Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

PARAGRAFTA ANLATIM BİÇİMLERİ

Herhangi bir konuyla ilgili bir paragraf oluşturulurken paragrafın oluşturuluş amacına uygun anlatım biçimi kullanılmalıdır. Konuya uygun olmayan bir anlatım biçimi, yazının planlanan hedefine ulaşmasını güçleştirir. Anlatım biçimleri

1. Açıklama

2. Tartışma

3. Hikâye etme (Öyküleme)

4. Tasvir etme (Betimleme)

şeklinde sıralanabilir. Bu anlatım biçimlerinden "açıklama" ve "tartışma" daha çok bilgi vermek amacıyla oluşturulan yazılarda; "betimleme" ve "öyküleme" daha çok edebî yazılarda kullanılır.

AÇIKLAMA

Açıklama, herhangi bir şey hakkında ayrıntılı bilgi vermek, bir şeyi öğretmek amacıyla oluşturulan paragraflarda kullanılan anlatım biçimidir. Açıklama biçimi atasözleri, öz deyişler, seçme mısralar gibi özlü sözlerin yorumunda daha çok kullanılır. Makale, deneme, sohbet, eleştiri vb. gibi edebî yazılarda da yeri geldikçe açıklama yoluna başvurulabilir. Konunun açıklanmasında tanımlama, karşılaştırma, örnekleme, sınıflandırma gibi yollardan da yararlanmak mümkündür.

Herhangi bir özlü sözü açıklamak gerektiği zaman önce, verilen sözdeki kelimelerin anlamları üzerinde durulur.

'1. Türkçe, dünya dilleri arasında yapı yönüyle sondan eklemeli diller grubunda; köken bakımından da Ural - Altay dil grubunun Altay dilleri ailesinde yer almaktadır, "cümlesinde açıklama anlatım biçimi kullanılmıştır.

2. Çocuk, son günlerde hep erken geliyordu okula. Oyunlara eskisi gibi katılmıyor, bir kenarda, arkadaşlarını izlemeyi yeğliyordu. O gün yine erkenden gelmişti. Bahçe kapısının yanındaki duvara dayanarak yolu gözlüyordu. Birden gözleri parladı, yolun ucundan arkadaşı görünmüştü. Hemen dışarı fırladı. Kızılderili gibi bağırarak oynamakta olan çocukların arasına karıştı. Sağa sola koşuyor, durarak birtakım hareketler yapıyordu. Yaklaşan arkadaşının çevresinde dolandı. Birisinin şapkasını yakalayıp havaya attı. Birden koşarak çocukları çil yavrusu gibi dağıttı.

3. Üzüm, botanikte asmagiller (vitaceae) olarak isimlendirilen bitkinin meyvesidir En fazla bilinen ve tüketilen türü ise "vıtis vinifera ’dır. Üzüm, içeriğinde bulunan çok miktardaki şekerden dolayı kalori değeri fazla olan bir gıda maddesidir. Çeşitli mineral maddelerden ve vitaminlerden yana zengin olan üzümün, insan sağlığı açısından birçok faydası çeşitli bilimsel çalışmalar ışığında ortaya konmuştur Özellikle, kalori değerinden dolayı üzüm hem fiziksel hem de zihinsel çalışmalarda bulunan insanlar için çok değerli bir gıda maddesidir. Üzüm tüketimine bağlı olarak bağışıklık sistemi güçlenmekte, böbreklere ve karaciğere yüklenmiş olan fonksiyonların gerçekleşmesi kolaylaşmakta, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisi söz konusu olabilmektedir.

