TARÂB NE GÛNE OLUR TÂLİ’ U SİTÂRE GÖRE - NEDİM
GAZEL
Mefâ'ilün / fe'ilâtün / mefâ'ilün / fe'ilün
Tarâb ne gûne olur tâli’ u sitâre göre
Sunarsa câm-ı lebin çektiğim humâra göre
Kanı sabâ gibi bir dilnüvâz kim gâhi
Dil-i nizârımı kûy-ı nigâra vara göre
Seherden eyledi yağmâ şemîm-i giysûsun
Nesîm bir dahi uğrar mı bu diyâra göre
Hased o rinde ki hâb-ı ademden açsa gözün
Kabâ-yı sabrı çü nergis hezâr-pâre göre
Başında hurd edeyim şöyle kim asâsını şeyh
Elinde mutrıb-ı bezmin çıhâr-pâre göre
Görün bu derdi ki tıryâk-ı erbâ’ayla tabîb
Diler ki zahm-ı çıhâr-ebrüvâna çâre göre
Seninle terk-i riyâ denlü güçtür ey vâ’iz
Şarâba tevbe Nedîm-i günâhkâra göre
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Sevgili dudağının kadehini çektiğim baş ağrısına göre sunsa, bahtım da talih yıldızım da neşe, mutluluk nasıl olurmuş görürler.
Zayıf gönlümü arada bir sevgilinin yanına ulaştıracak sabah yeli gibi bir gönül okşayıcı nerede?
Sabah yeli seher vakti sevgilinin saçının kokusunu yağmalayıp gitti. Bakalım bu diyara bir daha uğrar mı artık?
Gözünü yokluk uykusundan açıp da sabır elbisesinin nergis çiçeği gibi yüz parça olduğunu gören o rindi kıskanıyorum.
Asasını şeyhin başında öyle param parça edeyim ki, toplantının çalgıcısının elinde çalpara var sansın. (Çıhâr-pâre, çârpâre Türkçe’de çalpara denilen, oyuncuların iki ellerinin parmaklarına taktıkları dört küçük zildir. Beyitte hem asanın dört parça olduğu, hem de kafasında paralanınca şeyhin beyninde ziller çalacağı söylenmek istenmiş.)
Şu derdimize bakın! Doktor dört parça ilaçla dört kaşlı güzelin açtığı yarayı iyileştireceğini sanıyor.
Ey ham sofu! Senin iki yüzlülüğü bırakman ne kadar güçse, günahkâr Nedîm’in de şaraba tövbe etmesi o kadar güçtür.
İLGİLİ İÇERİK
NEDİM'İN HAYATI VE EDEBİ KİŞİLİĞİ