Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

EDEBİ METİN

Bir yazıyı oluşturan ses, sözcük, cümle, birbirini izleyen cümleler bütünü ve bunlarla ilgili dilsel düzenlemelerin tümü. Bir yazının kendisi, aslı anlamına gelir metin. Dilsel düzenlemeleri yönünden ya da iletişim konumu Bakımından iki türe ayrılır metinler: Kurmaca ve kullanmalık. İster kurmaca olsun, ister kullanmalık, okuyucunun iletisini anlayıp kavramak için metinle bir iletişim konumuna girilmesi gerekir. Bu yönden bir şiirle bir roman; öyküyle bir düşünce yazısının okunuşu, kavranışı farklı etkinlikler ister okurdan.

Atalay Saraç, edebi metnin özelliklerini aşağıdaki gibi özetlemiştir:

  • Edebi metnin en temel özelliği kurmaca olmasıdır.
  • Kurmaca, Gerçek yaşama bağlanan; ama gerçek yaşamı birebir anlatmayan, o yaşama alternatif bir dünyadır. Gerçek, sanatçının amaçladığı anlam kurgusu içinde değişikliğe uğrar. Sırf kurmaca olması da edebi olma özelliği kazandırmaz metne.
  • Edebi metnin soyut anlam boyutu vardır. Bu nedenle, anlam yüzeyde ve görünür değil, derinde ve gizlidir. ( Bu her şeyi imgeye boğmak, mecaza büründürmek değildir.)
  • Bu yönüyle de sınırlayıcı değil, özgürleştiricidir. Tek sınır alıcının yorum gücündeki sınırlılıktır.
  • Bu durum onun çokanlamlılık boyutunu öne çıkarır. Edebi metinde çok anlamlılık hem anlam boyutuyla (bağdaşıklık) hem de dil bilgisel boyutuyla (bağlaşıklık) vardır.
  • Edebi (kurmaca) metnin yalnız kendi iç gerçekliği vardır.
  • Her edebi metin bir yönüyle kendinden öncekilere (art-alan) bağlanırken, bir yönüyle de gelecek metinlere (ön-alan) kaynaklık eder.
  • Farklı bir Bakış açısıyla sunulması önemlidir edebi metnin. r Edebi metinlerde dil şiirsellik işleviyle kullanılır.
  • Yüksek bir söyleyiş (üslup) vardır edebi metinde.
  • Metindeki öğeler anlamsal, mantıksal ve biçimsel olarak birbirleriyle ilişkilidir.
  • Edebiyatın dolayısıyla edebi metnin malzemesi dildir. Edebi metinde işlenmiş bir dil vardır. İşlenmişlik aynı zamanda bir özen ve düzenleme gerektirir.
  • Edebi metinde dil birliklerinin ve metnin kendisinin çağrışımsal boyutu vardır.
  • Yararı görünür değil; ama yaşamsaldır “insan” için.
  • Hazza dayalıdır.
  • Estetik hep en önemli öğedir edebi metin için.
  • İnsana, insani olanı sezdirir; insanı insan yapmak gibi çok önemli bir işleve sahiptir.
  • Özneldir. Özgündür. Değerlidir.
  • Duygu ve hayale dayanır; ama akılla dizgeleştirilir.
  • Kalıcıdır; ama arkeolojik bir kalıcılık değildir bu.
  • Özel bir iletişim aracıdır.
  • Bilinç ve zevk değişimi sağlar.
  • Lezzet ve tat verir edebi metin.
  • Anlam kesinleşmesi hep erteleme halindedir edebi metinde.
  • Çeşitli uyum öğelerinden yararlanır.
  • Söz ve anlam sanatlarından yararlanılır.
  • Dilin ya da sözcüklerin farklı şekilde bağdaştırılmasıyla  yeni anlatım olanakları yaratılır.
  • Dile sapmalar yaşatılır.
  • İnsana özgü bir yaratımdır ve amaçlıdır.
  • Dilin tüm olanaklarından yararlanılır.
  • İfade edilemez, denileni ifade ediştir.
  • İnsanın var oluş koşullarıyla mutlaka ilişkilidir.
  • Öğretici bir üslup kullanmaz; ama bilgi de verir. 
  • Diğer bilimlere kaynaklık eder.
  • Başkaldırıcıdır.
  • Öznesinden (yaratıcı) ayrı ve bağımsız bir varlıktır. Başka bir özne (okur) tarafından da yaratılır ve “estetik değer alanı “ oluşur.
  • İşlevseldir edebi metin. İmgeseldir.
  • Sözcükler temel, yan ve mecaz anlam özellikleriyle, kullanılır. 
  • Karmaşık bir yapıdır.
  • Malzemesi biçim içerisinde eritilir.
  • Edebi metinde kullanılan malzemeler (sözcük, düşünce, tutum...) çok sesli ilişkiler içine sokulur. Örüntü sağlamdır.
  • Yalnız biçimsel ve yalnız içeriksel değildir, bütünseldir.
  • Gelenekten beslenir ve geleceği besler. 
  • Mistik bir büyüleyiciliği vardır.
  • Bilinçli bir rüyadır.

