Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

AVNİ - AŞK İLE VİRAN EDEN GÖNLÜMÜ...

İSTEMEZ REDİFLİ GAZEL-AVNİ

1. Aşk ile vîrân eden gönlünü ma’mûr istemez

     Hâtırın mahzûn eden bir lahza mesrûr istemez

 

2. Hâksâr olup hevâ ile gubâr olan gönül

    Hâk-i râh-ı yârdan bir dem özün dûr istemez

 

3. Hoş gören âkil fenâ tavrını şöhret gözlemez

    Künc-i uzlet isteyen kendüyü meşhûr istemez

 

4. La’l-i nâba meyi kılmaz bağrını pür-hûn eden

    Dâmenin pür-eşk eden lûlû-yi mensûr istemez

 

5. Aşk nakdi bir hazînedir ona yoktur zevâl

   Mâlik olan Avniyâ bir gence gencûr istemez

 

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE

1. Aşk ile (bir defa) gönlünü viran eden (bir daha] onun bayındır ve şen olmasını istemez. (Ey sevgili) Senin aşkının derdiyle üzüntü çeken bir an bile mutluluk istemez.

Divan şiirinde aşk derdi, âşığa mutluluk verir. Âşık olmak bu dünyadaki en üst makamdır. Bunun getireceği sıkıntılara, sevgilinin eziyetlerine katlanmak âşık için aşkın olmamasından elbette daha iyidir.

2. (Aşk yüzünden) hava ile toprağa karışıp toz gibi (öteye beriye savrulan) gönül, sevgilinin yolunun toprağından bir an bile kendisinin uzak olmasını istemez.

Beyitte geçen hevâ kelimesi, hem hava hem de aşk anlamlarına gelir. Şair burada her iki anlamı hatırlatır şekilde kullanmıştır.

3. Aşkı yüzünden fena hallerini (veya yok olmayı) hoş gören akıllı kişi, şöhret peşinden koşmaz. Uzlet (insanlardan uzak tek başına yaşamayı) isteyen, meşhur olmayı istemez.

4. (Aşkı uğrunda) bağrını kanlar içinde bırakan kimse kırmızı renkli saf yakutu andıran dudaklara ilgi duymaz. Nitekim eteğini gözyaşı ile dolduran da dizi dizi inci gibi dişleri istemez.

5. Ey Avnî! Aşk parası, yok olmayan ve tükenmeyen bir hazinedir. Ona sahip olan başka hiç bir hâzinenin; bekçisi olmak istemez.

Aşk tükenmeyen bir zenginliktir. Dolayısıyla asıl zenginlik aşktır. Halbuki gelip geçici diğer hâzinelere sahip olmak onlara bekçilik yapmak gibidir.

Divan Şiirinden Seçmeler, A.Y.Saraç

 


2.MUHAMMES

1.

Sevdin ol dilberi söz eslemedin vây gönül

Eyledin kendüzünü âleme rüsvây gönül

Sana cevr eylemede kılmaz o pervây gönül

Çevre sabr eylemezsin n’ideyin hây gönül

Gönül eyvây gönül vây gönül ey vây gönü

 

2.

Tâliin yüzü gülüp olmadı handân n’ideyin

Yüreğin derdine bulunmadı dermân n’ideyin

Kasdına yâr çekerek hançer-i bürrân n’ideyin

Verisersin bu gam u mihnet ile cân n’ideyin

Gönül eyvây gönül vây gönül eyvây gönül

 

3.

Vasl-ı dilberle nasîb olmadı dilşâd olmak

Dest-i cevr ile yıkılan dilin âbâd olmak

Dâm-ı gamdan dil ü cân bülbülü âzâd olmak

Niceye dek işin efgân ile feryâd olmak

Gönül eyvây gönül vây gönül eyvây gönül

 

4.

Bilmedim derd-i dilin ölmek imiş dermânı

Öleyin derd ile tek görmeyeyin hicrânı

Mihnet ü derd ü gama olmak için erzâni

Avniyâ sencileyin mihnet ü gam-keş kanı

Gönül eyvây gönül vây gönül eyvây gönül

 

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE

Muhammes, beşer mısralı bendlerle yazılan bir nazım şeklidir. İlk bendi mısraları birbiriyle kafiyeli, diğer bendlerin ilk dört mısrası kendi arasında, son mısra­sı ise ilk bendle kafiyelidir. Bazen ilk bendin son mısrası burada olduğu gibi diğer bendlerde tekrar edilir.

1. Sana yazıklar olsun ey gönlüm! Sözümü din­lemedin de gidip o dilberi sevdin. Sonra da kendini bütün âleme rezil rüsvay eyledin. Sana zulmetmede o sevgili hiç çekinmez. Sen ise o eziyete sabredecek halde değil­sin. Ne yapayım, bilmiyorum. Gönül sana yazık, yazık sana yazık, ey gönül!

2. Ne yapayım, talihimin yüzü gülüp mutlu olma­dı. Gönlün derdine de derman bulunmadı, ne edeyim? Sevgili keskin kılıcını cana kastederek çekti, ne edeyim? Sen bu gam ve üzüntü ile can vereceksin, elimden ne gelir? Gönül sana yazık, yazık sana yazık, ey gönül!,

3. Sevgiliyle birlikte olma mutluluğu kısmet ol­madı. Onun zulmüyle yıkılan gönlün bir daha şenlenmesi de gam tuzağından gönül kuşunun kurtulması da kısmet olmadı. Daha ne zamana kadar feryat edip duracaksın? Gönül sana yazık; yazık sana yazık, ey gönül!

4. Gönül derdinin ilacının ölmek olduğunu bile­memişim. Dert ile öleyim, yeter ki görmeyeyim hicranı. Ey Avni! Mihnet! Dert ve gama lâyık, senin gibi mihnet çeken nerede var? Gönül sana yazık, yazık sana yazık, ey gönül

Divan Şiirinden Seçmeler, A.Y.Saraç

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi