AÇILDI BÂĞÇE-İ RENG Ü BÛDA BÂR-I BAHÂR - ŞEYH GALİB
GAZEL
Mefâ'ilün / fe'ilâtün / mefâ'ilün / fe'ilün
Açıldı bâğçe-i reng ü bûda bâr-ı bahâr
Pür etti gülşeni hep tuhfe-i diyâr –ı bahâr
Nihâlin ağzı köpürdü şükûfe zannetme
Cihânı eyledi dîvâne cûybâr-ı bahâr
Sadef değildir eder çâk zehre-i bahrı
Figân-ı aşk ile ebr-i güher –nisâr-ı bahâr
Esûrdî cûş-ı mahabbetle ehl-i sevdâ hep
Dimâga bûy-ı cünûn verdi rûzgâr-ı bahâr
Nigâh-ı dîde-i hûn-bâr-ı aşk kîmyâdır
Fuyûz menba’ıdır subh-ı pür-nigâr-ı bahâr
Çemen bir allı yeşilli kumâş-ı dîbâdır
Ki târ u pûdı rek-i ebr-i dest-kâr-ı bahâr
Değil mukâbil-i gül-bûs-ı hatt-ı la’li bana
Ger olsa gonca-i hurşîd yâdigâr-ı bahâr
Geçer bu devr-i gül ü mül hemân güler yüzdür
Çemende meclis-i işretde bergüzâr-ı bahâr
Zemîni tazeledi feyz-i hâme-i Gâlib
Egerçi köhnedir eş’âr-ı âbdâr-ı bahâr
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Renk ve koku bahçesinde baharın dengi açıldı; bahar ülkesinden gelen armağanlar gül bahçesini doldurdu.
Gördüklerini çiçek sanma; fidanın ağzı köpürdü. Bahar ırmağı dünyayı coşkunlukla deli divane etti. (Irmağın akması zincire vurulan delilerin zincir şakırtılarına benzetilir)
Sedef değildir gördüklerin; inciler saçan bahar bulutu aşk yüzünden feryat edip denizin ödünü patlattı. (Bahar yağmuru bereketlidir; bir damlası istiridyenin içine düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olacağına inanılır)
Bahar rüzgarları beyinlerine delilik kokusu verince bütün aşıklar sevgilinin coşkunluğuyla kendilerinden geçip deli divane oldular. (Esrümek, coşmak, kendinden geçmek, delirmek demektir. Azgın deveye ‘esrük’ denir. Beyitte ‘esürdi’ sözü hem bu anlamda hem de esmek anlamında kullanılmış)
Aşk gözyaşları akıtan gözün bakışı kimya gibidir. Güzellikler dolu bahar sabahı coşkunluk ve bereket kaynağıdır.
Çimenlik allı yeşilli bir ipekli kumaştır; onun çözgü ve atkıları baharın çevik elli bulutunun sicim gibi yağdırdığı yağmurlardır.
Eğer baharın yadigarı güneşin goncası bile olsa, yine de bana sevgilinin dudağının tüylerinin gül öpüşünü andıran zevkini veremez.
Bu gül mevsimi, şarap içip eğlenme çağı çabucak geçer gider. Çimenlikte, içki toplantılarında kalacak olan yalnızca güler yüzdür.
Baharın parlak, taze şiirleri gerçi eskidir ama Gâlib’in kalemindeki coşkunluk bu üslubu taptaze yaptı.
İLGİLİ İÇERİK