Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

SERBEST MÜSTEZAT VE ÖRNEĞİ

Serbest Müstezat

  • Aruz ölçüsünün klasik kalıplarının bozulmasıyla oluşmuş bir nazım şeklidir
  • Serbest müstezatta aynı anda birden çok aruz kalıbı bir arada bulunur.
  • Fransız şairlerinin özgür biçimde yazdıkları şiirlerden etkilenen Servet-i Fünun şairleri serbest müstezatı oluşturmuşlardır.
  • Serbest müstezatın başarılı örneklerini Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin ve Ahmet Haşim vermiştir.
  • Müstezat’ın daha özgürce kullanılmış biçimdir.
  • Sembolizmin yaygın olduğu bir dönemde Fransa’da ortaya çıkan bir şiir şeklidir.
  • Servet-ı Fünun ve Fecr-ı Ati şairlerince kullanılmıştır.
  • Uzun ve kısa dizeler düzenli veya düzensiz olarak sıralanabilir. Belirli bir kafiyeleniş görülmez.
  • Serbest müstezatta nazım nesre yaklaştırılmıştır.

Serbest Müstezat Örneği:

KIŞ

Yine kış,

Yine şems-i mesâda (akşam güneşi), ah o bakış,

Yine yollarda serseri dolaşan

Âşiyânsız tuyur-ı pür-nâliş( inleyen yuvasız kuşlar)Tehi kalan ovalar

Sükût eder sanılır mevsimin gumûmuyla

Harab olan sarı yollarda kalmamış ne gelen,

Ne giden,

Şimdi yalnız kavafil-i evrâk (yaprak yığını)

Mütemadî sürüklenir bir uzak

Ufk-ı pür-ıztırab u nermide. Yine kış, yine kış

Bütün emelleri bir ağlayan duman sarmış

Ahmet Hâşim

 

 ÖMR-İ MUHAYYEL

Bir ömr-i muhayyel... Hani gülbünler içinde 

Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş; 

Bir ömr-i muhayyel... Hani göllerde, yeşil, boş 

Göllerde, o sâfiyet-i vecd-âver içinde 

Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü muğfel 

Bir ömr-i muhayyel!

Yalnız ikimiz, bir de o:Ma'bûde-i şi'rim; 

Yalnız ikimiz, bir de onun zıll-ı cenâhı; 

Hâkîlere bahş eyleyerek hâk-i siyâhı 

Dûşunda beyaz bir bulutun göklere âzim. 

Her sahn-ı hakîkatten uzak, herkese mechûl; 

Bir safvet-i masûmenin âgûş-ı terinde, 

Bir leyle-i aşkın müteennî seherinde 

Yalnız ikimiz sayd-ı hayâlât ile meşgul.

Savtındaki eş'ar-ı pür-âhenk ile mâlî, 

Şİ'rimdeki elhan-ı muhabbetle nagam-saz, 

Ah istiyorum, göklere âmâde-i pervâz 

Bir lâne-i âvârede bir ömr-i hayâlî...

Bir ömr-i hayâlî... Hani gülbünler içinde 

Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş; 

Bir ömr-i hayâlî... Hani göllerde, yeşil, boş 

Göllerde, o sâfiyet-i vecd-âver içinde 

Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü hâlî 

Bir ömr-i hayâlî!                            

 ( Tevfik Fikret )

 

O BELDE

Denizlerden

Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin

Bilsen

Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-ı şâma bakan

Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!

Ne sen Ne ben

Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ

Ne de âlâm-ı fikre bir mersâ

Olan bu mâî deniz

Melali anlamayan nesle âşinâ değiliz.

Sana yalnız bir ince tâze kadın

Bana yalnızca eski bir budala

Diyen bugünkü beşer

Bu sefîl iştiha, bu kirli nazar,

Bulamaz sende bende bir ma’nâ,

Ne bu akşamda bir gam-ı mermîn

Ne de durgun denizde bir muğber

Lerze-i istitâr u istiğna

Sen ve ben Ve deniz

Ve bu akşam ki lerzesiz sessiz

Topluyor bû-yı rûhunu gûyâ,

Uzak

Ve mâî gölgeli bir beldeden cüdâ kalarak

Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkûmuz…

Ahmet Haşim

 

HÂLUK’UN BAYRAMI

Baban diyor ki: "Meserret çocukların, yalnız

Çocukların payıdır! Ey güzel çocuk, dinle;

Fakat sevincinle

Neler düşündürüyorsun, bilir misin?...Babasız,

Ümitsiz, ne kadar yavrucakların şimdi

Sıyâh-ı mateme benzer terane-î îdi!

 

Çıkar o süsleri artık, sevindiğin yetişir;

Çıkar, biraz da şu öksüz giyinsin, eğlensin;

Biraz güzellensin

 

Şu ru-yı zerd-i sefalet...Evet meserrettir

Çocukların payı; lakin sevincinle

Sevinmiyor şu yetim, ağlıyor...Hâluk, dinle!

(Rübâb-ı Şikeste'den)

TEVFİK FİKRET

 

İki ziyadeli müstezad

Hey hey ne acâib bezemiş hüsn ile Bârî
                               Bu sûret-i yâri
                             Bu nakş-ı nigân
Her ehl-i nazar kim göre tahsîn ola kârı
                               Bu çeşni ü izan
                                 Kalmaya karârı
Ry mutrib-ı dil-keş ele al çeng ü rebâbı
                                  Çâk eyle hicabı
                                  Ref’ eyle nikâbı
Ey sâki-i mevh-veş taşa çal şîşe-i ârı
                           Sun câm-ı ukârı
                            Def’ eyle humârı
Uşşâkı katâr eyledi aşk içre Muhammed
                           Ol şâh-ı mümecced
                             Ol matlab-ı maksad
Ey üştür-i dil sen olagör pîş-i katârı
                       Çok aşk ile bârı
                      Ye derd ile hârı

İLGİLİ İÇERİK

SERBEST MÜSTEZAT

SERBEST MÜSTEZAT

MÜSTEZAT ve MÜSTEZAT ÖRNEKLERİ

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi