FİGÂN Ü NÂLEYİ ÂŞIK ZAMÂN ZAMÂN EYLER - NEYLİ
GAZEL
Mefâ'ilün / fe'ilâtün / mefâ'ilün / fe'ilün
Figân ü nâleyi âşık zamân zamân eyler
Tef-i derûn-ı dilinden figân eyler
İki cihânda da uşşâka yoktur âsâyiş
Cefâyı şimdi güzeller cihân cihân eyler
Çekîde olmada bir bir zemîne katre-i eşk
Beyân-ı râz-ı derûnum yegân yegân eyler
Edip hayâlin ile günc-i dilde halvet-i hâs
O zevk-ı sohbeti âşık nihân nihân eyler
Şikâyet-i gama Neylî tenimde her mûyum
Cefâsı ile o şîrin-zebân zebân eyler
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Âşık, zaman zaman feryat eder, ağlar; gönlünün içindeki ateşten, Feryat feryada söyler.
Âşıklara, iki dünyada da rahat ve huzur yoktur, çünkü güzeller, Şimdi, dünyalar kadar cefa etmedeler
Göz yaşı katreleri, yeryüzüne bir bir sızıp damlamada; gönlümdeki Sırrı, birer birer söyleyip anlatmada.
Âşık, gönül bucağında hayalinle hususî bir sohbet kurar da O sohbet zevkini gizli gizli tadar.
Ey Neylî, o tatlı dilli güzelin cefâsını bedenimdeki her tüy, Bir dil haline gelip söyler.
İLGİLİ İÇERİK