CEMÂL-İ SÂKÎYE BAK ÂFİTÂBI N’EYLERSİN - NAİL-İ KADİM
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Cemâl-i sâkîye bak âfitâbı n’eylersin
Temâm-ı neş’e-i şevk ol şerâbı n’eylersin
Varak-şumâr-ı gül-i ‘işret ol gel ey vâ’iz
Zamân-ı ‘ayş u tarabdur kitâbı n’eylersin
Hâyali olsa gül-i şîşe-zîb-i çeşm-i pür-âb
Nigâh-ı germdeki sûz u tâbı n’eylersin
Ferâg-ı dil-ber ü mey pend-i pîr imiş tutalım
Gönülde şûriş-i ‘ahd-ı şebâbı neylersin
Sebâtı olmayıcak Nâilî bu merhalede
Du-rûze devlet-i pâ-der-rikâbı n’eylersin
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Sâkînin yüzüne, onun yüzündeki güzelliğe baktıktan sonra, artık güneşi n'apacaksın. Aşk neşesi ile kendinden geçtikten sonra şarabı ne yapacaksın?
Ey vâiz, gel içki meclisindeki gülün sayfalarını oku. Şimdi yeme içme, eğlenme zamanıdır, başka kitabı ne yapacaksın?
Şişe içindeki gül suyunu andıran göz yaşını hâyali yeterli değil mi? Artık, sevgilinin öfkeli bakışındaki yakıcılığı ne yapacaksın?
Büyüklerin “şaraptan ve güzel sevmekten vazgeç” diye verdiği öğüdü tuttu diyelim. Ama gönül, bu karışıklıktan kurtulmak için ne yapacak?
Ey Nailî, şu konak yerinde karar kılmak madem mümkün değil, o halde iki günlük gelip geçici dünyayı ne yapacaksın?
İLGİLİ İÇERİK