Gündüz Akıncı Hâmit’i “bizim ilk feminist yazarımız”[1] sayar, Tanpınar da eserin yeniliklerine, yazarın tiyatro hakkındaki görüşlerine, hayatıyla ve romantizmle olan ilişkisine temas eder[2] Hâmit'in Hindistan’ı mekân seçen eserinde romantiklerin etkisini de unutmamak gerekir.[3]
Duhter-i Hindu hakkında ilk ciddi tenkit Ömer Lutfi tarafından Tecrübe-i İntikad adlı eseriyle yapılmıştır[4] Nahit Sırrı Örik bu eseri mantıksızlıklarına rağmen beğenir:
“Fakat eseri okurken insana kudretle tesir eden latîf, rakîk veya pür-ihtiras parçalar çok, lisan yer yer muhteşem, çok yüksek, güzel ve düşündürücü fikirler ile mebzuldür. Bu sebeple de Duhter-i Hindu’yu temâşâ edebiyatımızın hâlâ en güzel eserlerinden biri sayarız.”[5]
Fitnen, Zeynep gibi Hâmit’in Londra’da yazdığı, dönemin Maarif Nezareti’nden basım izni alamadığı ve görevinden uzaklaştırılmasına da yol açan eseridir[6]. Hâmit çok sevdiği Londra'ya ancak, bir daha edebiyat ile uğraşmayacağına dair el yazısıyla verdiği söz sayesinde iade edilebilmiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar bir yazar için çok zor olan böylesine bir kararı vermiş olmasının ve yazmaktan alıkonulmasının Hâmit'in dilini ve sanatını etkilendiğinden söz eder[7].
Prof. Dr. İsmail Parlatır’ın koordinatörlüğünde Prof. Dr. İnci Enginün, Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun, Prof. Dr. Zeynep Kerman, Prof. Dr. Abdullah Uçman ve Prof. Dr. Nurullah Çetin tarafından hazırlanan “Tanzimat Edebiyatı” adlı kitaptan alınan bu metinde yazar, metinde dipnot koyacağı yerleri numaralarla belirtmiş, sayfanın altında da o numaralarla ilgili dipnotları vermiştir. Bu dipnotlar yazarın görüşlerini doğrular niteliktedir. Bize yazarın bu konuda geniş bir araştırma yaptığını göstermektedir. Ayrıca bu dipnotlar, Tanzimat Edebiyatı konusunda araştırma yapmak isteyenlere bir kolaylık sağlamaktadır. Çünkü bilgilerin geçtiği kaynaklar sayfasına kadar dipnotlarda belirtilmiştir.
Zambak yayınları
[1] Gündüz Akıncı a.e.s.63.
[2] Tanpınar'ın bu tiyatro eseriyle ilgili değerlendirmeleri için bk. 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, s. 563-565, 583.
[3] Gündüz Akıncı, Abdülhak Hamit Tarhan, Hayatı, Eserleri ve Sanatı, A. Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Yayınları Ankara 1954. Akıncı burada Atala’nın etkisi üzerinde durur.
[4] Fikri Paşa-zade ÖmerLütfi, Bir Tecrübe-i İntikad, Kahire 1905.
[5] Nahit Sırrı Örik, ‘Abdülhak Hâmit’in Tiyatro Eseleri”, Ülkü, Eylül 1937, s.7.
[6] Hâmit bu konuda hatıralarında geniş bilgi verir. Abdülhak Hâmit’in Hatıraları, Hzl. İnci Enginün, Dergah Yayınevi, 1994, s.257 vd.
[7] “Bir şairin hiç de lehine olmayan bir şeyi yapmaya, Abdülhamit Han’a sekiz sene fasılayla iki defa şiir yazmayacağını taahhüt etmeye mecbur kalır. Söylemeye hacet yok ki o sadece takip edilmiş adam değil, susturulmuş adamdır. "Ahmet Hamdi Tanpınar, 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi,7.b.s. 516.