GÖNLÜM AÇILIR ZÜLF-İ PERİŞÂNINI GÖRGEÇ - FUZULİ
GAZEL
Mefûlü / mefâ’îlü / mefâ’îlü / fe’ûlün
Gönlüm açılır zülf-i perişânını görgeç
Nutkum tutulur gonce-i handânını görgeç
Bakdıkça sana kan saçılır dîdelerimden
Bağrım delinir nâvek-i müjgânını görgeç
Ra’nâlık ile kâmet-i şimşâdı kılan yâd
Olmaz mı hacil serv-i hırâmânını görgeç
Çok aşka heves edeni gördüm ki hevâsın
Terk etti senin âşk-i nâlânını görgeç
Kâfir ki değil mu’terif nâr-i cehennem
İmâna gelir âteş-i hicrânını görgeç
Nâziklik ile gonce-i handânı eden zikr
Etmez mi hayâ lâ’l-i dür-efşârını görgeç
Sen hâl-i dilin söylemesen n’ola Fuzûlî
El fehm kılar çârk-i giribânını görgeç
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Dağınık saçlarını görünce gönlüm açılır. Gonca dudağını görünce nutkum tutulur, ağzımı açamam. (Gönlün açılması, ferahlaması, sevinmesi demektir. Ayrıca âşıkların gönülleri sevgilinin saçına bağlı kıvrımlarında, tellerinde veya düğümlerindedir. Saç rüzgârdan dağılınca ya da taranınca gönüller de dağılır. Sevgilinin ağzı rengi şekli küçük ve kapalı olması ile goncaya benzetilir. Gülen ağza açılan ağızdır. Konuşurken de ağız açılır. Aşığın nutkunun tutulup konuşması sevgilinin gülümseyip konuşması karşısındaki sevinç ve hayranlıktan doğan şaşkınlıktandır. Çünkü sevgili ne ona güler ne de onunla konuşur. Ayrıca biri karsısında konuşurken susar.)
Sana baktıkça gözlerimden kanlı gözyaşları saçılır. Kirpiklerinin okunu görünce bağrım delinir.
(Sevgilinin yanakları ve dudakları kırmızıdır. Âşık bakınca bunları görüyor ve kanlı gözyaşları döküyor. Kirpikleri de oka, kılıca benzetilir. Ve aşığın gönlüne saplanır. Delik deşik eder.)
Şimşir ağacının boyunun güzelliğini anıp onu öven, senin salınan servi ağacı gibi boyunun güzelliğini uzunluğunu görünce uzunluğunu görünce bu düşüncesinden utanmaz mı? (Şimşir ağacı selvi ağacı gibi fala boylu bir ağaç değildir. Ayrıca selvinin salınmasından da söz edilmiş. Salınmak, aynı zamanda naz ve edayla yürümektir. Hâlbuki şimşir ağacı yerinde duruyor.)
Aşka çok heves edeni gördüm ama senin ağlayıp inleyen aşığının halini görünce âşık olmaktan vazgeçti.
Cehennem ateşine inanamayan kâfir senin ayrılığının ateşini görünce imana gelip inanır. (Sevgilinin ayrılığında çekilen acı, üzüntü cehennem ateşine benzetilmiş. Beyitte sevgilinin ayrılık ateşinin fazlalığını görünce cehennem ateşine razı olur ve ayrılık ateşi bu kadar yakıcı olunca cehennem ateşinin ne derecelere varacağını düşünür, anlamları var.)
Bahçede açılmış goncanın güzelliğini inceliğini anlatıp öven, senin inci saçan yakut renkli, ağzını görünce bu düşüncesinden utanmaz mı?
Fuzulî, sen gönlümün hâlini görünce söylemesen ne olur? Herkes yakanın yırtığını görünce, hâlinin ne olduğunu zaten anlar.
İLGİLİ İÇERİK
FUZULİ-ÖYLE SERMESTEM Kİ İDRAK ETMEZEM...
FUZULİ - LEYLÂ VE MECNUN AÇIKLAMASI
FUZULİ - EĞER ÇIKSA İDİ DERDÜN CİSMDEN DERDÜM Kİ CANDUR BU İNCELEMESİ