRAĞI ÖZETİ -MÜKERREM KAMİL SU

VATAN TOPRAĞI -MÜKERREM KAMİL SU

Çocuklara vatan sevgisini aşılayan, sürükleyici bir hikâyedir. Kurtuluş Savaşında büyük kahramanlıklar göstermiş Türk çocuklarından birinin başından geçen hadiseden hareketle kaleme alınmıştır.

Başlıca Kahramanlar:

Müdüre Hanım: Kurtuluş Savaşında büyük fedakârlıklar göstermiş, cesur, vatansever bir öğretmen.

Yüzbaşı Cahit Eser: Eserin anlatıldığı zamanda Kore'de savaşan, geçmişte ise Kurtuluş Savaşında büyük kahramanlıklar göstermiş bir askerdir.

ÖZET:

Bir zamanlar Japonların hâkimiyeti altında olan Kore'de şimdi savaş vardır. Kuzey ve Güney Kore olarak ikiye ayrılmış olan bu ülkedeki iç savaş bütün dünyayı ilgilendirmektedir. Komünistlerin kışkırtması ile açılan savaşa Birleşmiş Milletler'in bir üyesi olan Türkiye de Güney Kore'ye yardım etmek üzere katılmıştır.

Kore Savaşının en çetin çarpışmaları, Kunuri'de gerçekleşmektedir. Türk askerlerinin yoğun olarak bulunduğu bu bölgede, Türk askerlerinin gösterdikleri başarılar dünyanın ilgisini bir kez daha Türkiye'ye yönlendirmiştir.

23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramının yaklaştığı bu yıllarda, Cumhuriyet İlkokulu öğrencileri Kore'de savaşan askerlere hediye gönderme için hazırlıklar yapmaktadır. Müdüre Hanımın hazırladığı en özel paketin üstünde ise şu isim yazmaktadır: Yüzbaşı Cahit Eser.

Çocuklar bu kişinin kim olduğunu ve Müdüre Hanımla ilgisinin ne olduğunu merak ederler. Bunun üzerine Müdüre Hanım bu çocuğun hikâyesini anlatmaya başlar:

Kurtuluş Savaşı yıllarıdır. Müdüre Hanım o zaman yeni mezun olmuş bir öğretmendir. Şu anda bulunduğu ile başöğretmen olarak tayin edilmiştir. Savaşın son hızla ilerlediği bugünlerde bir gün Müdüre Hanımın kapısı çalınır. Gelen Cahit'in babası Yüzbaşı Nuri Beydir. Düşman askerinin yakın zamanda kasabaya baskın yapacağını haber almışlardır ve Türk askerleri kasabadan ayrılacaktır. Müdüre Hanımdan iki isteği vardır. Birincisi yokluğunda hasta eşine ve oğlu Cahit'e göz kulak olmasıdır. İkincisi ise vatani bir görevdir. Düşman askerleri ile işbirliği yapıyor görünecek; böylelikle kendilerini onların planlarından haberdar edecektir. Müdüre Hanım, bunu yaptığı takdirde kasabalının kendisine lanet edeceğini söylese de vatani görevin önemi bunu gerekli kılar.

Bir süre sonra düşman askerleri kasabaya gelir. Halk galeyana gelir. Kaymakamın konuşması dahi halkı teskin edemez. Vuruşmak istemektedirler. Müdüre Hanımın konuşması halkı bir nebze yumuşatır.

İlerleyen günlerde, Müdüre Hanım Yüzbaşı ile yaptığı planı uygulamaya koyar. Bu sefer de halk, olayın iç yüzünü bilmediği için onun evini taşlamaya başlar. Müdüre Hanım yılmaz. Nihayet, vakit gelir. Müdüre Hanım, öğrendiği bilgileri bildirmek üzere kasabadan ayrılacak, yüzbaşının yanına gidecektir. 12 yaşındaki Cahit'i yanma alır. Cahit, öğretmenine çok yardım eder. Yol boyunca ona rehberlik eder. Ellerinin, ayaklarının kanamasına, yorgunluğa katlanır. Yolda kendilerini takip eden düşman askerlerinin olduğunu anlar ve öğretmenine haber verir. Bir ağaç kavuğuna saklanırlar. İş başa düşmüştür. Ancak Cahit Türk askerine ulaşabilir. Yanlarında kalem olmadığı için Cahit büyük bir fedakârlık gösterir ve kolunu sivri bir cisimle yarar. Öğretmeninden akan kanla bilgileri yazmasını ister ve nihayet Cahit, başarıyla askerlere ulaştırır.

Düşman askeri apar topar kasabadan ayrılır. Cahit en önde Türk askeri ile kasabaya gelir. Artık bütün Anadolu'da olduğu gibi düşman askeri vatan toprağını terk etmektedir.
Müdüre Hanım Cahit'in hikâyesini anlattıktan sonra, ona gönderdiği paketin içinde ne olduğunu söyler: Cahit'in yıllar önce okulun bahçesine diktiği çam ağacından bir parça ve vatan toprağı!

Mükerrem Kamil Su

1906 yılında Bursa'da dünyaya gelmiştir. Çapa Kız Öğretmen Okulunu bitirmiştir. Balıkesir Lisesinde uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Ankara Radyosu Çocuk Saati Programının şefliğini üstlenmiştir. Tasvir gazetesinde yazan Mükerrem Kamil Su, pek çok eser yayımlamıştır.

Başlıca Eserleri: Sevgi ve Istırabım, Sus Uyanmasın, Gençliğimizin Rüzgârı, Aynadaki Kız, Ben ve O, Dragos'ta Tatil