(1932-2012)
1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü (Cela) köyünde dünyaya gelen şairin şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir. Âşıklık geleneğinden gelmemesine rağmen yazmış olduğu âşık tarzı şiirleriyle tanınır. Şiirlerini kendisi bestelememiştir.
İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında
“Hasana Mektuplar” ismi altında kitap haline getirdi.
Türk insanının anlatamadıklarını, çektiği çileyi, ezikliği, memleket sorunlarını, sosyal konuları, İslami duyarlığı, yabancılaşma ve gurbet gibi temaları dile getirmiştir.
Yergi, hiciv ve öfke şiirinin ana damarını oluşturur.
100’den fazla şiiri türkü veya şarkı şeklinde bestelenmiştir. “Mihriban” şiiri bunlardan biridir.
Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti.
1985 yılından beri gazetecilik yapan şair, bu kimliğiyle memleket sorunlarına dikkat çekti, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı.
ŞİİR: Hasan'a Mektuplar, Suları Islatamadım, Vur Emri, Eli Kulakta, Kan Yazısı, Beşinci Mevsim, Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu, Yasaklı Rüyalar, Gökçekimi, Parmak İzi, Gerdanlık I, Gerdanlık II, Gerdanlık III,
NESİR: Çobandan Mektuplar
MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışım, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban