Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

KARGA İLE TİLKİ - OKTAY RİFAT HOROZCU

Şu bizim İstanbul'da
Lamartine Caddesi'ndeki ağaç
Kötü akasyanın biri
Gel gör ki
Büyür büyür büyür
Yıldızlara değer geceleri
Kış geldi mi
Kodunsa bul
Gezici kuşlar gibi
Alır da başını gider
Dört iklim yedi bucak seyran eder
Seyran eder şehzadem
Hind ü Yemen'i heeey
Çin ü Maçin'i
Bir de bakarsın kandil kandil donanmış
Hoppala yavrum yaz geldi
Her telden ayrı çalar
Yaprakları çiçekleri
Dulları zıvanadan çıkarır
Dertli eder tazeleri.

Tutalım ki küçük hanım yatağına uzanmış,
elinde Lady Chatterley'in Amanı, karşıki
duvarda ressam-ı şehir Bedros ustanın
Deniz Kızları, dalmış gitmiş, sırma saçlar
yastığa dökülmüş, güllü lokum şekeri gibi
o pembe yanakların balı damlıyor. Durur mu
seninki? Kaldırdığı gibi yorganı cup küçük
hanımın koynuna. Bir fısıltı, bir hışırtı,
bir hışırtı, bir fısıltı.

Kısacası
Yol yordam söz erkân bitirmiş
Eli yüzü düzgün
Musahabeti tatlı
Bulunmaz bir Hint kumaşıdır ağacımız
Ben diyeyim şecer-i Vakvak
Sen de Kanlı Kavak
Hay Hak
Yar bana bir eğlence.

Şu bizim İstanbul'da
Lamartine Caddesi'ndeki ağaç
La Fontaine'i bilir
Bu yüzden elinde booolca
Karga bulundurur
Tilkiye gelince
İlahi su kuşu
Tilkinin lafı mı olur
Karga karga gak derse
Çık duvara bak derse
Hiç durma tırman duvara
Ne görünür bilir misin
Kum gibi tilki
Kum gibi karga.

Hello Raven
Hello Karga
Sabah-ı şerifleriniz good morning olsun
Rayıha-yı keriham burnuna dolsun
Çıttara mıttara
Çıtı pıtı pıttara
Basmaz mısın mantara.

Şaka bir tarafa, my dear karga, demin
seninkini gördüm. Çifteyi almış eline,
Nişantaş, Beşiktaş, Kabataş, Dikilitaş,
Çemberlitaş, Toptaşı sökmüş geliyor.
Bam dedi mi, yandım aman, yanasın
aman, cavlağı çektiğinin resmidir.
İyisi mi, es pes, sesini kes!

Yes
Çıttara mıttara
Çıtı pıtı pıttara.

Basmaz mısın mantara
Hello Raven
Hello Karga
Aman aman
Yanasın aman A big gun
A very big gun
A very very big gun
Çifteyi görünce
Bende şafak attı korkudan
Çıttara mıttara
Çıtı pıtı pıttara
Basmaz mısın mantara.

Karga bakar ki ta kendisi
Şu kırk yıllık peynir hikâyesi
Peynir hikâyesindeki ağızların
Başka türlüsü
Gelgelelim
Ey yaran-ı memduh-u sefa
Biz haberi başka yerden verelim
Lamartine Caddesi'nde Dursun Ağa
Bir hoşluk var üstünde bugün
Dursun Ağa'nın
Biraz dişi ağrıyor
Biraz da para sıkıntısı var hani
Biraz da yoksulluk ne de olsa
Biraz da karı dırıltısı
Hepsinden biraz biraz
On iki nüfuslar iki göz hanede
Kocakarı inmeli
Küçük kızı döverler evlatlık durduğu evde
Büyük oğlanın parmaklarını makine kaptı
Ortanca kızı soysuzun biri gebeledi
Ananın çamaşırdan tırnakları dökülür
Küçük oğlanı sıtma tutar
Çocuk üstüne çocuk doğurur gelin
Şu işe bakın
Daha geçende
Çocuklardan birini
Kör ettiler mahallede
Kaza olmasına kaza
Görünmez kaza
Ötekiler yalınayak başı kabak
Toz toprak içinde
Her neyse Dursun Ağa
Elinde bir somun ekmek
İki sokum peynir
Köşe başından çıkagelir
Bakar ki ağaç
Fırsat bu fırsat
Ağa'nın peyniriyle işler tamam
Elpençe divan
Yerden kandilli selam
Karşılar Dursuncuk'u köşe başmdan

Oooo merhaba ağamız efendimiz beyimiz
Temel direğimiz temel çivimiz
Kirvemiz sağdıçımız eniştemiz
Ne zamandır yolunuzu kollarım
Kollarım şimendifer yollarım
Diz kapaklarım kül kapaklarım
Omuz başlarım samur saçlarım
Merhaba merhaba merhaba
Merhaba Dursun Ağa
Eğer seyransa teşrifinize sebep
İşte üç çifte kayık iskelede amade
Binip çekiverelim Saadabad'e
Nerde dilerseniz orda taam edelim
İster yoğurtlu kebap
İster döner yiyelim.

Yooook illaki çerkeztavuğunda
karar kılınıyorsa o zaman başka.
Bakınız Aptullah Efendi'nin
çerkeztavuğu pek meşhurdur.
Saadabat'tan filan vazgeçer,
ver elini Beyoğlu, doğru, Aptullah
Efendi'de alırız soluğu.
Yooook niyetimiz cevelansa eğer...

Dursuncuk'ta şafak atar
Okuyup üflemeye başlar.

Süphaneke sünbülteke
Anan keçi baban teke
Estepeta
Mestepeta
Minha Püüüüüf.

Ey huzur-ı hazıran
Bezm-i irfan
Vakt-ı safa-yı canan
Laindir münafıktır şeytan
Şeytanın şerrinden sakınırım
Şeytanın gıdası alın teri
Dost görünür yüze güler
Arkadan vurur şeytan
Masalımız burada biter
Kaptığı gibi ağaç
Dursun'dan peyniri
Karganın ağzına sokar
Karga gak der
Peynir düşer
Tilki de kapar.

Raviyan-ı ahbar, münakalan-ı asar
rivayet ederler kim, tilki peyniri
olduğu gibi yutmamış, ne hikmetse,
cık kadarını yine kargaya sunmuş.

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

OKTAY RİFAT'IN ŞİİRLERİ...

OKTAY RİFAT (HOROZCU) KİMDİR?

MISIR DÖNÜŞÜ -OKTAY RİFAT

MASAYLA KİTAP -OKTAY RIFAT

BAHÇEYLE KİTAP ARASINDA-OKTAY RIFAT

HÜRREM SULTANA GAZEL - OKTAY RİFAT HOROZCU

SON EKLENENLER

Üye Girişi