Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Erdem Beyazıt Şiirleri hakkında

Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergilerinde bulunmuş olan Erdem Beyazıt’ın şiirlerine genel çaplı olarak bakalım.bir topluluk kapsamında ideolojik, toplumsal, dini, ontolojik ve kültürel uzanımlarıyla, bu uzanımların kavramsal ve dile dönük yapılarıyla ortak ve yerli bir duyarlık inşası meydana getirmelerinin farkındalığıyla birlikte, Erdem Bayazıt’ın poetik olarak Türk Şiirin’de bıraktığı ayırıcı, ayrıcalıklı işaretlerin varlığından da söz etmeliyiz.

Öz ve biçim arasındaki uyumluluğun mekanik hiçbir ayrıntıyı içermeyen dil ve dize kurgusu üzerine bina edildiği söz konusu yapı, modernizmin kapalı ve yerli olarak  tanımlamaya elverdiği algıya da açılım kazanma fonksiyonları yükleyebilecek çapta olduğunu göstermiştir. Erdem Bayazıt şiir ve poetikası istikrarın çekiminde bir  ibre olarak bağlısı olduğu duyarlık birikiminin yazınsal ortalamasını da hep yukarılarda tutmayı sağlamış bir ivmedir.

Doğallık ve sadeliği aleladelikten sakınarak meydana getiren eylemin işaret ettiği bir mizaç ve bilinç tamlığı, en başından zor olana talip olmanın verdiği şuur ve denge , kalite ve kantite arasında yapılması gereken  tercihi de zorunlu kılıyor. Erdem Beyazıt’ın yazınsal bir kimlik olarak mütevazi duruşunun rağmına tercihini ödünsüzce ilkinde sürdürmesi, dikkatli okurları açısından şairin en az duyarlık konusundaki hassasiyetini şiirlerine yansıtmasında gösterdiği derinlikle eş değerdedir. Bayazıt’ın bu tutumu bir kavram ve olgu olarak bile şiire ideolojiden daha az saygı göstermediğini duyumsatmaktadır.

Genel anlamda sözcüklerin yüzeyin sığlığıyla kuşatılmış olmasının uzağında; durumların, olguların, eylemlerin, cisimlerin mutlak tanımı olmasının dışında onların birer öz ruhu, öz anlamı olma hükmünü taşıması; varlığın madde ve ruh boyutunda bütün bileşenleriyle içi içe geçmiş olmasının remizi olarak alınabilir kelimeler. Bir tabiat hadisesi kendi alanında işaretler taşıyabilir, yaşantının içinde onunla hemhal ancak seçilebilen incelikler rikkati salıklayan yüce birer bildiri gibi algılanabilir. Çağların birer yazgısı anlamın bu mahiyette bir bereketi olduğu düşünülebilir. Duyuş, kabul edilir bir semantiğin ve estetiğin içerisinde, salt bildik yaşamın sürüdürümündeki dişlilerin kıskacından kurtarılabilir. Şiire dair bu mezkur imkanların  Erdem Bayazıt Poetikası’nın kaplamında devindiğine dair  imler, yine söz konusu şiirin takipçileri  için yabancılamayacak özelliklerdir.

Şairin ayrıntı ve odaklar konusundaki hassasiyeti, yazınsal ve yaşamsal açıdan değer algımızı körletecek biçimde zihinlere egemen kılmakta olan örgütlü veya başıbozuk girişimlere karşı da sesini yükseltmektedir. Hayatın içinde yer edinebilmiş kelimelerle, sehli mümteni de denen kolay ancak özellikli söyleyiş biçimlerine yönelmede hassas ve öncü bir şiir yapısı oluşturabilmiştir. İkinci Yeni’nin savruk ve imge ağırlıklı yapısına, toplumcu şiirin sulu sloganla kurulu ve özensiz yapısına karşı kendinde, özgün ses ve imaj kodları ortaya çıkarabilmiş, söz dizimi ve gramatik ögeler açısından bağdaşık, tutarlı ve imge yoğun bir yapıyı şiirin burcuna inşa edebilmiştir.

Yatağını taşırmamaya özen gösteren gür ve derinlikli, istikametini bozmadan yolunu bulan bu şiir, modernizmin karşısında üslup-dil ve anlam kurgusuyla da edilgen duruma düşmüyor. Şiddeti tok, gerilimi, konumunu bozmayan bir denge ve ölçünün şiiri. Katışıksız ancak derinlikli bir evren tahayyülü ve kurgusu, dışa vurum olarak adlandırılan ifade biçimini bir sorumluluk bilinci, öz ve biçim olarak da muhafaza ederek sapmalardan uzak bir düzlemde dile getirtiyor.

Tarih, çağ gibi zamansal adlandırmalar; emek, alın teri, toprak gibi yaşamın özüne dair imler, İslam ve Türk coğrafyasını işaret eden şehirler, semboller; aşk, inanç insan,doğa gibi manevi ve maddi  realiteler;  dönüşüm, değişim, varlık, devrim gibi sosyolojik ve ontolojik durumlar şairin kendine has duygu halleriyle birlikte aynı kültürel, siyasal , topluluksal bakış açısını temsilen yetiştiği edebiyat yaklaşımının ortak verimini merkez almasıyla birlikte yazınsal açıdan bu imkanları kullanmasında da orjinalitesini korumuştur. Mehmet Kaplanın “Erdem Bayazıt’ın şiiri değil eski dindar şairlerinkinden, Mehmed Akif’inkinden de çok farklı bir şekil ve üslupta” yazılmıştır tespiti , Bayazıt’ın çağdaşı şairler arasındaki yerine de teşmil edilebilir.

“Hızlı, coşkulu, yüksek, hüzünlü ve yanık”… Kadim şiirin izlerini süren bir damardan, “şehirden doğaya, düşten şiire hicretten hayata, dervişten çocuğa” doğru akmaktadır Erdem Bayazıt şiiri. Bazen “tek kare çığlık bazen yumuşak ve kavisli”  ama yatağını taşırmadan idealize edilen mutlağı aramaktadır.

 

https://erdembeyazt.wordpress.com

 

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

ERDEM BEYAZIT ŞİİRLERİ

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi