DİL-İ ZÂRI HASTA KILDI: NE YAMAN NAZÂREDÜR BU - NAİL-İ KADİM
GAZEL
Mütefâ’ilün Fe’ûlün Mütefâ’ilün Fe’ûlün
Dil-i zârı hasta kıldı: ne yaman nazâredür bu
Şeb-i gamda koydu hâlin ne siyeh sitâredür bu
Açılup gül-i terinden mey içerdi sâgarından
Ele al ki hançerinden dil-i pâre pâredür bu
O perîyi âh-şeb-gir ide câme h’âba teshîr
Olunur mı lutfı ta’bîr ne hoş ietihâredür bu
Felekâ tokuz sefinen kim ider habâb-veş dil
Hazereyle cünbişinden yem-i bî-kenâredür bu
Dir imiş görüp ol âfet bu tahammülün cefaya
Dil-i Nâ’ilî değildür koya seng-i hâredür bu
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Ağlayan gönlü hasta etti: bu ne yaman bakıştır. Halimi gam gecesi gibi karattı bu ne uğursuz yıldızdır
Güller gibi açar, kadehinden şarap içerdi. Şu parça parça olmuş gönül ki senin hançerinden bu hale geldi.
O peri, geceleri uykusuz geçiren âşığın aşkıyla, büyüsü bozulup da elbiseye girse bu ne hoş rüya olur: bu rüya acaba gerçekleşir mi?
Ey felek, dokuz gemin gönlü bir hava kabarcığı haline getiri. Dikkat et onun kasırgası fena olur, çünkü o doğru bir denizdir.
O afet, Naili’nin bu cefaya tahammülünü görünce “bu Naili’nin gönlü değil, sanki, bir taş parçası” der imiş.
İLGİLİ İÇERİK