MERDÜM-İ ÇEŞM-İ GAZÂL-İ ÇÎN HÂL OLMUŞ SANA - NEYLİ
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Merdüm-i çeşm-i gazâl-i Çîn hâl olmuş sana
Aks-i gül mir’âta düşmüş rûy-ı Âl olmuş sana
Âb-ı tâb-ı naz ile tahmîr olunmuş âftâb
Âb ü tâb-ı gevher-i hüsn ü cemâl olmuş sana
Vechi var cânâ sipihr-i hüsn dersem rûyuna
Cebhe meh ruhsâr mihr ebrû hilâl olmuş sana
Nakşı çıkmış ser-nüvişti eylemiş şimdi zuhûr
Hüsnü Leylâ’nın siyeh bir destmâl olmuş sana
Neyliyâ çıkmaz hayâlinden miyân-ı dilrübâ
Ma’ni-i nâzik hayâl-ender-hayâl olmuş sana
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Çin ülkesindeki ahuların göz bebeği, yanağına ben olmuş; gül, aynaya vurmuş, al yüzün, betin benzin meydana gelmiş.
Güneş, naz parlaklığıyla, letafetle yoğrulmuş, sendeki güzellik ve alım mayasındaki parlaklık ve letafet olmuş.
Sevgili, yüzüne güzellik kâinatı, güzellik göğü dersem yeri var; çünkü alın, sana ay olmuş, yanak, güneş, kaş da yeni ay.
Leylânın güzelliğinin süsü püsü, alımı bozulmuş da şimdi, alın Yazısı meydana çıkmış; o güzellik, sana, siyah bir mendil olmuş.
Ey Neylî, gönül alan sevgilinin beli, hayalinden çıkmaz; o incecik mâna, sana hayal içinde hayal olmuş.
İLGİLİ İÇERİK