EYLEMİŞ HÂB-I TEGÂFÜL NİGEH-İ ŞÛHUNU MEST - NAİL-İ KADİM
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Eylemiş hâb-ı tegâfül nigeh-i şûhunu mest
Çeşmin âşûb-ı nazar gamzelerin nâz-perest
Sakın ey şûh sakın sûziş-i dilden ki ider
Dâmen-i nâzını bir cünbiş-i âh ile şikest
Cân virür yanmağa dil neylesün ammâ güzelim
Bulamaz dûzah-ı hicrinde de bir cây-ı nişest
Hased ol ’âşıka kim sen büt-i nâzende ile
İde gülgeşt hıyâbân-ı çemen dest-be-dest
Rif ’at el virse yine Nâ’ilî-i zâr gibi
Yüz sürüp pâyine olsak ser-i zülfün gibi pest
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Naz uykusu, o güzelin bakışlarını sarhoş ve baygın hale getirmiş, bakışlarını bulandırmış, gamzelerin naz eder hale getirmiş.
Ey şûh, gönlümüzün ateşinden sakın ki, bir âh kasırgası ile naz eteklerini darmadağın eder.
Gönül senin aşkınla yanmaya can atar, fakat ne yapsın güzelim, o ayrılığın cehenneminde karar kılacak başka bir yer bulamaz.
Seninle, senin gibi nazlı bir put ile el ele verip de bahçelerde, gezinen o âşığı nasıl olup da kıskanmayalım.
Şu ağlayıp inleyen Naili ’ye izin verilirse de, ayağına yüz sürse, böylece, başından ayağına dökülen saçların gibi itibar bulsa.
İLGİLİ İÇERİK