BÂD-I SEHER Kİ ZÜLFÜNİ HER SUBH-GÂH AÇAR - MEZAKİ
GAZEL
Bâd-ı seher ki zülfüni her subh-gâh açar
Bir hâcedür ki nâfe-i müşk-i siyâh açar
Zülfün küşâde eyledi müjgân-ı kîne-sâz
Saf beste olsa böyle livâsın siyâh açar
Dünyâyı rûşen itse n’ola böyle ruhlarun
Zulmet-serâ-yı ‘âlemi hurşît ü mâh açar
Aşkunla oldı mahrem ü bî-gâne tâze rûy
Feyz-ı bahâr hem gül-i ter hem giyâh açar
Gerd-i sitemle didemi pür eylemek ne gam
Çeşm-i ümidi bir nigeh-i ‘özr-hâh açar
Aç dîde-i basireti ko gafleti gönül
Mir’ât-ı kalbi mıslaka-i intibâh açar
Tâ kim kılîd-i kilk-i Mezâkî elündedür
Gencîne-i hakâyıkı bî-iştibâh açar
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Saçını her sabah açan seher yeli, siyah misk bağını açan efendi gibidir!
Kindar kirpiklerin saçını açtı! Saf bağlamış olsalar, bayrağını işte böyle siyah açar!
Yanakların dünyayı böyle aydınlatsa ne olur? Cihanın bu karanlık evini güneş ile ay aydınlatır!
Taze yüz senin aşkın hem sırdaş hem de yabancı oldu! Elbette, baharın bereketi le hem taze gül açılır hem de otlar yeşillenir
Azarlamakla gözümü ağlatmandan ne gam var? Ümit gözünü, özür dilemeyi arzu eden bir bakış açar
Basiret gözünü aç, gafleti koy, ey gönül! Kalp gözünü, uyanıklık cilâlaması açar
Mezâkî'nin kaleminin kilidi elinde oldukça, gerçekler hazinesini hiç şüphe yok bir gün açar.
İLGİLİ İÇERİK