4. Hindistan cevizi, tropikal iklime sahip, bol güneşli, nem oranı yüksek bölgelerde ve kumlu topraklarda yaygın olarak yetişir. İngilizcede “Coconut palm” olarak isimlendirilen Hindistan cevizi ağacının ticari türlerinin boyları 2730 metreye ulaşabilmektedir. Ağacın telek tüyü şeklindeki yapraklarının uzunluğu, 60-90 cm civarındadır. Bazı araştırmacılara göre Hindistan cevizinin ana vatanı Güneydoğu Asya'dır. Bazı araştırmacılar ise Hindistan cevizinin ana vatanının Amerika’nın kuzeybatısı olduğu görüşündedir. Hindistan cevizi, Arecaceae familyasının Cocos nucifera L. türüne giren bitkinin meyvelerine verilen isimdir. Hindistan cevizi ağaçları 5-6 yıllık olunca meyve vermeye başlar. Ortalama 12-13 yılda en verimli hâle gelir. Meyveler 12 ayda olgunlaşır.

TARTIŞMA

Tartışma, farklı düşünen birinin fikrini değiştirmek için kullanılan anlatım biçimidir. Bu yöntem çok yaygın olarak kullanılan bir anlatım biçimi olmasına karşılık genellikle açıklamayla birlikte kullanılır. Tartışmadan amaç yanlış anlayışları ortadan kaldırmaktır. Bu anlatım biçiminde önce, değiştirilmek istenen düşünce ele alınır, daha sonra örnekleme, açıklama, karşılaştırma gibi yollarla düşüncenin yanlışlığı ispatlanmaya çalışılır. Açık oturum, panel, forum, münazara, makale gibi türlerde tartışma biçimi daha çok kullanılır. Tartışmada iki kişinin olması gerekmez, önemli olan bir konunun iki farklı şekilde değerlendirilmesidir. Aşağıdaki paragrafta " çocuğun beş yaşında okula gidip gitmemesi" tartışılmıştır.

1. "Çocukların beş yaşında okula gitmeleri doğru mudur? Bence böyle bir sistem yanlıştır. Çocuk dediğin oynamalı, eğlenmeli, yaramazlık yapmalı beş yaşında. Nedir o öyle? "Sıraya gir, konuşma, sessiz ol, yaramazlık yapma, ders çalış!". Bu cümleler sık sık duyulur okullarda. Beş yaşındaki bir çocuğun bu şekilde esaret altına alınmasından derhâl vazgeçilmelidir."

2. Ülke kalkınmasına kentlerden mi yoksa köylerden mi başlanmalı? Bence köylerden başlanmalı. Kentlerde insanlar nasıl olsa daha bilinçli Kentlerdeki kalkınmışlık oran, köylere göre daha yüksek. İşe en temelden yan, köylerden başlanırsa güçlü bir kalkınma olur. Çünkü köyler bilinçlenirse tarım daha bilinçli yapılır, üretim artar, şehirlere göç azalır Bilinçli köylüler teknik donanımı yüksek bir tarımla daha kaliteli ve daha fazla urun yetiştirir Bu hem işsizliğin azalmasını hem ülkenin tarımda güçlü olmasını sağlar. Ayrıca köylerdeki kalkınma olumlu anlamda kentleri de etkileyecektir.

HİKÂYE ETME

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olayların anlatıldığı hikâye, roman, tiyatro, hatıra, seyahat, biyografi gibi türlerde en fazla kullanılan anlatım biçimidir. Hikâye etme "varlıkların hareket hâlinde anlatılmasıdır. Bu anlatım biçiminde düşünceyle olay iç içe verilir ve her şey hareket hâlinde anlatılır. Hikâye etmede olay, temel unsur olarak kullanılır. Yer, zaman ve kahramanlar yardımcı unsurlardır. Aşağıdaki paragrafta varlıklar hareket hâlinde anlatılmışlardır.

1. "Büyük bir alış veriş merkezinin giriş katında arkadaşımı bekliyorum. Yürüyen merdivenler, elliye yakın kasanın önünde bekleşen insanlar; önlerindeki tel sepetlere bakıyorsunuz taşacak kadar dolu. Nedir bu doyumsuzluk? Bir daha alış veriş yapmayacaklar diye düşünüyorsunuz. Etiketlere bakıyorsunuz, fiyatlar ucuz da değil. Büyük, küçük, yaşlı-genç, mini etekli, tesettürlü her kesimin insanı, bir pazar günü almak, almasa da bakarak rahatlamak için burada."