Edebi Metinleri Şu Şekilde Sınıflayabiliriz:

A. DUYGU VE HEYECAN BİLDİREN METİNLER

a. Şiir

b. Mensu şiir

B.OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN METİNLER

1. Anlatmaya Bağlı Metinler

a. Destan

b. Masal

c. Halk Hikâyesi

d. Mesnevi

e. Manzum Hikâye

f. Hikâye

g. Roman

h. Fıkra 

i. Fabl

2. Göstermeye Bağlı Metinler

a. Tiyatro

C. ÖĞRETİCİ(DİDAKTİK) METİNLER

1. Tarihî Metinler

2. Felsefî Metinler

3. Bilimsel Metinler

4. Gazete Çevresinde Gelişen Metinler

a. Makale

b. D eneme

c. Fıkra

d. Sohbet

e. Eleştiri

f. Röportaj

 

EDEBİ METİN ÖRNEĞİ

MAHALLE KAHVESİ

Yazın bu küçük mahalle kahvesinin bahçesine sık sık gittiğim için, karayelin, tipinin çılgınca savrulduğu akşam, içeriye girdiğim zaman yadırganmadım. Kahve sapa bir yerdeydi. Yapraklarını dökmüş iki söğüt ağacı ile üzerinde hala üç dört kuru yaprak sallanan bir asmayı kar öyle işlemişti ki bahar akşamları, yaz geceleri pek sevimli olan bahçenin mora kaçan beyaz bir ışıkla dibinden aydınlık haldeki güzelliğine şöyle bir göz attığım halde, camın kenarına yerleşip de buğuları silince uzun zaman daldım, hem sevdalandım. Bu mor ışık o kadar çabuk koyulaştı ki, kahve daha ışıkları bile yakmamıştı. İnce belli çay bardaklarının en güzelini bırakıp giden kahveci:

—Kışın da güzel değil mi bahçe? dedi.

Bahçedeki mavi boyalı kasımpatılarının üzerine birikmiş karları gösterdi.

—Morukların söylenmeyeceğini bilsem, ışıkları daha yakmazdım ya! dedi. Neredeyse homurdanmaya başlarlar.

Kahve, ışıklarını yakınca dışarıdaki karın ışığı söndü. Sekiz kişi ya var, ya yoktu. Küçük kapağının içinden alevler atarak yanan saç sobanın sağ tarafının neredeyse kıpkırmızı kızaracağını biliyor, bekliyor, bekliyordum. Yanımda tavla oynayanlar vardı. Bir zaman onlara daldım. Ara sıra camı silerek alnımı cama yapıştırıp dışarıyı seyrettim.

Evimden çıkınca ortalığın sessizliğini, bu sessizliğe lapa lapa kar yağdığını görmüş, yürümek hevesine kapılmış; ana caddeleri, arkadaş tesadüflerini, malum kalabalık yolları bırakmış, karın daha tez, daha temiz biriktiği, insanların az geçtiği bir semte gitmek üzere tenha tramvaylara atlamış, buraya gelmiştim. Ama ben gelirken yarım saat içinde hava değişmiş, karayel kudurmuş, lapa lapa yağan kar, küçücük küçücük soğuk darı taneleri halinde kaynaşmaya başlamıştı...

SAİT FAİK ABASIYANIK

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi