Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

KANITLAYICI ANLATIM-2

Bir konuyla ilgili olarak okuru ikna etmek amacıyla yazılan yallarda kullanılan anlatıma kanıtlayıcı anlatım denir. Bu yazının temelinde okuru, ele alınan düşüncelere inandırma, o konuda okuru aydınlatma ve ileri sürdüğü düşünceleri okura kabul ettirme vardır.

Türkiye turizm için çok elverişli bir ülkedir. Burası gerek iklim farklılıkları gerek doğal güzellikleri gerek yaylaları gerek el değmemiş kıyıları ve gerekse tarihî dokusuyla milyonlarca turisti çekebilecek kapasitededir. Ülkemizin üç tarafı denizlerle kaplıdır. Ciddi bir çalışmayla bu denizlere yerli ve yabancı turist akını sağlanabilir. Yaylalarımız temiz havası, güzel doğası ile turizmin emrine verilebilir. Burası asırlarca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir ülkedir. Birçok uygarlığa ait eserler, bu kültürlerin mirası hâlâ ayaktadır. Bütün bunlar dünyaya anlatılarak neredeyse her ülkeden turist buraya çekilebilir.

Bilgi verme, bilginin doğruluğunu ortaya koyma söz konusu olduğundan kanıtlayıcı anlatımda sık sık tanımlamalara, örneklere, karşılaştırmalara ya da tanıklıklara başvurulur. Amaç, bu düşünceyi geliştirme yöntemlerinden hareketle düşüncelerin daha somut, daha anlaşılır bir şekilde okura iletilmesi, okurun düşüncelerinin değiştirilmesidir.

Bu anlatımda dil göndergesel işlevde kullanılır. Yani dilin öğretici, bilgi verici yönü ağır basar. Bu nedenle de kanıtlayıcı anlatımda mecaz anlamlı ifadelere, süslü anlatıma pek yer verilmez. Kelime ve kelime grupları genellikle gerçek anlamı ile kullanılır.

Eskiden Türkçenin yok olacağı kanısını taşıyordum. Küreselleşen dünyada, farklı ülkelerin, özellikle İngilizcenin, Türkçenin yaşamına son vereceğini düşünürdüm. Ancak son zamanlarda yaşadıklarım ve okuduklarım bana farklı bir yol gösterdi. Türkçe yok olmaz. Yeni kavramlara Türkçe sözcüklerle yeni adlar verdikçe, televizyonlarda sunucular, sanatçılar dili güzel kullandıkça, okullarda öğretmenler Türkçemizi öğrencilerimize sevdirerek en güzel şekilde öğrettikçe yok olmaz. Yazar ve şairler dili büyüleyici bir şekilde eserlerine nakşettikçe, insanlar bu kitapları okudukça Türkçe yok olmaz. Asırlardır yok olmadığına, Arapçanın, Farsçanın, Fransızcanın etkisinden kurtulduğuna göre bugün de kendi ayakları üzerinde durabilir.

Bu parçada yazar, “Türkçe yok oluyor.” yargısının gerçekleri yansıtmadığını kanıtlarıyla ortaya koyuyor. Türkçenin belli koşullar yerine getirildiğinde yok olmayacağını dile getiriyor.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi