Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

"Fıkra (fr. chronique), gazete ya da dergilerin belirli sütunlarında genel bir başlık altında (Şehir Mektupları, Bize Göre, Pencere, Açı, vb.), günlük herhangi olayı bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi, ya da eğlenceli kısa yazıdır.

Fıkra da, makale gibi, gazetenin doğuşundan sonra meydana gelen bir yazı türüdür

Türk basınında fıkra yazmayı meslek edinen yazarların başlıcaları şunlardır:

Ahmet Rasim, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Vâ-nü, Aziz Nesin, Çetin Altan, İlhan Selçuk, vb." (Cevdet Kudret, Örneklerle Edebiyat Bilgileri)

"Yalın bir tanımla gazete ve dergilerin belirli sütunlarında yayımlanan, güncel siyasal ve toplumsal sorunları ele alan, bunları ayrıntılara inmeden işleyen, başlıklı, imzalı yazılara verilen addır köşe yazı­sı. Eskiden "fıkra" terimiyle adlandırılan yazılar. Bu bağlamda Tanzimat'tan günümüze değin kimi kü­çük değişikliklerle süregelmiştir.

Fıkra türünün belirleyici özellikleri nelerdir? Şöyle yanıtlayabiliriz bu soruyu: Konusu ve esin kay­nağı güncel olaylardır. Günübirlik yazılardır fıkralar. Yayımlanmasından sonra yitip gider etkisi. Bir bakıma kalıcılığı olmayan yazılardır. Anlatımları da olabildiğince yalın ve yoğundur. Düşünsel bir plan­la oluşur bu tür yazılar. İlkin ele alınan sorun girişte sergilenir. Sonra açımlanır. Açımlanırken de yazar kanıtlama, doğrulama yoluna gitmek zorun da-değildir.

Gerçekte güç bir yazı türüdür fıkra. Fıkracının da zengin bir kültür ve bilgi birikimi olması gerekir. Değişik konularda yazmak, yinelemelere düşmemek zorundadır fıkracı. Kendini okutması da büyük ölçüde buna, kültür ve bilgi birikiminin yanı sıra anlatma ustalığına-bağlıdır...

Çetin bir iştir fıkra yazarlığı. Aziz Nesin'in vurguladığı gibi kelebeğin yaşamını andıran bir yanı vardır fıkraların. "Kelebek gibi renkli, parlak, göze çarpan bir şeydir ama yine kelebek gibi yaşamı ancak bir günlüktür." Yaşarlığı kalıcı olmayan, etkisini yayımlandığı gün ya da günler içinde gösteren daha sonra da etkisi yitip giden bir yazı türüdür fıkra. Ülkemizdeki gelişim ve oluşumuna göre üç tür fıkradan söz edebiliriz. Birincisi yazınsal fıkradır. Bu tür fıkralar güncel bir olaydan bile kaynaklansalar güncelliğin sınırını aşarlar. Yayımlandığı günler için etkisi az ve sınırlıdır. Bu tür fıkrarın geçmişte örneklerini Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Nazım Hikmet, Yuzuf Ziya Ortaç, Falih Rıfkı Atay vermiştir. Günümüzde de kimi fıkralarıyla Aziz Nesin, Oktay Akbal, Haldun Taner, Refik Erduran bu çizgide dü­şünülebilir.

Yazınsal fıkrayı gazete fıkrasından ayıran en belirgin ölçüt, güncelliktir. Yazınsal fıkra güncel bir olaydan da kaynaklansa bir yerde güncelliğin dışına çıkar. Soruna geniş zamanlı bir boyut kazandırır.

Gazete fıkrasına kuşkusuz güncellikle sınırlıdır düşünsel dokusu. Yazılışının üzerinden birkaç yıl geçti mi değerini yitirir. Yazar çoğunlukla kitaplaştırmaz bunları."

(Emin Özdemir, Yazınsal Türler, Bilgi -Yay.)

 

Fıkra

  • Düşünce yazılarıdır.
  • Fıkralar giriş, gelişme ve sonuç şeklinde bölümlenebilir
  • Toplumu yakından ilgilendiren günlük olaylar fıkra konusudur. .
  • Konu kısa, yüzeysel ama ustaca işlenip okuyucuların düşünmeleri sağlanır.
  • Fıkrada konu hakkında bilgi vermek değil, düşündürmek esastır
  • Fıkrada yazar kendi kişisel görüşünü ileri sürdüğü için söylediklerini ispatlama gereği duymaz. Fıkraların dili sade ve yalındır.
  • Fıkraların rahat bir üslûbu vardır. Okuyucuyla samimi bir bağ kurularak rahat bir anlatım yolu izlenir.
  • Fıkralarda inandırıcı, etkileyici bir anlatı kullanılır. Fıkralarda örneklemelerden  olabildiğince yararlanılır 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi