CİĞERKANİ İLE ETMİŞ ŞÖYLE RENGÎN LÂNESİN BÜLBÜL -NEŞATİ
GAZEL
Ciğerkani ile etmiş şöyle rengîn lânesin bülbül
Ki gâhî gül sanıp eğler dil-i dîvânesin bülbül
Sunarken bir dolu peymâne her gül bezm-i gülşende
Nice zabt eylesin yâ nâle-i mestânesin bülbül
Semender-meşreb olmak şu’le-nûş olmak gerek âşık
Aceb mi eylese dâim şererden dânesin bülbül
Şarâb-ı bezm-gâh-ı hasretin hûnâbe-i dildir
Ne’ola eylerse dâim şu’leden peymânesin bülbül
Boyanmış hûn-i dilden tâb düşmüş verd-i râ’naya
Sanır fânus-i âl olmuş Neşâtî lânesin bülbül
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bülbül, ciğer kanı ile yuvasını öyle renkli etmiş ki, bâzen bunu gül sanıp, deli gönlünü eğler!
Her gül, gül bahçesinin meclisinde, dolu bir kadeh sunarken, bülbül sarhoşcasına inleyişini nice zabteylesin!
Âşık, semender yaratılışlı olmak ve ateş içmek gerek. Bülbül yiyeceğini kıvılcımlardan seçerse, şaşılır mı?
Hasret meclisinin şarabı, gönlün kanlı karaşık derdidir! Bülbül, daimâ ateşten yaparsa nolur?
Kendini beğenen güle gönül kanından parlaklık düşerek kana boyanmış! Gülün rengin, gönlün kanındandır! Bunu gören bülbül, ey Neşâtî, yuvasını al renkli bir fener olmuş
sanır!
İLGİLİ İÇERİK
NEŞATİ - GİTTİN AMMA Kİ KODUN HASRET İLE CANI BİLE İNCELEME...