ÂHİR OLMUŞ MECLİS-İ CEM CÂM-I İŞRET KALMAMIŞ - NEYLİ
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Âhir olmuş meclis-i Cem câm-ı işret kalmamış
Devri sönmüş sâgarın sahbâda hâlet kalmamış
Pâyına cûy-ı sirişki etmege her sû revân
Gülsitân-ı dehrde bir serv kâmet kalmamış
Cümle târâc eylemiş gâretger-i endûh u gam
Şehr-bend-i dilde esbâb-ı meserret kalmamış
Âhır olmuş güft ü gûy-ı meclis-i erbâb-ı ayş
Hâsılı bu âlem-i fânîde sıhhat kalmamış
Kadrini kim bilsin ey Neylî dür-i eş’ârımın
Âşinâ-yı lücce-i deryâ-yı fikret kalmamış
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Cem’in içki meclisleri sona ermiş içki kadehi ortadan çekilmiş; kadehin devri sona ermiş, şarapta bir özellik kalmamış.
Dünya bahçesinde senin ayağına her an gözyaşlarını akmaya hazır bir servi boylu da kalmamış.
Gam ve keder yağmacısı, her şeyi yağmalamış, gönül surlarının içinde sevinmemize sebep olacak hiçbir şey kalmamış.
Yiyip içip eğlenmeyi sevenlerin meclislerindeki dedikodular da susmuş; kısacası bu geçici dünyada hayat kalmamış.
Neylî, şiir incilerinin değerini kim bilsin; geniş düşünce denizini iyi tanıyan kimse kalmamış.
İLGİLİ İÇERİK