2. Dağın hemen dibinde, gümüş dere, vadi boyunca gürül gürül akıyordu. Onun yanında ve onun gibi kıvrıla kıvrıla bir yol uzanıyor, bir dağın arkasında çayla birlikte bu yol da kayboluyordu. Karşı kıyı dik ve ormanlıktı. Ormanlar hemen oradan başlıyor ve dağların karlı tepelerine kadar uzanıyordu. En yüksek yerlere kadar çıkan ağaçlar çam ağaçlarıydı. Karların ve kayaların arasından yükselen uçları küçük kara fırçalar gibi duruyordu tepelerin doruğunda.

3. Sabahtan beri yürüyorlardı. Yorgunluktan ayaklarına kara sular inmişti. O kadar ki karşılarındaki tepe, gözlerinde büyüyor, onlara âdeta dağ gibi görünüyordu. Tepeye varınca bir ağacın altında bir süre dinlendiler. Susuzluk, açlık, yorgunluk her ikisini de bitkin duruma getirmişti. Su sesi duydular ve hemen o tarafa yürüdüler. Kayaların arasından şırıl şırıl akan suyu görünce gözlerine inanamadılar. Su, küçük bir kayadan dökülüyor, ağaçlardaki rengârenk kuşlar birbirlerine güzel şarkılar söylüyordu. Hemen bu billur gibi sudan doya doya içtiler. Suyun kenarındaki ağaçların meyveleriyle karınlarını doyurduktan sonra ağaçların altında tatlı bir uykuya daldılar. Uyandıklarında güneş, batıya meyletmişti. Karanlık basmadan köye varmak için hemen yola düştüler.

TASVİR ETME

Tasvir, kelimelerle resim çizme yoludur. Tasvir, herhangi bir varlığın rengini, kokusunu, tadını, görünüşünü, özelliklerini... anlatma ve canlandırma (yazıyla resmetme) demektir. Çevremizde bulunan hemen her şeyi, her olayı tasvir yoluyla anlatmak mümkündür. Roman ve hikâye gibi eserlerde olayların, varlıkların, mekânın anlatımın tasvir çok kullanılır. İnsanı konu alan tasvire portre denir.

1. "Sırtında sanki kanla, altınla işlenmiş ağır, parıl parıl bir manto! Başında vahşi ruhunun timsali gibi balta şeklinde kıpkırmızı tacı! Yerde hançer gibi keskin bir gaga! Sonra, ayaklarındaki mahmuz dediğimiz sivri süngüleri! Dikkat ederdim: Tavukların hiçbirini sevmezdi."

2. Kendini olduğundan daha büyük görme eğilimini megalomani denir. Bu tür kişilerde kendilerine aşırı beğenme, üstünlük ve büyüklük hissine kapılma, başkalarının duygu ve düşüncelerini anlayamama durumu hâkimdir. Böyle kişiler kendisine karşı yapılan eleştirilere katlanamaz. Herkesten daha güzel ve başarılı olduklarını, büyük işler başarmaları gerektiğini düşünürler. Her zaman pohpohlanmayı isterler. Aksi durumda büyük hayal kırıklıkları yaşarlar.

3. Koyun üzerini örten kara bulutlar, yerini masmavi gökyüzüne bırakmıştı. Yılan gibi kıvrıla kıvrıla akan derenin suları, coşkulu türküler söyleyerek akıyordu. Vadi rengârenk tomurcuk ve çiçeklere bürünmüştü. Arılar, türlü renklerdeki kelebekler çiçek çiçek dolaşıyordu. Kuşlar semada özgürce uçuyor, kuzular yemyeşil çimenler arasında oraya buraya koşuşuyordu.


4. Gazetedeki ilan dikkatimi çekti: Bulgurlu Mahallesinde satılık ev. Ev tek katlı, iki dönümlük bir bahçenin içinde. Bahçede kiraz, erik, ceviz ağaçları ile küçük bir yüzme havuzu var Sarı boyalı, kırmızı çatılı evin dört odası ve bir mutfağı var. Odalar güneş görüyor.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi